EğitimSizsiniz!

2 Gündür Haberlerde yankılanan ve Türk eğitim sistemimizin gerçekliğini ortaya seren bir haber var.

Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü  Mustafa Aydın'ın "Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin" sözleri ile gündeme bir anda oturdu.  Şu anda açığa alınmış olan müdür, sözlerinin yanlış anlaşıldığını söylemiş. Tüm meslek hayatını söylediği bir cümlenin mahvettiği için de bin pişman olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle, Mustafa Aydın için gerçekten üzüldüğümü söylemek istiyorum.  Yazık ki eğitim sektöründe bir daha çalışma imkanı bulamayacak. Eğer ki ailesinin geçimini sağlayacak başka imkanları yok ise bu durum sadece kendisini değil. Bakmak zorunda olduğu ailesini de hem maddi hem de çevreden alacakları tepkiler dolayısı ile sosyal açıdan çok zor durumda bırakacaktır. Belki de yaşadıkları ilçeden, ya da ilden taşınmak zorunda kalacaklar. Bu noktada insanın düşünmeden söylediği sözlerin, insan hayatına ne kadar zarar verdiğinin en büyük ve en ibretlik göstergesi  Mustafa Aydın.

Bu olayın Mustafa Aydın tarafından bakış açısıydı. Bu konu üzerinde fazla durmayacağım. Asıl değinmek istediğim konu,  Yaptığı açıklamanın tek sorumlusunun Mustafa Aydın olmadığını düşünüyorum.  Görüntüleri izleyen herkes fark etmiştir ki, Mustafa Aydın o açıklamaları yaparken, tüm salon, gülümseyerek tepki verdi. Yani kimse yapılan açıklamadaki vahşetin farkında değildi. Hatta belki de bir çoğu Mustafa Aydın’ı haklı görüyordu. Ancak söyleme cesaretini onun gibi bulamıyordu. Mustafa Aydın aslında, Türkiye’de azımsanmayacak olan bir çoğunluğun fikrini dile getirdi…

Onun yaptığı sadece “Birkaçını taksimde sallandıracaksın, bak o zaman bir daha yapıyorlar mı!”  özlü sözümüzü farklı şekilde ifade etmek. Bu nedenle Mustafa Aydın değil sadece düşüncelerinde haksız ve yanlış olan. Onun gibi düşünen maalesef binlerce eğitimci, taksici, doktor, avukat, polis, sanatçı,siyasetçi var. Müge Anlı’nın  van depreminden sonra sarf ettiği sözler ne çabuk unutuldu.  Canlı yayında  ‘Herkes haddini bilecek. Yeri geldi mi taş atacaksınız, kuş avlar gibi avlayacaksın sonra yardım isteyeceksin. O polisler hemen yardımına koştu oradakilerin. O taş atanların eli kırılsın’ ifadelerini kullanmıştı.

Bu nedenle Mustafa Aydın, Müge Anlı ve onlar gibi düşünen binlercesi için üzülüyorum..  Ciddi bir İnsanlık eğitimi eksikliğimiz var.  Birbirimizi sevmeyi, insanı sevmeyi unutuyoruz, unutturuluyoruz. Bu noktada yine medyaya ve medya yöneticilerine kızıyorum. Sürekli cinayet, kavga, hile, ahlaksızlıkların, küfrün ve bölücülüğün özendirildiği programlarla insanların beynine bölücülüğü, fitneyi, kini empoze ediyorlar. 

Unutmayalım “hepimiz doğduğumuz için ölüyoruz, her insan doğar ve ölür, kimsenin kimseden ayrıcalığı yoktur bu konuda, Ve Her çocuk masumdur, masum doğar, güzel doğar,iyi doğar, mutluluk saçar... Onu şekillendiren, tercihlere yönlendiren  yaşadığı çevredir... Her  çevre, toplum da bir fabrikadır. Dişlileri Elemanları vardır, aldığı girdiyi ‘’ çıktı’’ olarak geri verir. Her şey toplumun kültürünün özelliğine bakar.  Ve Mustafa Aydın’ı da bu konuşmayı yapmasına sebep yine çevresidir.”  Ve Hepimiz bu çevrenin parçasıyız.

VE Can Yücel Benden daha güzel anlatıyor anlatmak istediklerimi..

Her Şey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,  
Kanatların çırpındığı kadar hafif..  
Kalbinin attığı kadar canlısın,  
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...  
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..  
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,  
Karşındakinin gördüğüdür rengin..  
Yaşadıklarını kar sayma:  
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,  
Sevdiğin kadardır ömrün..  
Gülebildiğin kadar mutlusun.  
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin  
Sakın bitti sanma her şeyi,  
Sevdiğin kadar sevileceksin.  
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer  
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.  
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;  
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.  
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,  
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.  
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,  
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.  
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın  
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.  
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..  
İşte budur hayat!  
İşte budur yaşamak,  
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın  
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün  
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun  
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,  
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,  
Bebek ağladığı kadar bebektir.  
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,  
Sevdiğin kadar sevilirsin... 

Can Yücel

Marka-marka.org