Emre Belözoğlu : "Anger Management" (Öfke kontrolü)

Aslında hikaye 2007'ye  kadar bir futbolcu için gayet normal ilerliyordu. Transferler, futbol, sakatlıklar hepsi normal seyrinde giderken 2007'den itibaren Emre'nin saha içindeki futbolu kadar saha içi davranışları da değişmeye başladı.

Bunun ilk sinyallerini 2007 yılındaki Türkiye-Macaristan maçında Emre Belözoğlu'nun basın tribününe yaptığı hareketle gördük. Fenerbahçe'ye transferinden sonra ise özellikle Galatasaraylı taraftarla arası hiç barışmadı. Galatasaray ile oynanan maçlar Emre için işkence haline döndü. (Yanılmıyorsam bir iki maçta ya sakat ya da cezalı olduğu için oynamadı.) Aynı zamanda bir kısım medyanın direk Emre'ye yönelik yapmış olduğu eleştiriler Emre'nin sinirlerinin bozulmasına yetti de arttı bile.

Milli takımındaki performansı ile de eleştiriliyordu. Özellikle Güney Kore ile oynanan hazırlık maçında gördüğü gereksiz kırmızı kart dönemin Milli Takımlar sorumlusu Hiddink tarafından ciddi biçimde eleştirilmişti.Ayrıca son olarak Türk Telekom Arena'da oynanan milli maçlarda taraftarın (çok yanlış olsada) tepkisi Emre'nin sinirlerini daha da bozdu.

Ve en nihayetinde bugüne geldiğimizde zaten sık sık saha içinde gerek hakem gerek rakip gerekse kendi takım arkadaşları ile olan gergin ilişkisi sonunda en derinden patlak verdi. Baroni ile saha içinde yaptıkları çok sert tartışmanın Aykut Kocaman'ın montunu yere fırlatmasına kadar varıp bu ikilinin soyunma odasında da daha da büyüyen olayları eklenince Emre Belözoğlu süresiz kadro dışı bırakıldı.

Her ne kadar bazı kesimler Emre'nin profesyonellik açısından sorunları olduğunu söylese de ben aynı fikirde değilim. Biz ülke insanı olarak eleştiriyi fazla sevmeyen, öfkesini de sevgisini de açıkca ortaya koyan bir milletiz. Özellikle Emre üzerinde baskıyı hissettikce daha da agresifleşti.

Ben şahsen merak ediyorum. Emre hiç psikolojik destek almış mıdır ? Son 4 yıldır sergilediği davranışları takımın idarecisi varsa psikoloğu tarafından dikkatle incelenmemiş midir ? Zaten her takımın bir psikoloğu olmak zorunda. Futbolculuk zor bir zanaat. Sahaya çıkıyorsunuz. Özellikle üst düzey ligde oynuyorsanız. Tüm gözler sizin üzerinizde rakip taraftar hatta kendi taraftarınızın tacizlerine uğrayabiliyorsunuz. Emre gibi duygularını yoğun taşıyan bir oyuncuya bu öfkesini yönetebileceği bir eğitim ya da rehabilitasyon verilmeydiyse bu Emre'den çok kulübünün hatasıdır. Kolay kolay hiç bir insan öfkeli, sinirli ya da asabi olduğunu kabul etmez. Yurt dışında öfke kontrolü eğitimleri var. İnsanlar buralara giderek öfkelerini nasıl yönlendireceklerini öğreniyorlar, özellikle Amerika bu konu da çok ilerlemiş durumda. Öfke gruplarında insanlar terapi görerek bu sorunlarını bertaraf etmeye çalışıyorlar.

Ayrıca Emre'nin bozulan imajının düzelmesi için acil bir imajmakera ihtiyacı var, ayrıca demeçlerini düzenleyecek (kulüp haricinde) bir basın danışmanına da ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Gerçekten bu işlerden anlayan basın ve medyaya hakim kişiler olmalıdır. Son olarak Emre'nin sadece futbolculuğu değil eğer etkiliyorsa sosyal hayatının ruhsal sağlığı açısından bir psikolog ile çalışmalar yapması da kendi yararına olur.

Son söz :

Fenerbahçe'ye transferinden sonra Emre,  özellikle Galatasaraylıların tepkisini çekti. Öyle ya biz gerek toplum olarak gerekse futbol kültürü olarak hiç profesyonel sayılmayız, Amatör ruhu benimsemiş bir millet olarak bizim için doğru olan Emre'nin yetiştiği kulüp olan Galatasaray'a dönmesiydi. Ama o, Figo ve Ronaldo'nun Barcelona'dan Real Madrid'e transferi gibi oldukça profesyonel bir düşünce ile Fenerbahçe'yi tercih etti.  Ama 3 yıldır hala bu gerçeği kabullenemiyoruz. İşin enteresan tarafı sadece derbilerde değil milli maçlarda dahi bunu gösteriyoruz.