Emniyet şeridinde milletvekili…

Trafikte milletvekilleri, hâkim ve savcılara tanınan imtiyazların sona ermesi gündemdeyken, İstanbul’da önceki akşam Kanal D Spor Genel Müdürü İlker Yasin ile AKP İstanbul milletvekili Recep Koral arasında yaşanan trafik tartışması adliyeye taşınmış.

Emniyet şeridinden seyreden şahsı durdurarak “Ne arıyorsun bu şeritte, bir de beni tehlikeye atıyorsun” gibi suçlamalarda bulunduğu AKP İstanbul Milletvekili Recep Koral ise iddiaları yalanlayarak, Karayolları Trafik Kanunu’nun 71. maddesinden doğan hakla korunan araç niteliğindeki otomobilinin emniyet şeridinden gitme hakkı olduğunu söylemiş karakolda…

Doğrusu, milletvekillerinin böyle bir “Geçiş üstünlüğü” var mı ve de bu “Üstünlük” yasa ile belirlenmiş mi diye merak ettim ve “Karayolları Trafik Kanunu”nun Milletvekili tarafından beyan edilen maddesini açıp okuma ihtiyacını hissetim. Eğer böyle bir hakkı var ise, milletvekiline “Haksızlık” etmek olmaz diye düşündüm.

Hadi gelin şimdi anılan kanunun 71. maddesini hep birlikte okuyalım…

11.05.1953 TARİH VE 6085 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU ANILAN MADDESİ.

Madde 71- (232 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır).

Efendim, anılan kanunun 71. maddesinde eskiden böyleymiş. Sonra kanun değişmiş ve şöyle olmuş.

13.10.1983 TARİH VE 2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNUN İLGİLİ MADDESİ

Madde 71 - Geçiş üstünlüğüne sahip araçlar öncelik sırasıyla şunlardır:

a) Cankurtaran araçları, yaralı veya acil hasta taşıyan araçlar,

b) İtfaiye araçları,

c) Hükümlü veya sanığı takip eden veya emniyet ve asayişi korumak için acele olay yerine giden zabıta araçları,

d) Bir trafik suçu işleyerek kaçan aracı takip eden veya trafik güvenliğini koruma veya trafik kazasına el koyma amacıyla olay veya kaza yerine gitmekte olan görevlilere ait araçlar,

e) Alarm sırasında sivil savunma hizmetlerinde görevli bulunan araçlar,

f) Koruma ile görevli ve korunan araçlar,

Bu araçlar görev halinde iken geçiş üstünlüğü hakkına sahiptir.

Bu hak, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak, duyulur ve görünür geçiş üstünlüğü işaretini vermek şartı ile kullanılır.

Bu araçlar, bu Kanun ve yönetmelikte yazılı trafik kısıtlama ve yasaklarına bağlı değildir.

Bunların birbirleriyle karşılaşmalarında birinin diğerine göre geçiş üstünlüğü yukarıda yazılı olan sıraya göredir.

Zorunluluk olmadığı hallerde geçiş üstünlüğünü kullanmak yasaktır.

(Değişik fıkra: 21.05.1997 – 4262/4 md.) Zorunluluk olmadığı halde gereksiz geçiş üstünlüğü hakkını kullanan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.

Sayın vekilimiz, sanırım bu maddenin (f) fıkrası uyarıca “Koruma ile görevli ve korunan araçlar” kapsamına giriyor anlaşılan.

Ancak, Sayın milletvekili, karayolunda seyrederken her nasılsa “Koruyan” aracı yok. Ama aracı, her nasıl oluyorsa “Korunan” araçlar tahtında sayılıyor.

Merak ettim bir de TBMM sitesinden “Özgeçmişi”ni aldım sizler için. Orada da şöyle yazılmış.

“Recep Koral, 15 Temmuz 1948'de Niğde Koyunlu köyünde doğdu. Babasının adı Ahmet, annesinin adı Nuriye'dir. İnşaat Mühendisi; İstanbul Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. Serbest şantiye mühendisliği, Belediye'de İmar, Ruhsat Denetim ve Fen İşleri Müdürlüğü, Belediye Teknik Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Gaziosmanpaşa ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi oldu. İki Dönem İstanbul Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. İstanbul Mahalli İdareler Enstitüsü Kurucu Üyesi ve Yöneticisi, İstanbul Amatör Spor Komitesi Üyesi, Gaziosmanpaşa Güreş İhtisas Kulübü Kurucusu olarak görev yaptı. 22. Dönem İstanbul Milletvekili. İngilizce bilen Koral, evli ve 7 çocuk babasıdır.”

İzninizle şimdi biz “kanun” ve “kimlik” bilgilerinden sonra kendi “Yorum”umuzu aktaralım.

Eski kanunu geçtik. Zaten eskimiş. Yenisine bakınca, 71. maddenin (f) fıkrasında “Koruma ile görevli ve korunan araçlar”dan söz ediliyor.

Yani, Sayın Milletvekili’nin karayollarında seyrederken “Emniyet şeridi” bölümünde gidebilmesi ve bu şeridi “Hak” olarak kullanabilmesi için yasaya göre önünde veya arkasında bir “Koruma” aracı seyrediyor olması ve kendisinin de böylelikle “Korunan araç” sıfatını taşıması gerekiyor.

Diğer bir taraftan, habere göre Sayın Milletvekili, muhatabına aracındaki “Tepe lambası”nı göstererek “Emniyet şeridi”ni kullanma hakkı olduğundan söz etmiş.

Demek oluyor ki “Koruma aracı” olmasa da ve kendisi de seyir halinde iken “Korunan araç” sıfatını taşımamış da olsa “Tepe”sinde bir lamba olduğundan, onun “Önemli” bir zat-ı muhterem olduğunu anlamamız gerekecek.

Bu haber nedeniyle şunu da öğrendik ki, Sayın Milletvekillerinin araçlarında “Tepe Lambası” var ve bu da zorunlu. Çünkü ya önlerinde bir “Koruma aracı” ile seyrederek “Korunan araç” olduklarını gösterecekler, ya da çart diye “Tepe lambası”nı başlarının üstüne koyup “Önemli” olduklarını belirtecekler.

Karar:

1-İşte o zaman “Emniyet şeridi”ni yasaya göre kullanma hakkına sahiptirler.

2-Tepe lambası veya koruma aracına da gerek yok, zaten “Dokunulmazlıkları” olduğu için “Zırh” içinde bulundukları zaman sürecinde her türlü yasayı ihlal etme, yok sayma ve “Asli” kişilere karşı “Vekil” sıfatları ile üstünlüklerini sürdürmeleri haktır.

Karar, temyizi mümkün olmamak kaydıyla verilmiştir.

Sayın İlker YASİN…

Sen de “Yediğin laf” ile kalacaksın n’apalım abi, adam milletvekili ya…

20 ARALIK 2007