Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '16

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde başarı nedir

Eğitimde başarı nedir
 

sanat hep vardı.


Öncelikle başarıyı tanımlaya bilmemiz için bir hedef belirlemeliyiz. Çünkü başarı kelime anlamıyla hedefe ulaşmadaki ölçüdür. Eğitimde başarı derken eğitimin tanımlamasıyla başlıyoruz. Kısaca eğitim insanın değiştirilip dönüştürülmesi olduğunu biliyoruz. Başarının ölçüsü neye göre nasıl olacak? Hangi kıstaslara göre başarılıyız veya değiliz ya da numaralandırarak ölçü belirleyeceğiz. Hedefimiz uyumlu , kurallara uyan verilen emirler doğrultusunda hareket eden itiraz etmeyen, ekonomik işleyişe uyum sağlayan, tüketici bireyler yetiştirmekse sonuçtaki başarıyı da buna göre ölçmeliyiz. Yada hedefimiz üretken, yaratıcı, edindiği bilgiyi sürekli geliştiren öğrenmeyi bilen bireyler yetiştirmekse başarının sonucunu buna göre numaralandırırız. Her durumda da başarının sonucunu gösterecek olan gelişmişlik düzeyindeki ilerleme ülke seviyesinin her yönden dünya standartlarında geldiği durumdur.

Okulların açılmasıyla birlikte bir yarışta başlamış durumda. Her sınıf, her okul, her il başarıyı artırmanın telaşı içerisinde bunlara ailelerde katılarak öğrenci üzerindeki baskı artırılmaktadır. Bir de buna özel okulların en öne geçme isteği eklenince tam bir maratona dönüşmekte. Bütün bu telaşa isteğe rağmen başarının tam olarak tanımlaması yapılmış değil. Başarı testlerde sınavlarda alınan puanların sonucu olarak görülmekte, bununla okullar ,sınıflar hatta iller değerlendirilmekte, özel okullar şehrin merkezi yerlerindeki bil botlara ne kadar öğrencilerinin yüksek puanlar aldığını yazarak en başarılı kendilerinin olduğunu ilan etmekteler.(bilemiyorum fakat dünyanın bir başka ülkesinde bu ilanları görebilir miyiz? acaba)En başarılı okullar bu yapılan ortak sınavlarda en yüksek puanı alanlar olarak görülmekte başarı bu şekilde görülünce, öğrencinin kişisel yetenekleri, farklılıkları, merakı gibi bir insanı farklı yapan tüm değerler görmemezlikten geliniyor. Bu değerlerle insanın kendini oluşturması zamanı kendisinden alınarak, daha fazla ezberlemesi test çözmesi kayıt yapması(sonrasında unutsa da)ve önündeki sınavlarda yüksek puan alması kendisinden bekleniyor.                                         .          

Bu durum öğrenci üzerinde ayni zamanda öğretmen üzerinde de baskıyı artırdığından sevgiyle oluşması gereken eğitim ortamı bir göreve dönüşüyor. Öğrenci okuldan çıktıktan sonrada ya özel kurs ya da evde ödev yapmaya test çözmeye devam ediyor. Sınav sonuçları ‘’öğrencinin geleceğini belirleyecek’’ anlayışı bu yarışı öyle bir boyuta taşıyor ki okullardaki Resim, Müzik, Teknoloji Tasarım, Beden Eğitimi gibi dersler fazla görülmeye başlanıyor bu derslerle öğrencilerin zamanlarının alınmaması yerine puanlarını yükseltecek derslere yönelmeleri isteniyor. Evet bu şekilde öğrencileri zorlarsanız sınav sonucunda belki yüksek puanlar alabilirler ama düşünme, üretme, merak yeteneklerini kaybettikleri gibi eğitimden okumaktan kitaptan soğumuş mutsuz nesiller yetiştirirsiniz, bunun adına ne kadar başarı denileceğini size bırakıyorum.

Herhangi bir ders sadece o dersle değerlendirilmez her dersin birbiriyle bağlantısı vardır. Matematiğin teknoloji tasarımla, fen ve Bilgisinin Beden Eğitimiyle, Türkçe anlatımın Resimle, bunlar bütünlükleriyle işlenmelidir. Resim dersi sadece resim değildir. O düşünmeyi, hayat etmeyi, farklı perspektiflerden nesnelere bakmayı, Teknoloji Tasarım üretmeyi geleceği tasarlamayı öğrencinin içindeki yaratıcılığı ortaya çıkarmayı sağlar. müzik öğrencinin hayata bakışını değiştirdiği gibi çevresine karşı sorumluluğunu artırır. Bütün bunları insanın elinden alırsan geriye pek fazla bir şey kalmaz. Bunlar diğer canlıların yapamadığı şeylerdir. İnsanlar binlerce yıl öncede sanatla uğraşmıştır.  Yapılan kazılarda  insanlığın yaşamında müziksiz bir dönem olmadığı, müziğin yaşamlarının bir parçası olduğu ve bununla ilgili bazı ses kanıtları olduğu belirtiliyor.Svabya Alplerindeki Stadel ( Hohlenstein Stadel ) mağarasında bulunan ve yaklaşık günümüzden 40.000 yıl öncesine tarihlenen Aslan Başlı İnsan Heykeli, bilinen en eski figüratif heykeldir. Almanya'da bir mağarada, tarihin en eski el yapımı müzik aleti bulunmuştur.. Kuş kemiğinden yapılma 35 bin yıllık flüt. Binlerce yıl önce diğer canlılardan farkını sanatla gösteren insana bu gün bu derslerin gereksiz olduğu söyleniyor.

Bütün bu değerlerden uzaklaşarak yetiştirdiğimiz, ezbere eğitimle , testler ödevlere ve eğitime boğduğumuz insanlar üretme yeteneğini kaybetmiş olarak üniversiteyi bitirdiklerinde bir masa başı görevle yaptığı işe geliştirici hiçbir şey katmadan, paylaşımcılığı ekip çalışmasını bilmeden, unutmadığı bilgilerle bu işi sürdürmeyi düşünür.

Burada ezbere dayalı test sonucuna göre yapılan eğitimde bir şekilde kendi ilgi ve yetenekleri tespit edilememiş öğrenme farklılıkları göz önüne alınmadığından testlerde başarısız olan ne billboardlarda ne de okulların başarı tablolarında yer alabilen başarısız görünerek eğitim dışına atılan öğrencilerden bahsetmek istemiyorum. Çünkü bunlar eğitimin başarı ölçüsü içerisinde yoklar. Unutmayalım ki her öğrenci başarılı olabilir yeter ki onu tanımaya çalışalım.(Öğrencilerin öğrenme farklılıklarını ve başarısız gözükerek  eğitim dışında kalan öğrencileri daha sonra tartışa biliriz.)

Eğitimde başarılı olmak istiyorsak, katılımcı ve kolektif sorumlulukla öğrencilerin farklılıklarının dikkate alındığı yaratıcı, araştırmacı, sorgulayan, fikirlerini serbestçe söyleyebilen kavrayış kapasitelerini geliştirmeye odaklı bir eğitim sistemi uygulamalıyız.

Özkan ŞANAL

 
Toplam blog
: 29
: 495
Kayıt tarihi
: 11.08.16
 
 

Anadolu Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü Karekter ve Değerler Eğitim..