Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Elektra kompleksinden bugünlere

Elektra kompleksinden  bugünlere
 

Ney'ten


Yıllardır gidip geldiğim yollardayım yine. 

Hayatımın her döneminde az ya da çok geçtiğim yollar benim aksime gittikçe gençleşiyor, güzelleşiyor. Yollar değişse de varış noktam hep aynı. Ama bu seferki baba evi değil bir hastane odası. 

Elimdeki kitaba odaklanamıyorum bir türlü. Oysa yalnız yapılan yolculuklar benim için her zaman okuma keyfine dönüşürdü. Şimdi ise çakır gözlü adamı düşünmeden edemiyorum bir türlü. Belleğimde canlanan anılar engel oluyor okuduklarımı anlamama. 

Çocukluğumda, çok ateşlendiğim zamanlarda onu kaybettiğime ilişkin kabuslarım,  

Evdeki erkek kardeşe rağmen aldığı bisikletin kız bisikleti modelinde olması,  

İsteklerimi hemen yerine getirmesi, (ne büyük bir mutlulukmuş) 

Biraz daha büyüdüğümde anneme rağmen kolaylıkla kopardığım izinler,  

Ve yürümek istediğim yollarda hiç engel olmaması,  

Onun bendeki izlerinin en önemlileri… 

Ona ait hatırladığım ilk duygu olan pencerenin kenarına oturup beklediğim zamanların üzerinden çok zamanlar geçti. Ama biliyorum şimdi o beni benim onu beklediğimden daha güçlü bekliyor. Üstelik beş dakika yerinde duramayan bir adamın saatlerce yatağa bağlı kalarak beklemesi şeklinde oluyor. Merak ettiğini, üzmek istemediğini belli etmemeğe çalışsa da beni görünce titreyen sesine ve gözlerindeki yaşlara engel olamıyor. 

Ben ise hala alışamadım onun bu haline, en kötü halinde bile ‘çok iyiyim kızım’ demesine. 

Biliyorum bu safer de atlatacak belki daha yorgun, daha güçsüz olacak ama bırakıp gitmeyecek…Tıpkı Elektra kompleksini yaşadığım zamanlarda beni bırakıp gitmediği gibi. Ateşlendiğim zamanlarda ortaya çıkan çakır gözlü adamı kaybetme korkularımın nedenini yıllar sonra anlamıştım. Freud’un tanımlamasıyla Elektra kompleksi.. 

Yaşamın 3-6 yaşları arasında denk gelen bu döneminde, kız çocuklarının babasıyla yaşadığı o aşk haliydi, kaybetme korkularımın sebebi. Yani bütün kızların ilk aşklarının babaları olması durumu.. 

Psikologların, bu dönemde yaşanılan her şey gelecekte de bireyin hayatını ciddi olarak etkileyerek, onun mutlu ya da mutsuz, içe kapanık ya da dışa dönük, bağımlı ya da bağımsız, güvenli ya da güvensiz olması gibi kişilik özellikleri edinmesine yol açacaktır dediği dönem. Ve bu dönemde yaşanan anne-oğul, baba-kız ilişkisi. 

Anne – oğul ilişkisi, aynı bedende başlayan bir ilişki olması nedeniyle daha önemli olarak kabul edilse de ya da etkileri daha çok olsa da ve baba-kız ilişkisi, anne oğul ilişkisine göre daha önemsiz gibi görünse de içgüdüsel olmayan baba-kız ilişkisi genetik benzerlikleri olan iki yabancının yaşadığı romantik ve sevinçli bir duygudur. Bu nedenledir ki babalarının gözünde kızlarının yeri hep farklıdır.Ve tüm kız çocukların ilk aşkları babalarıdır. 

Bu ilişkiyi sorunsuz yaşayan kız çocuklarından oldum ben. 

Yol boyunca o zamanlara ve sonrasına döndüm. Hepsini tekrar tekrar canlandırım belleğimde. 

Bunları da beni, bu yaşıma gelsem de bırakmasını istemediğim için ve bunları ona söyleyemediğim için yazdım. Kim bilir belki de bir teşekkür olur. 

Ağustos 2011/ Kurşun 

 

* Elektra, Yunan tragedyasında babasına olan tutkulu aşkı nedeni ile annesini öldüren mitolojik kahramandır. Freud ve Jung gibi ünlü bilim adamları da insan özellikleri ve davranışları üzerine geliştirdikleri kuramlarına bazı mitolojik kahramanların isimlerini vermişler. Mesela Ödip kompleksi, Elektra kompleksi gibi. Bu kuramlara teorilere göre insanoğlu ilk psikoseksüel farkındalığını bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında karşı cinsten ebeveyni ile yaşıyor ve tüm erişkin hayatındaki gelişmeler kişinin pek de bilinçli olarak hatırlamadığı ve belki de tümüyle bilinçaltına yerleştirdiği bu döneme ait deneyimleri tarafından şekilleniyor. 

 
Toplam blog
: 193
: 998
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Kırklı yaşlarda başladığım yazma serüvenine elli li yaşlarda da devam etmeye çalışıyorum. Ünivers..