Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '10

 
Kategori
Spor
 

Elenebilecek bir Fransız takımı; Lille...

Elenebilecek bir Fransız takımı; Lille...
 

Hafta içinde Chelsea’nin kaptanı Terri’nin açıklamalarını okuduk. Futbolda istikrarın sembolü bu futbolcu 2008’de Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde karşılaştığı Fenerbahçe’yi unutamamıştı. Gerçekten de o sene Fenerbahçe yarı finalin kapısından dönmüştü. Sevilla’nın uğradığı akıbetten ucuz kurtulmuştu.

Fenerbahçe son dönemde Avrupa’da çok başarılı maçlar çıkarıyor. Ayrıca bunu Avrupa’nın en formda ve güçlü takımlarıyla karşılaşarak başarıyor.

2006/07 sezonu UEFA Kupası’nda grup maçlarında İtalya’nın en formda takımı Palermo’yu 3-0’la geçerken gerçekten iyi futbol oynamıştı.

Aynı yıl içinde çıktığı üçüncü tur maçında yine Hollanda Ligi’nin en formda takımı AZ Alkmaar’a yenilmeden gol averajı ile elenecektir.

2007/08 Şampiyonlar Ligi Fenerbahçe’nin en gösterişli maçlarını oynadığı seneydi. Eleme turunda Anderlecht’i yenilmeden iki maçı kazanarak geçmişti. İnter’i Kadıköy’de 1-0’la geçerken İtalyan takımını sahadan silmişti. CSKA Moskava’ya ve PSV takımların da yenilmeyecekti. İspanya Ligi’nin en formda takımı olan ve Şampiyonlar Ligi’nde ilk dört içinde yer almayı kafasına koymuş Sevilla belki de tarihinin en zor iki maçını oynadıktan sonra Fenerbahçe’ye elenecektir. Chelsea’yi girişte yazmıştık.

Fenerbahçe’nin en başarısız sezonu geçen seneki Aragones tecrübesiydi!

Bu sene altı da altı yapamamasının nedeni de bir anlık konsantrasyon eksikliğinden başka bir şey de değildi. Fenerbahçe'nin Fransız ekibi karşısında da tek sorunu dikkat olacaktır.

Lille Fenerbahçe’nin son dönemde oynadığı formda Avrupa takımlarından Fransız olanı diyebiliriz. Çok gösterişli ve farklı skorlarla kazanıyor.

4-3’lük Lyon maçını henüz Fenerbahçe ile eşleşmeden takip etmiş, izlemiştik. Avrupa’da haftanın maçı olmuştu.

Lille, Fransa Ligi’ne iyi başlamayıp, son altı-yedi hafta içinde üst üste kazandığı maçlarla damgasını vuran bir takım. Bunun bir seri olduğu da bir gerçek. Ancak serinin belli bir döneme mi yoksa istikrara mı dayandığını ancak Fenerbahçe ile karşılaşacakları Şubat ayının ortalarına kadar çıkacakları maçlarda göreceğiz.

Lille biraz da Fransa’nın Galatasaray’ı gibi; çok gol atıyor ancak geride de açık veriyor. 4-3-3 dizilişine yakın bir şablonla oynuyor. En golcü oyuncuları Pierre-Alain Frau ve Gervinho. Melo da tanıdık bir isim. Ancak bu sezon fazla golü yok. Ancak bir Kayserispor'un Makukulası, Galatasaray'ın Kewell'ı ya da Baros'u yok takımında.

Bence Alex'i de yok.

Fransa’da yarım yüzyıldır şampiyon olamıyor. Dişe dokunur başarısı da yok.

Kadrosunda otuz yıl önce Engin Verel’i dahil etmiş olması Fenerbahçe’nin futbolcu ihracatı gerçekleştirdiği Fransız takımı olarak hatırlamamızı, bu da bize psikolojik bir üstünlük sağlıyor.

Fenerbahçe’nin bu turda eşleşebileceği en iyi kuralardan biriydi. Twente’den daha güçlü bir ekip değil ya da şöyle söyleyelim, Twente ile eşleşmiş olsa kuşkusuz Hollanda ekibini favori görürdük.

Kadrosundaki disiplin sorunu yaratan futbolcuların geri plana düşmesi ve süreç içinde takım oyununun oturması, Fenerbahçe’nin bildik oyununu oynayarak bu turu çok rahat geçebileceğini haber veriyor bizlere.

Zaten bu sezon Fransa Ligi’nden herhangi bir takımın Avrupa’da ciddi bir başarı göstereceği işaretlerini alamıyoruz.

Avrupa Ligi’nin en güçlü favorisi Liverpool’un, Fenerbahçe’nin bir sonraki turdaki rakibi olması ise olsa olsa büyük bir şanssızlıktır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..