Emrah Serbes't', Peki Ya Biz?

Fenomen dizi Behzat Ç.'nin yazarı ve bünyesinde Onur Ünlü, Murat Menteş gibi nev-i şahsına münhasır isimleri barındıran "Afili Filintalar" ekibi üyesi Emrah Serbes'in, iki kişinin ölümüne sebep olduğu kazanın itirafında gecikmesi ülkemizi -alışık olduğumuz üzere- ikiye böldü.

Birinci grup, -ki ben bu gruba 'sizin içiniz kötü be anacığım' grubu diyorum- daha ilk günden kaza anında Emrah Serbes'in sarhoş olduğunu ya da uyuşturucu madde etkisinde olduğunu, bir müddet sonra kendisi suçu itiraf etmek şartıyla, arkadaşına suçu üstlenmesi yönünde teklifte bulunduğunu iddia etti. Bu düşünceyi savunan arkadaşlarımızla aynı coğrafyada yaşıyor olmanın hüznüyle arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

İkinci grup ise; "Kahraman Serbes'çiler" grubu. Bu grup, Emrah Serbes'in kendisi yerine yıllarca cezaevinde yatabilecek, buna rağmen gıkını çıkarmayacak arkadaşına rağmen, bir baba ve kızının ölümüne sebep olmanın vicdan azabıyla suçunu yüreklice itiraf etmesi hasebiyle Emrah Serbes'i bir kahraman ilan edenler. Bu gruptaki arkadaşlarımızı da "Az bi' sakin olun gençler" diyerek saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Bunlar, henüz itiraf mektubunun twitter üzerinden yayınlandığı ilk gün oluşan gruplarımız. İlk gün diyorum, çünkü sonrasında işin seyri epey değişti.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, Emrah Serbes'in seçtiği edebî çizgiyi sevenlerden değilim. (Edebiyatı naiflikten ayrı düşünemeyenlerdenim zira.) Yalnızca, bu çağda ince ruhlu insanların hala var olduğuna inandıran Afili Filintalar ekibinden bir yazar olması, içimde ona karşı bir sempati oluşturmuştu. İlk gün, ben de ikinci gruba yakın, lakin grubun coşku ve fanatizmden arındırılmış hali ile düşünüyordum.

Emrah Serbes'e masum bir insanı cezaevinde yatırmanın yakışmayacağını, vicdan azabı altında ezilerek suçunu itiraf ettiğini düşünmüş ve haberi okuduğumda kalbimde bir tatmin olma hissi oluşmuştu. Lakin dediğim gibi, işin seyri bi' hayli değişti. Şimdi bu değişimleri maddeleyelim;

1- Emrah Serbes mektubunda ambulans çağırdıklarından bahsetmişti, lakin Savcılık Emrah Serbes'in ve arkadaşının telefonundan 112 Acil Servis'e çağrı yapılmadığını tespit etti. Ve Gol...

2- Emrah Serbes ve arkadaşı Kenan Doğru'nun iç kanama olma ihtimaline rağmen tedaviyi reddettikleri tespit edildi. 2-0

3- Emrah Serbes'in arkadaşı Kenan Doğru'yu o gün şoför olarak işe aldığı ve ödeme yaptığını beyan etmesi... 3-0 (Ki bu da, "benim yerime bir süre sen yat" iddiacılarının iddiasını kuvvetlendiriyor ve işin içine paranın kirli eli de değiyordu.)

Ben, Emrah Serbes'in ve arkadaşının 112'yi kendi telefonlarından olmasa da bir şekilde aradıklarını, Oradaki masum baba ve kızın canının yanında kendi canlarının bir hiç olduğunu düşünerek tedaviyi reddettiklerini, Emrah Serbes'in arkadaşı Kenan'ı gerçekten işe aldığını ve cömert bi' insan olması sebebiyle ödemeyi önden yaptığını... Bunların hepsine kendimi inandırabilirim, inandırabilirdim.

Lakin Emrah Serbes, sen... 2. grubun formalarını giyip, tribünleri coşturup, maçın içinde bir anda saf değiştirerek ardı ardına 3 gol birden attın ya, taa orta sahalardan... Art niyetlileri galibiyete taşıdın ya, onlar kazandı ya... Sen bizim iyi insanlara olan inancımıza salvolar savurdun ya... İşte buydu bizi yıkan.

Kötülerin safında yer alarak aldığın galibiyetle bizi umutsuzluk hapsine tıkarken, sen vicdan azabının esaretinden yaptığın itirafla kurtuldun ve özgürleştin.

Sen artık Serbest'sin, sonunda T var... Ya biz?