Eğitimde 4+4+4 taktiği...

Zorunlu eğitim süresi 4+4+4'e bölümlenerek 12 yıla çıkarılıyor...

Zorunlu eğitim süresinin artırılmasını çok doğru bir karar olarak görüyorum...

Asıl sorun niyette...

Başbakan dindar bir gençlik istiyor...

İmam Hatip okullarını çok önemsiyor...

İmam Hatiplilerin sadece imam ve ölü yıkayıcı olmayacaklarını da özellikle belirtiyor...

Zorunlu eğitimin bölümlenmesi, İmam Hatip okullarının orta bölümlerinin tekrar açılması için bir taktik olduğu zannediliyor... 

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in de  tutumu belli... Bir konuşmasında:

“ Halk için halk adına yönetim diye tabir edilen Cumhuriyet kavramının aslında artık bizim için çok fazla bir mana ifade etmediğini söylememiz de mümkündür. Türkiye’de Cumhuriyet ilkesinin, yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin İslam ile bütünleşmesinin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerine; daha çok katılımcı, daha ademi merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi sorumluluğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum." Demişti...

Şimdi tüm bunları düşündüğümüz zaman ister istemez laik eğitimden uzaklaşıyor muyuz? Sorusu aklımıza geliyor...

Gerçek anlamda niyet iyi olduğu zaman zorunlu eğitimin bölümlenmesi de doğru bir karardır...

Bunu uygulayan çok sayıda ülke var...Bu sistem zaman kaybını önlediği gibi, çocukların erken bir dönemde yeteneklerine göre yönlendirilmesine de olanak sağlıyor...

Biraz da; Alman Eğitim sisteminden yararlanılarak zorunlu eğitim bölümlenmesi şu şekilde yapılabilir...

1- Anaokulları, okul öncesi hazırlık sınıfları 1 Yıl

2- Temel Eğitim sınıfları, 4 Yıl

3- Yönlendirme sınıfları 2 Yıl

YÖNLENDİRME SINIFLARINDAN SONRA:

Çıraklığa yönlendirilecekler için 3 yıl daha zorunlu eğitim...

Bir mesleğe, uzmanlığa yönlendirilecekler için 4 yıl daha zorunlu eğitim...

Akademik kariyere yönlenecekler için 5+1 yıl daha eğitim...

Görüleceği gibi bunu formüle edebilirsek, Anaokullarını da zorunlu eğitime kattığımız zaman, şöyle bir formül ortaya çıkıyor...

1+4+2 ve çıraklık eğitimine yönlendirilecekler için + 3 yıl, mesleğe yönelecekler için +4 yıl, akademik kariyere yönelecekler için + 5 veya 6 yıl olabilir...Bu durumda zorunlu eğitim çıraklığa yönelecekler için  10 yıl, mesleğe yönelecekler için 11 yıl, akademik kariyere yönlendirilecekler için 12 veya 13 yıl olacaktır...

Her öğrenci farklıdır. Bu yüzden zorunlu eğitim süresinin de her öğrenci için farklı olması doğaldır...Bu hem verimliliği, hem de zaman kaybını önleyecek bir durumdur...

Burada en önemli ayırım, yönlendirme sınıflarında olacak... Tüm ağırlığın bu iki yıllık süreye verilmesiyle öğrenciler, yetenek ve becerilerine, bilgilerine göre yönlendirilecekler.

Eğitimde reformlara ihtiyacımız vardır. Bu reformlar çağdaş normlara göre yapılmalıdır... Başbakanın ve Milli Eğitim Bakanının yukarda belirttiğim gibi basına yansıyan sözleri ne yazık ki bu konuda yapılacak değişiklere kuşku ile bakmamıza neden oluyor...

Asıl sorun da bu...