Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Ocak '08

 
Kategori
Haber
 

Ege'de petrol savaşları

Ege'de petrol savaşları
 

Türkiye kıyılarındaki arama faaliyetlerine hız veren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), rotayı şimdi de Ege Denizi'ne çevirdi.

Türkiye 25 Ocak'tan itibaran Ege'de petrol aramaya başlıyor.

Yunanistan ise balıkçıları kullanarak bunu engellemeye çalışıyor...

Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Denizinde örtülü petrol savaşı yaşanıyor adeta. 25 ocakta Gelibolu açıklarındaki karasularında, Datça ve yedi ayrı bölgede petrol araması yapılmaya başlanacak.
Türkiyenin bu hazırlığı karşısında Yunanistan, son üç aydır başta Kardak çevresinde olmak üzere Ege'deki tacizlerini arttırdı...


Buna karşılık olarak Genelkurmay, Ege'deki önlemleri artırdı. Yunan hava ihlallerine karşılık Eskişehir'de bulunan Birleştirilmiş Bölge Hava Harekat Merkezi, Ege'deki tüm uçuşları hassas takibe aldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı belirli bir deniz gücü ile Sualtı Taarruz (SAT) ve Sualtı Savunma (SAS) komandolarını muhtemel kriz bölgelerinde tutuyor. Komandolar Kıbrıs açıklarında ve Ege Denizinde son altı aydır aktif görev yapıyor. Dönüşümlü olarak bölgede kalan komandolar, sabotajlara karşı dalışlar gerçekleştiriyor.

Yunanistan'ın, adaların da kıta sahanlığı olduğu ve bunun 12 denizmili olduğu iddiası, Devletler Hukukunda asla geçerliliğini bulamadıysa da, Türkiye-Yunanistan arasındaki kıta sahanlığı krizi yıllardır tam olarak çözülemedi.


Daha öncesine baktığımızda;Yunanistan, 8 Ekim 1936 tarihinde karasularını 6 deniz miline çıkararak Ege'nin yüzde 43,68'ini, yani yaklaşık yarısını egemenliği altına almıştır.

Ancak, 1964 tarihinde de 6 mile çıkarılan Ege'deki Türk karasuları ise, Ege'nin yaklaşık % 7'lik bölümünü kapsamaktadır. Ege'nin yarısı halen açık deniz alanı statüsünde bulunmaktadır.


Yunanistan'a bu da yeterli gelmemiş, son olarak, Deniz Hukuku Sözleşmesinin, esas itibariyle açık denizler ve okyanuslar için belirlenmiş bazı hükümlerinden yararlanarak, karasularını 12 mile çıkarmak isteğini ortaya atmıştır.

Bu istek aslında, tüm denizci devletlerin çıkarlarına da aykırıdır. Zira, bu takdirde Yunanistan, Ege'nin hemen tümünü kendi egemenlik alanına alacağından, sadece yabancı savaş gemilerinin değil, yabancı bandıralı ticaret tekneklerinin de hareket serbestliğini kayıtlayabilecektir.

Ama her nedense bu devletler bugüne dek bu konuda tavır almamışlardır. Acaba akıllarına gelmiyor mu ki....bu takdirde Montreux Sözleşmesi'nin Boğazlar için koyduğu geçiş serbestisine dair kurallar Çanakkale Boğazı'nın Ege ağzında sona ermiş olacak ve bu sözleşmedeki kuralların artık fiili hiçbir önemi kalmayacaktır.

Özet olarak bizim hassasiyetle üzerinde durduğumuz bu konu yalnız bizi değil,bir çok devleti de ilgilendirmektedir.


 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara