Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Egünlük doğum kontrolünü kendisi yapar:)

Erkek doğum kontrol iğnesi etkili... Erkekler için geliştirilen doğum kontrol iğnesinin yaklaşık yüzde 100 etkili olduğu belirlendi. (ntvmsnbc) Lafa bak: "yaklaşık %100" Yaklaşık ise yüzde yüz olmaz %98, 99 falandır. Yüzde hesabı "yaklaşık" denmesin diye kullanılır. Neyse kelime avcılığı yapmayalım. Haberin devamı enteresan: Testosteron iğnesi, kısırlık sorunu olmayan ve daha önceki yıllarda çocuk sahibi olmuş 20-45 yaş arası Çinli erkeklerde denendi. Bu ne demek şimdi? "45 yaş üzeri için denemeye gerek yok mu" demek? 45 yaş üzeri kullansada olur, kullanmasa da öyle mi? Sapıklar! o iğneyi zaten ölsem kullanmam. Doğum kontrol sicilim tertemiz. %1 bile vukuatım yok. Niye, nasıl? Çünkü bu işler bilinen organla olmaz beyin denen organla olur... Nasıl sinirlendim yine. 20-45 yaş mış... Hıh, desenize, artık erkekler de kadınlar kadar sık ve çok kanser vakaları ile karşılaşacaklar... Prezervatif ülkemize geldiğinde "bir işe yaramaz" demiştim. Daha sonra erkeklerin bu prezervatifleri yanlış yere taktıklarını iddia etmiştim. En etkili doğum kontrol yöntemi prezervatiftir doğru! Ancak erkeklik organına değil, beyinlere geçirilmelidir. İşte o zaman istenmeyen gebeliklerin önüne geçilebilir. İğnelere, haplara gerek yok. Yaşasın beyinlerine prezervatif geçiren erkekler...

Merhaba e-günlüğüm; Artık iş yerinin önündeki su kabına su dayandıramıyorum. Birileri köpek besliyor (iki adet) fakat sanırım köpeklerin suya ihtiyacı olduğunu bilmiyorlar. Köpekleri eğitme zahmetine katlanmadıkları için köpekler sürekli bahçede ve her yere çişlerini kakalarını yapıyorlar. Akşam oluncada eve çağırılıyorlar. Yahu böyle köpek beslenmez ki. Bu şekilde sadece kümes hayvanları beslenir. Tavuk, horoz, hindi, koyun, keçi gibi hayvanlar bu şekilde beslenir. Salarsın bahçeye, akşam olunca kendiliklerinden kümeslerine gelirler. Birisinin bu insanlara köpeklerin otlamadığını hatırlatması lazım. Üstelik köpekler çocuk büyütür gibi sokağa salınarak büyütülmez... İş yerinin önüne işiyorlar, sahiplerinin haberi yok. Ben mi? Çok sabırlıyımdır, her seferinde temizliyorum. Böyle sabırlı olmasını Boss'dan öğrendim.

Töre cinayeti mi? Külliyen yalan. 1. Töre cinayetlerinde cezalandırılacak kişi bellidir ve o hedef alınır. 2. Töre cezalandırmaları maskelerle yapılmaz. 3. Töre cinayeti işleyecek kişi özellikle kendini saklamaz, kimin vurduğunun bilinmesi geleneksel açıdan çok önemlidir. 4. Töre cezalandırmalarının ritüelleri vardır. Örneğin cezalandırılacak kişinin yanında eşi, çocuğu varsa veya camide ise, veya namaz kılıyorsa eylemden vaz geçilir. 5. Töre cinayeti gerçekleştirecek kişiler genellikle düşük ceza alsın diye 17 yaş altı gençlerden seçilir. (zaten tutuklananlardan biri göstermelik olsun diye küçük müş) 6. Hiç bir surette kadınlar ve çocuklar hedef alınmaz... Bu kurallar böyle uzayıp gidiyor. Olayın iç yüzü ne? Cevap basit: Sistemlerin kapitalist eğitim politikasından kaynaklanan, Yozlaşma ve Asimilasyon...

Mühimmatlarında eksik olmadığını söyleyen kurumlardan bir ricam var: Hurdaya çıkardıkları, (bazan hurda olmayanlarda hurdaya çıkabiliyor), imha ettikleri (bazan silahlar ve bombalar imhadan kaçabiliyor) mühimmat listelerine bir baksınlar. O zaman bu silahların nereden geldiği açıklanabilir. Tıpkı, imha edilen uyuşturucuların tekrar kaçıp piyasa da dolaşması gibi...

Değerli e-günlüğüm; dün akşam mesai bitti ve eve gittim. (gitmesem şaşarım zaten) Oğlum ve kız arkadaşım var dı. (arkadaşımın kızına "kız arkadaşım" diyorum) İkisi de ayrı kulvarlarda arkadaşları ile görüşüp saat 20:30 gibi eve geldiler. İkisi de banyolarını yaptılar, (bu ay su parası felaket gelecek) derslerine göz gezdirdiler ve hobi faaliyeti yaptılar. Uzun zamandır biriktirdiğimiz sigara paketlerini değerlendirme faaliyeti. Sigara paketleri yakında gençlerin odasına çöp kutusu olarak geri dönecek...

Sabah Linda ile iş yerine geldik ve hemen servislere başladım. Sanki insanlar uzun süre susuz kalmış gibi sabahın sağırında aramaya başladılar. Aklıma hemen Süleyman Demirel'in cevapları geldi ve "Arasınlar, aramakla su bitmez" diye mırıldandım kendi kendime. Bir bardak çay içememek beni en çok üzen olay oldu. Öğlene doğru işler hız kesti ve sabah çayımla birlikte, dört kupa çayı peş peşe içtim. İçmezsem vücudum şaşırıyor, dengesi bozuluyor.

Öğleden sonra yine siparişlerim vardı (dün çok olmasın diye parti parti sipariş vermiştim) onlar geldi ve kamyonu boşalttık. Hava az bulutlu ve güneşli. Arabam da bana çekmiş. Hava güzel olunca sorunsuz çalışıyor. Hava soğuk ve sıkıcı olunca cam otomatiği takılıyor, çalışması bozuluyor, kapılar gıcırdıyor. Güneş açınca hepsi geçiyor. Eh kolay değil gün içinde en uzun onunla birlikte oluyorum. (Yeni bir sapıklık yöntemi. Arabası ile birlikte olanlar)

Akşam yemek saatinde oğlum okuldan geliyor ve beraber yemek yiyoruz. Daha sonra o eve gidip Joker'i çıkarıyor, derslere göz gezdiriyor. (ne zor işi var hem köpeği hem gözünü gezdiriyor)
Evet e-günlüğüm; bu günlük de bu kadar. Yarın yine yeni bir gün de yazışacağız. Hoşçakal

Biliyor musun: Virginia yasalarına göre, evli olmayanlara seks yasak mış..." (hadi len önemli olan evlenmeden yapmak, evlenince dedem de yapar) )
Çirkin söz: ''Kadının istediği iki şey vardır: Erkeğin gözüne girmek, kadının gözüne çarpmak..." Franz Werfel
Güzel söz: "Az anlamak, ters anlamaktan iyidir..." A. France
 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara