- Kategori
- Güncel
Elmalı şeker... Cennetlik çeker...

Aksırıncaya tıksırıncaya kadar... Tanrıyı cennette yalnız bıraktık... Buz pateni yaptık...
Artistlik buz patenini sever misiniz?
Ben severim…
‘Artistlik yapma lan!’
Aslında hayatın figüranlarıyız hepimiz…
Artistlik ne haddimize?
Tanrı, Adem ile Havvayı cennete koymuştu ama elmayı yemelerini yasaklamıştı…
Peki, elmayı poşetin içine koymuş muydu?
Hayır!
Peki, elmayı ‘türbana’ sarmış mıydı?
Hayır!
Yani Tanrı şunu söylemişti: Elmayı yeme, bu senin iradeni temsil ediyor… Elma, tüm güzelliğiyle dalında salınacak ve siz onu yemeyeceksiniz. Böylece hayvandan bir farkınız olacak: İrade!
Demek Cennette bile sonsuz değilmiş her şey…
İnsan olmak için irade illaki gerekiyormuş…
Ama biz cennetten kovulduktan sonra dersimizi almış olacağız ki kadını poşetin içine koyduk…
Dünyadan kovulursak nereye gideriz korkusudur bu…
Yahu Erzurum’ a kış oyunları için dünya para harcayıp ikiz kuleler yaptık ya…
Şu bizim Dadaşlar, buz pateni yapan mini etekli ve kuzeyli kızları taşlarlarsa ne olacak?
Olur mu dersiniz?
Kimbilir?
Erzurumdaki görkemli açılış törenlerini bendeniz de izledim televizyondan. Güzeldi gerçekten… Anadolu ateşiyle birlikte binlerce yıllık Anadolu kültürünü izledik…
O binlerce yıllık otantik kıyafetlerde ‘türban’ takan kadın gördünüz mü?
Göremezsiniz…
Çünkü Anadolu’ya ait değildir türban…
Aman ağabeycim kapadık artık faslı türbanı… Takan taksın… Açan açsın…
Yaşasın demokrasi…
Aaaaaaa…. Demokrasi dediniz de aklıma geldiiiiii…
Erzurumdaki o güzel tesisin adı neydi?
Cemal Gürsel’di değil mi?
Peki, Cemal Gürsel kimdi?
1960 ihtilalini yapan Milli Birlik Komitesinin başındaki general değil miydi?
Hani siz demokrattınız?
Bu ayıp hepinizin türbanı olsun!