Eğitim Sistemine Taktiksel Müdahale

Şimdi efendim özellikle futboldan anlayanlar gayet iyi bilirler ki; bir takıma yeni bir  teknik direktör geldiğinde ilk yaptığı işlerden biri takımın taktik düzenini kendi istediği yönde değiştirmek olur. Örneğin takım 4-4-2 oynuyorsa kendisi 4-3-3'e geçirir.

Sonra da haliyle oyuncuların uyum süreci şu bu derken epeyce bir zaman vakit alır takımın rayına oturması.

Diyeceksiniz ki eğitim sistemiyle bunun ne alakası var. Çok alakası var efendim. Türkiye'de her hükümet değişiminde (gerçi son 8 yıldır hükümetteki parti değişmiyor ama) mutlaka Milli Eğitim Bakanı değişiyor mu ? Değişiyor. Birileri geliyor birileri gidiyor. O koltuk kimseye iki dönem yar olmuyor.

Tabii bu kadar çok bakan değişince ordaki bürokratlarda değişiyor. Aynı teknik adamın kendi yardımcılarını getirmesi gibi bakanlarda kendi danışmanlarını yanlarında bakanlığa sokuyorlar.

Her gelen de "Bakın ben de çalışıyorum." demek için eğitim sistemine el atıyor. Kendisine ve yardımcılarına göre bir takım değişiklikler yapıp ülkeye sunuyor.

Özellikle bu eğitim şuraları toplandığında mutlaka kararlar alınıyor; sil baştan işlere girişiliyor. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı'nın bırakmış olduğu sistem siliniyor, hadi en baştan denilerek yeni sistem projeleri masaya yatırılıyor.

4+4+4

Şimdi son olarak 4+4+4 sistemi için çalışmalar yapılıyor. Nedir bu 4+4+4.. Kısacası şu.. Eskiden 5+3 olan zorunlu eğitim artık değişiyor. 4. sınıfa gelen bir öğrenci (hedeflenene göre) yönlendirmeli eğitime tabii tutulacak. Yeteneklerine göre mesleki eğitime gönderilmesi düşünülüyor.

Bu sistem Avrupa'da var. Öğrencinin okul durumu, derslerindeki başarısına göre öğreniminin şekli belirleniyor. Ya eğitimine kaldığı yerden devam ediyor ya da meslek okullarına yönlendiriliyor.

Burda benim aklıma takılan Avrupa'da bu sistem işlerken burda nasıl işleyeceği? Çocuğunu meslek lisesine göndermek istemeyen bir anne baba bunu kabul edecek mi? Ayrıca bu uygulamada karar mercii okullar ya da bakanlık mı olacak; yoksa veliler mi? Çocuğun eğitimine kim karar verecek ?

Mesleki eğitimi seçen öğrenci sayısının arttırılması hedefleniyormuş. Katsayılarda kaldırıldı. (Katsayıları kaldırdık peki neyi hallettik ? isimli yazımda belirttiğim üzere) Normal düz liseden devam eden öğrenci ile 8 sene meslek eğitimi almış üniversiteyi kazanamasa bile çalışabileceği bir mesleğe sahip olan bunun yanında (Muhtemelen) 3 sene de dersaneye giderek müfredattaki açıklarını kapatan bir öğrenci eşit mi sayılacak ? Şahsi kanaatim bu sistem düz liseye devam eden öğrencilerin bir parça da olsa aleyhine görünüyor. (İmam hatiplerde meslek lisesi kapsamında)

Ayrıca bu sistem dershanelerin önünü daha da açacaktır. Ben inanıyorum ki -istisnalar hariç- her çocuk üniversiteye gitmek isteyecektir. Müfredat olarak mesleki dersler ağırlıkta olacağından bu açıklarını kapatmak isteyen bir meslek liseli üniversite sınavına 2-3 yıl önceden dershaneye giderek hazırlanmaya başlar. Bu da imam hatip ve meslek lisesi pastasından pay alamayan dershanelerin ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz.