- Kategori
- Sinema
Elveda Atam

Veda
Dün Veda filmini seyrettim. İşte hissettiklerim
58 yıllık kısacık bir hayat. Her nefesi sadece ve sadece vatanı için tüketilmiş. Her bir günü acılarla yoğrulmuş. Kendisi için yaşanmış bir tek gün yok. Öyle ki vatanın bütünü için doğup büyüdüğü toprakları feda edebilecek kadar vizyon sahibi.
Ve sayısız eser. Eser dediysek öyle boru değil koca bir ülke...
Ona deccal deniyor. Heykelleri, büstleri kırılıyor. Ona ve eserlerine burun kıvırılıyor ve bunlar yapanların yanına kar kalıyor. En acısı da ne biliyor musunuz. onun emekleri bir bir satılıp savılıp çöpe atılıyor. Saçının her teliyle, bütün hücreleriyle, tırnaklarıyla kazıyarak yarattığı ve bize emanet ettiği herşeyi hoyratça yok ediliyor. Örnek mi, işte size özet bir liste: Çeşitli fabrikalar, eğitim sistemi, kılık kıyafet, bankalar, kuvvetler ayrılığı sistemi, hukuk. Liste uzar gider.
Marşımız ıslıklanır, bayrağımız yakılır, Mehmetçiğimiz katledilir, bunu yapanlar baş köşeye kurulur, korunur, kollanır, ama bu vatanı sevenler ve korumak isteyenler hapislerde çürür. Bu nasıl iştir dostlar, biri bana anlatsın lütfen...Atamızın kemikleri sızlamıyor mudur dersiniz.
Hayatı boyunca gün yüzü görmeyen o güzel insanı neden mezarında rahat bırakmayız?
Filme emeği geçen herkese özellikle de filmin yıldızı Dolunay Soysert hanımefendiye sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.