Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '12

 
Kategori
Kitap
 

Elimden yeni bıraktığım bir kitap adına

“ Aynı kalmanın acısı değişmenin acısından daha büyük hale gelince, değişeceğiz.” Dendiğini sık sık işittim. Bu benim çok canım yandığında anımsadığım bir parola cümlem haline geldi. Direncimi kırabilirsem işime de yarıyor.

Dirençlerimden çoğu da yeniliklerle ilgilidir. Örneğin Keçi Kitabevi Ahmet Ümit’i ağırladı geçenlerde. Adını duyduğum bir yazar. Tanışmak, yeni bir pencere açmakta direnç gösterdi içim. Acının öbür tarafına geçtim ve gittim. Polisiye romanlarla ilgim genç kız iken Agâhta Christie romanlarıyla başladı ve bitti. Yani çok uzun süredir ilgimi yitirdiğim bir roman türü. Buna rağmen Ahmet Ümit’in söyleşisi iyi geldi bana.

Bir ara konuklardan birinin “ geçmiş “ ile ilgili tespiti üzerine katkısı çok hoşuma gitti. Geçmişin o tanıdık, bildik havasında hissettiğimiz güveni çok güzel anlattı. Tıpkı benim her yeni girişimde hissettiğim o “ güvensizliğe” çok güzel bir göndermeydi. Yüksek sesle kahkayı basıverdim empati kurabildiğim için. Ondan sonra daha da sıcak geldi sohbet bana.

Bir kitabını uzun süre önce okumuştum. Bir kitabını da tanıtırken verdiği ipuçları ile yola çıkarak ben kitaplığıma aldım. Henüz okumadım. Çünkü orada yine çok altı çizilen “ İstanbul Hatırası “ adlı eserini bir arkadaştan almıştım, onu bitirmem gerekiyordu. Dün bitirdim. Sürükleyiciydi. Son finale doğru Yekta’ nın evine girişinde yaşadığım kalp çarpıntıları beni çok yordu. Neredeyse atlayıp sonunu okuyup kitabı bitirecektim. Ona da gönlüm elvermedi. Kalbim çarpa çarpa okudum. Resmen üç boyutlu bir film izler gibi hissettim. Çok başarılıydı.

Bir de sayfa 491’ de bir ayrıntı serpiştirilmiş o da çok hoşuma gitti. Aynen aktarıyorum: “ Fındıklı’ daki Molla Çelebi Camii, Salı Pazarı’ndaki, Ayasofya’nın küçük bir kopyası olan Kılıç Ali Paşa Camii… O caminin inşaatında Don Kişot’un yazarı Cervantes’ in amelelik yaptığını biliyor muydunuz? “ Adı geçen eseri de çok sevdiğim için hoşuma gitti bu ayrıntı. Ayrıca yazar olmanın nasıl kalıplara sığdırılamayacağı inancıma da bir delil oldu benim için. Sunay Akın tarzını anımsattı bana. Bayılırım onun da o araştırmacı yanına. İnce ince dokuyuşuna yazılarındaki ayrıntıları. Ahmet Ümit, İstanbul’u bir daha etraflıca gezme şevkini uyandırdı bende. Eline, gönlüne sağlık.

Laf açılmışken; 11 Ağustos Sunay AKIN, 14 Temmuz Buket Uzuner yine Keçi Kitabevi katkılarıyla Fethiye’ deymiş. Duyurmak istedim.

 
Toplam blog
: 423
: 186
Kayıt tarihi
: 10.10.11
 
 

İkbal Özlen DİNÇERLER. 14.02.1960 doğumlu. izmir Kız Lisesi Edebiyat Bölümünü okudu. Buca Eğitim ..