Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Edebiyatın ateşle imtihanı

Edebiyatın ateşle imtihanı
 

Yüzyılların klasiğini yayınevine götürmüşler, basılmaya değer bulunmamış!
Son dönemde en çok ilgimi çeken haberlerden biri oldu bu: İngiltere'de bir yazar Jane Austen'in "Aşk ve Gurur" isimli eserini farklı isimlerle on sekiz yayınevine götürmüş ve hiçbir yayınevi kitabı yayınlanmaya değer bulmamış...

"Aşk ve Gurur", bugün hâlâ satılan hâlâ okunan bir kitap ve yayınevleri "biz bu kitabı basmayız" diyor. Sebep nedir acaba? Klasiğin özünde başarısız, şişirilmiş bir kitap olması mı, yoksa yayınevlerinin yükselen entelektüel beğeni düzeyi mi?

Şüphesiz, klasik olarak adlandırdığımız kitaplar bir kültleştirme ve şişirilme aşamasından geçiyor. Taşıdığından büyük bir değer kazanan bu kitaplar modern eserlerin onca takla atıp yanından geçemeyecekleri bir kabul görüyor.

Belki klasiklere bu değeri veren, "ilk örnek" olma özellikleri. Yani, az romanın yazıldığı, onların da çok azının değer taşıdığı bir dönemde yazılmaları...Jane Austen veya Emily Bronte’un bugünkü üst düzey yazarlardan daha yetenekli olduğunu, ulaşılması zor büyük bir edebi deha taşıdıklarını kimse iddia edemez.

Lakin klasikler önemli... En azından belli bir ölçüde, belli sınırlarda, ortaklaşmış bir edebi beğeni sunuyorlar bize.

Bu noktada bir de bugünün yayınevleri tarafından kabul gören kitaplarını edebi yönden irdelemek gerekiyor. Bugünkü dünya yüz-iki yüz yıl önceki dünya değil. Siyaseti farklı, teknolojisi farklı...

En büyük farklılık ise ortalamayı kanıksamış ve ortalamanın lezzetini duyumsamayı yitirmiş insanda. Modern insanın yaşamı hızlı... Varyete, fantezi, seks, gizem, cıvık mizah gibi hazza yönelik gelir geçer beklentilerin edebi ölçütü belirlemesi bu yüzden. Bu ölçütü yakalayamayan kitapların basılma ve tanıtılma şansı bulunmuyor.

İşin acısı bugünün gerçek edebi eserleri oldukça başarılı olmalarına rağmen hem bu tür fast-food kitaplar, hem de kült haline gelmiş satış garantisi olan birtakım vasat klasikler tarafından eziliyor.

Çehov öykülerini beğenmeme karşın bugün Çehov’dan öyküler derleyip yazarı tanımayan bir yayınevine götüren birinin kitabı bastırabileceğini sanmıyorum. Bu da pek çok şeyi özetliyor sanırım.

Yaygın okura hitap eden kitap ticari bir meta haline gelirken, gerçek edebi eserin, kutsallaştırılıp müphemleştirilmiş olarak başka bir tarafta yılda üç-beş adet basılan nadide örnekler gibi ondan ayrıksılaşması yeni edebi açılımların önünü daha ne kadar tıkayacak bilmiyorum.

Roman ölüyor, öykü ölüyor, şiir ölüyor, edebiyatçılar ve yayıncılar bunlardan bahsedip yine kendileri ağlıyor.

 
Toplam blog
: 108
: 2011
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

İsmim Burak Çapraz. Buraya başladığımda 21'dim, öğrenciydim. Bir okul bitti ama hala öğrenciyim. İl..