- Kategori
- Kişisel Gelişim
ekip ile uyum (2016)
Müdürün ekip ile uyumu , at ve bincinin uyumuna benzer . Binici gideceği mesafeyi at üzerinde gider ama at ile ilgilenmesi , onun dinlendirmesi hatta sevmesi , atını tanıması , onun sınırlarını , hareket kabiliyeti , zıplayabilme yeteneğini , dayanıklılığını bilmesi ve bu yenetekleri kullanması hatta geliştirmesi gerekir , doğru zaman da ve doğru yerde kırbaçlaması , bazen de at ile birlikte yürümesi gerekir. İşte böyle at ile birlikte bir bütün olarak hareket edebilirler.
Yeni geldiğim şubeydi , şube müdürü beni yanına çağırarak , yeni müşterinin dosyanı vereceğini ama henüz evrakların gelmediğini , söyledi kendisine teşekkür ettim ve evrakları tamamlayabileceğimi söyledim . Bana ben tamamlarım dedi anlam veremedim. Yaklaşık 1-2 hafta sonra aynı müşterinin evraklarını daha henüz tamamlayamadığını söyledi , ben tekrarladım ne gariptir , kendisi tamamlaması konusunda ısrarcıydı , baya bir şaşırmış ve hiç anlam verememiştim. Çok sonraları bu olay , şube toplantısında tartıştığımızda müşterileri zaten ben buluyorum dediğinde anladım ( gerçi benm portföyümün yeni büyük çoğunluğunu ben buluyordum ama şube de diğer portföylerde durum tam tersi idi .) aklama geldiğin de anladım , kendisinin bu konuda büyük eğosu vardı , zaten bu eğo bir çok müşteri bulmasına bir çok işlemde ve müşteride pazarlamacıdan çok aktif rol oynamasına sebep olmuştu . Özellikle hacmi büyük müşterilerde en ufak işlemlerinde kendisini aradıklarına bir çok kez şahit oldum . Ama şube deki ilk yılı iyi rakamlara ulaşmasına rağmen ikici yıl aynı başarıyı tekrarlayamadı çünkü ilk şube küçüktü , büyücünce herşeye yatişemedi (pazarlama anlamında ) Aynı yolun büyük çoğunluğunu atı üzerinde gitmek yerine yanında gitmeye çalışan binici gibiydi , bir müdürün en büyük egosu , hedefine çalışanları aracılığıyla ulaşmasıdır. Çalışanlardan max. verim alması ve çalışanlarının gelişimlerini sağlaması noktasında olmalıdır. Elbetti müdürün hem ğpazarlamada , tahsis ve tevtiş süreçlerinde çalışandan daha aktif rol üsleneceği durumlar olucaktır , ama bu durum personelin tembelleşmesini sanki bu durum şube müdürün esas görevi şekilde bir bilinç oluşmasına sebep vermiyecek düzeyde olmalıdır. Yani müdür yolun büyük çoğunluğunu at üzerinde gitmelidir. 1 kişi ne kadar yetenekli olursa olsun 10 kişinin yaptığı işi yapamaz.
Farklı bir şubede olduğum zamanlarda , 3 portföy yönetmeni öğle arasında yemekteytik . 5 dk. sonra şube müdürü geldi masamızda yer olmasına karşın farklı bir masada oturdu . dışarıya çıktığızda 3 kişi de bu durumu çok yadırgayarak anlamsız karşılamıştı . Bu şube müdürü pazarlama ve tahsis süreçlerinde son derece pasif olup önemli vaktini odasında geçiriyordu bu durum tüm şube ve özellikle pazarlamacılar tarafından şikayet konusuydu . Sudan sebeplerden ve gereksiz aşşalamarı vardı , zaman geçtikçe anladım ki böyle üsten davranmak hoşuma gidiyor böyle tatmin oluyordu . Hatta bir arkadaşa şubeden 10 dk. erken gitmesi için izin vermemişti . Buda bütün mesafe atı üzerinde giden , atı ile hiç ilgilenmeyen hatta ona kötü davranan , dinlenmesine izin vermeyen biniciye benzetilebilir. bazı dizi yada filmlerde rastlamışsınızdır. sahibi onu kötü davrandığı için sahiplerini üzerinde atan atlar vardır. bu şubede ki müdüründe bunu yaşamış ben o şubeden ayrıldıktan kısa bir süre sonra çalışanların , müdüre karşı toplu hareket ettiklerini duymuştum.
Gidilecek mesafeyi binici at kadar hızlı gidemez , at binici olmadan yolunu bulamaz , bu yüzden birlikte hareket etmelidirler. Bu uzun kariyer yolculuğunda müdürün ekibe ihtiyacı olduğu gibi ekibinde müdüre ihtiyacı vardır.