Elveda Sonbahar Saçlı Sevgilim

En uzun yollar sana geldiğim yollardı
Sanırdım uzak bir ülke gözlerin
O da tükendi işte apansız
Kaldım karanlığın ortasında duldasız
Söylenmez bir daha umudun şarkıları
Yakılırken kalbimde umutsuzluğun ağıdı.

Geçmişin aynasında kaldı güleç yüzüm
Özgürlüğün adasında mutluluğun tablosu
Kına yakmış adada bir düğün hatırası
Dilimlenmiş sıcak ekmeğe
Sürülmüş hayat ne güzeldi bilsen
Yeşil üzümün tadında şarap
Elle bölünmüş domatesin paydasında
Dostluk vardı
Beyaz peynirin anısında köpürmüş süt saklıydı
Denizin kalbinde gizli bir sevda.

Düşlerimi aradım salonlarında sinemaların
Ağladım usul usul soluğumda kelepçe
Seyrederken umutsuz bir aşkı
Ben de vuruldum bir keresinde
Oynarken Kadir köy düğününde
Ve yenilirken Türkan Sevgisine
Silahlar patladı o an film koptu
Kaldım karanlıkta
Aradım aradım ıslığını
Islığın yoktu.

Hayatla denizi topladım buldum eksileni
Sendin o, ey kara sevdalı bulut
Senden denizi çıkardım bulamadım bir türlü
Hayatın manasını o limanda
Şimdi kalan bana yine sensizlik ne yapsam da.

Memleketin bozkırında yetişen buğdaydın
Hasat zamanı söylenen türküydün
Dudaklarımı kanatırcasına içtiğim acı tütündün
Sen, yanarken içimde asi bir volkan
Bir söğüdün dibinde bulunan pınardan
Kana kana içtiğim soğuk su gibiydin
Kaybolmuş masalları satan eskiciydin.

Gözlerinde unuttum beş mevsimlik ömrümü
Almaya gelemem, ayağımda pranga
Gelemem kapına, başımı öne eğemem
İsterse çürüsün ömrüm, delirsin bahçedeki gülüm
Söz geçiremem, mağrurdur hep içimdeki türküm.

Uzak bir denizin kıyısı gözlerin
Artık hiç bir gemi almıyor beni
Yüreğimde dönen kara saplı bıçak o liman
Elveda artık elvada bahçemde yetiştirdiğim gülüm
Elveda sonbahar saçlı sevgilim
Şimdi beni benimle yalnız bırak....

Tarih: Eski
(Hayat Pahasına Saklanan Şiirler)