Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '11

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Eller havaya, eller şifaya!

Eller havaya, eller şifaya!
 

Kaynak: Hilmi Özyılmaz


Manisa'da 5 asırlık bir tıp geleneği bir festivale dönüşmüş ve giderek artan bir kalabalık ile her yıl kutlanmaktadır. Bu yıl Mart ayında karılan macunların saçılması ile 469. yıldönümü kutlanan festivalin eşsiz başarısının arkasındaki unsurları ele almak istiyoruz. Bu temel unsurlar; yörenin doğasından gelen bir tedavi paketine sahip olması, halkın bu konudaki sahiplenişi ve inancı, yaşanan eşsiz seremoni, şehrin genel ulvi teması, kent yerleşiminin uygunluğu, hazırlıkların yapılışı, çocuklar, engelliler ve yaşlılar için de Mesir, acil bir durum olduğunda sizi neler bekliyor.

Doğal bir tedavi paketi. Antik dönemlerden bu yana, aslına sadık kalınmaya çalışılarak günümüze aktarılabilmiş gizli bir tarif olsa ve bu gizemli tarife dayalı olarak dualar ile hazırlanan bir şifa kaynağı olduğunu duysak, dünyanın bir diğer ucunda dahi olsa merak eder, görmeye giderdik hiç şüphesiz. Hele ki aynı bölgede sekiz seçkin ılıcada konforlu bir sağlık paketi ile baş başa olmak mümkün ise daha da ilgi çekici hale gelmez mi bu keşif? Hele ki bölgede patenti alınmış şifalı çaylar ile ıhlamur kokulu bahçelerde yorgunluk atmak mümkün de deseler...

Halkın sahiplenişi ve inanışı. Halen bölge kadınlarının el emeği ile hazırlanan ve paketlenen macunların özel bir günde şenlikler, festivaller ile halka saçılışı tam bir serüvendir aslında. İnanışlar çok çeşitli olsa da bu özel tarifin bir sultanın derdine derman olduğu için böyle bir şöhrete kavuştuğu anlatıla gelir. Her yıl saçım töreni öncesi, temsili, küçük bir piyes ile de anılır. Osmanlı'nın en eli açık sultanlarından birinin kendi yaptırdığı bir camiden bu geleneği başlatmış olması tesadüfi değildir, çünkü külliye aynı zamanda dönemin önde gelen bir yöresel bir tıp ve rehabilitasyon merkezi durumundadır. Bu nedenle de 469 yıl öncesine dayanan bu muazzam törenin arka planında köklü bir halk kabulü olduğunu da gözlemlemek mümkündür. Kabul edilecektir ki, başarının önemli birer mimarı olsalar bile hiçbir festival yalnızca bir dernek ya da yerel yönetim çabası ile beş asır boyunca sürdürülemez.

Bir seremonidir başından sonuna kadar. Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği yönetiminin ticari kaygıların ötesindeki haklı ısrarları ile halen 41 çeşit baharat 21 Mart günü dualar ile karılmakta ve Manisalı hanımların el emeği ile hazır hale getirilmektedir. Tonlarca macunun saçılması esnasında, elbetteki kalabalığın içindeki her birey, her bahar bayramında, şifa kaynağı olan bir dualı macun kapacağı umuduyla ellerini gökyüzüne açmaktadır. Burada tek fark, dil-din-ırk ayırt etmeksizin her bir kişinin güne başlarken sağlık için yaptığı duanın karşılığının bir anda avuçlarına düşmesi ihtimalinin olmasıdır. Bir yıl boyunca sağlık kaynağı olacağına inanılır o anda kubbelerden saçılan gizemli formülün ve işte bu heyecan ile on binlerin şifaya açılan elleri coşku ile dalgalanır her yıl öğle saatlerinde Manisa, Sultan Camii meydanında.

Şehrin genel teması. Medeniyetin ilk izlerini taşıyan diğer Anadolu kentlerinde olduğu gibi Manisa'da da pek çok uygarlığın eserleri halen ayaktadır. İlk çağlardan günümüze insanlığın özel olarak dekore ettiği bir tarihsel seçkinlik ile sunar size ulvi yüzünü kent daha şehir merkezine ilk adımınızda. Gözlerinizi çevirdiğiniz her köşede Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin eserleri eşlik eder adımlarınıza. Osmanlı şehzadelerinin bahçelerinde dinlendiği Saray-ı Amire'den hatıra olarak kalan parklarda, şişelenmeden masanıza kaynağından gelen, soğuk ve leziz sular sebildir. Adettir, camilerinin bahçelerinden akan şifalı sular ile gelinlerinin ellerinden kınasını yıkar damatlar düğün öncesinde ve eğlenceler sabahlara kadar sürer kına gecelerinde. Böyle bir bütünlük kaç kentte bulunur bilinmez ama sokak sokak serpilmiş ve adeta ayrı birer şifa kaynağıdır türbeler, camiler kadar onlar da ziyaretçi alırlar. Okula giden çocuklar, sınavlar öncesi gençler ve iş görüşmesi öncesi yetişkinler, herkesin bir muradı vardır üflenecek türbe pencerelerinde yakılan mumlara.

