- Kategori
- Anılar
Emine'nin baş örtüsü neyi örtüyordu

Emine öğretmenle dört yıl birlikte çalıştık. Başını örterdi. Ancak o yıllarda okul bahçesine girince çıkarır, son dersten sonra evine giderken bahçeden dışarı çıkınca yine başına pürünürdü baş örtüsünü. Hiç birimizi de rahatsız etmezdi O’nun başını örtmesi.
Beşinci sınıfları okutuyordu, ilk olarak okulumuza geldiği yıl. Sık sık derslikten ağlayarak çıkardı.
Bir teneffüs saatinde bana ilköğretim üçüncü sınıf öğrencilerinin yapabileceği bir bölme işlemiyle çözülebilecek bir matematik problemi sordu. Defalarca tanıklık etmiştim; sınıfta matematik derslerinde sık sık yanlışlıklar yapar, öğrencilerden itirazlar yükselince de bağırır çağırır gözleri yaşlı gelirdi öğretmenler odasına.
Ben problemin çözümünü bir kağıda yazarak gösterdim. Biraz ilerideki sandalyeye oturdu, epeyce uğraştı, kan ter içinde kalmıştı. Bana seslendi;
- Hocam, bu işlemin sağlaması doğru çıkmıyor ya!
Baktım yaptığı işleme, çarpma işlemindeki basit bir özelliği bilmediği için sağlama olarak yaptığı işlem doğru çıkmıyordu.
- Bakın öğretmenim, bu işlem şu biçimde değil mi? dediğimde ;
- Ha tamam hocam özür dilerim, dedi.
- Sevgili arkadaşım, matematik derslerinde çözeceğin problemleri bir önceden evinde çözmeye çalış, tereddütlerin olursa bir arkadaşımızdan yardım al, sınıfta zor durumda kalma, diye de uyarırdım.
TBMM’ne türbanla giren bayan vekillerimizin meclis çalışmalarındaki performanslarını görünce; Emine öğretmenimizi ve baş örtüsünü anımsadım, nedense ve “ Emine öğretmenin baş örtüsü neyi örtüyordu acaba? Saçlarını mı başarısızlığı mı?” diye düşünmeden edemedim.