Kent yerleşimi. Kale içine kurulmuş olan kentin insanlarını yamaçlardan indirmek kolay olmamıştır vakti zamanında. Sultan Camii ve külliyesi bu nedenle yapılmış, bölge yakınlarına yerleşim teşvik edilmiş ve halk camii yerleşkesinde vergiden muaf kılınmıştır. Tabii ki tarihi Manisa Yangını'nda şehir yok olana kadar, o nedenle de yerli halk daha çok eteklerinde yerleşiktir Spil'in. Sanki tekrar kale içine geri dönüvereceklermişçesine, avlulu evlerini şimdilerde beş katlı binalar ile değişmiş ve yaşamaya devam etmişlerdir yangından sonraki fakirlik ile var edilen o dar sokaklarda. Türkiye'de ilk imar planı uygulanan kent olmasına rağmen Manisalılar halen sıcak günlerde ovaya inip serin çardaklar altında dinlenerek, çekirdeksiz salkımları dalından sıyırarak serinlerler. İşte bu yerleşimdeki halk Saruhan bey zamanından beri Ege Denizi kıyılarından açılmaktadır denizlere. Yazın gelişinin habercisidir Mesir; herkes hafta sonlarında önce kırlara , sonra da kıyılara doğru uzanır.

Festival hazırlıkları. Yaz kış döngüsünün içinde bir yılbaşı gibidir adeta Mesir Festivali. O nedenle de Mesir hazırlığı için bahar temizliklerine girişirken hanımlar, beyler de işyerlerini hazırlarlar. Vitrinler döşenir, yeni satılacak ürünler pazarlara serilir, hani derler ya semer bile bulunur diye işye öyle bir tezgah serilir şehrin sokaklarına. Yiyecek-içecek, her türlü eğlence, sirk ve panayırlar, yörenin tüm maharetli ellerinden çıkan halılar, kilimler, takılar, çömlekler.. Sanayileşen kentin ürünleri de fuarlarda yer bulur. Uzun kuyruklar bir hafta boyunca şehirdeki konserlerde dinlenir, kışın rehavetini atar. Bu coşkulu sürecin getireceği rahatlık festivalin son günü kapılacak macunlar ile de tıbbi olarak onaylanır. Bereketli bir yeni dönem için herkes iyi bir başlangıç yapmıştır.

Çocuklar, engelliler ve yaşlılar. O gün kentin en mutlu bireyleri çocuklardır. Her şey adeta onların her gün görmek isteyeceği kadar, öyle şenliklidir ki. Bütün çocuklar anne babalarının elinden çekiştirmektedir, tadını çıkarmak için bir o yana bir bu yana koşuşturmak istediklerinden. Her çocuk hayal eder o kalabalığa karışmayı, o nedenle yüksek yerlere çıkar bazıları parmak uçlarında, balkonlar çöktü çökecek, tanışlar akrabalar hep birden izlenir keyifle her dakikası. Oysaki yabancı turistler, engelliler, çocuklar ve yaşlılar için bir bölüm olsa Sultan Parkı içinde, onlar da birer tanecik kaparlardı belki de cemaate çok karışmadan. Aksi halde camii, külliye, hamam ve diğer kubbeler, şehrin yüksek mevkileri dolup taştıkça izlence için onlar karışamazlar aralarına. Meydanın çevresindeki evler konuk evidir o saatlerde, çoluk çocuk tanrı misafiri herkes balkondan izler töreni.

Acil durum ekipleri. Hani hiç olmasın isteriz ama muhakkak ihtiyaç halinde zabıta, polis ve itfaiyeler o günler için adeta özel ihtimam ederler. Dağın yamaçlarından piknik yaparak izlemeye çıkanlar için bile her biri yol gösterici gibidir jandarmalar. Acil sağlık müdahalesi gerekse, o kalabalık ortasında bile olsanız muhakkak size ulaşacaktır yardım. Eller havaya, eller şifaya diye seslenildiği esnada oralarda iseniz, sağlığınızdan emin olsanız bile bir on dakika o kalabalığı izlemeden içine girmemenizi öneririz.

Yüzlerce yıl süren bir ananeden ve farklı bir tıp etkinliğinden bahsettik bu yazımızda. Tıbbın bu eşsiz yöntemi; yazılı olmayan dileklerin gücüdür aslında. Dualar macun içine söylenerek okunup sonrasında tedavi gücü olan onlarca baharattan güç alarak karılır, tatlı bir macun halinde inanç ve coşku ile gökyüzüne el açıp yakalanır. İşe yarar mı, yaramaz mı, gizemli olduğu kesin. Bu gizemi yaşamak bile yeterli olsa gerek, hani derler ya organik ürünler için çok faydalıdır diye. Mesir'de organik kökenli bir tıbbi yöntem adeta. En eski tıp tarifelerinden günümüze gelmiş olan özel bir deneyimi daha 470. kez tekrar yeni bir coşku ile kutlamaya hazırlanıyor Manisalılar beş asırdır her yıl olduğu gibi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Turizm Sohbetleri Dergisi Özel Sayısında yayınlanmıştır.
http://dba.ieu.edu.tr/turizm/mesir.php
Tourism Tidbits
http://www.tourismandmore.com/ 

 

 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..