Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Emre'm: ikinci gizli aşkım

Emre'm: ikinci gizli aşkım
 

Onu görmeden sevmiştim. Yüreğimde, bedenimde ve beynimde hisssederek sevdim. İnsan görmeden sevebilir mi?  Yok   yooook...  demeyin öyle.  Severmiş.... Ben de yaşadım bu sevgiyi.

Sabırla onu görmeyi bekledim. Her gece düşündüm onu, acaba nasıl, boyu-kilosu ne kadar?  Saçları siyah m? Yoksa papatya gibi sapsarı mı? Gözleri ne renk? Nasıl bakar ? O da beni sevecek mi? Birbirimizi gördüğümüz o an zaman duracak mı?  Aramızda sonsuz bir aşk başlayacak mı? Sonra bana sadık kalacak mı? Ömür boyu benimle mutlu olacak mı?

Zaman aktı gitti ve onunla tanışma günüm belirlendi. İki gün kalmıştı, onun için hazırlıklar yapıyordum. Evime gelecekti. O geldiğinde bütün aileme de tanıştıracaktım. Evi temizledim, ona hediyeler , kendime  de özel giysiler aldım .

Beklemediğim bir şey oldu ; mutfakta kızartma yaparken evin başka bir köşesini temizlemeye çalıştığım için ocağın yanındaki tül perdenin rüzgardan ocağa uçtuğunu göremedim. Mutfağa geri döndüğümde tencere yanmıştı ve tül yanar halde tüpün üstüne düşmüştü. Mutfak dolabının yan tarafı yanıyordu, camlar ısıdan çatlamıştı. Hemen yerdeki halıseri tüpün üstüne kapadım ve dedantörü kapatarak, tüpü balkona taşıdım. Mutfakta ne kadar havlu- önlük- sofra bezi varsa ıslatıp yanan dolaplara vurdum ve söndürmeye çalıştım. Uzun süre zıpladım  ve yanan raflara bezlerle vurdum.

Yangın söndüğünde mutfak duvarlarım bile kızartmadan sıçrayan yağlar yüzünden yanmıştı. Giriş koridor bile siyah is içindeydi. Sağ kolum dirseğime kadar yanmıştı, son hatırladığım dolaptan soğuk su alarak havluyu ıslatıp, yanan koluma sardığımdı. Zıplamaktan kasıklarım ağrıyordu. Evde yalnızdım, bitişik komşudan yardım istedim. Hastaneye gittiğimde onunla tanışma ümidimi kesmiştim. Oysa ne kadar uzun beklemiştim.

17 gün hastanede yattım, vücudumdaki yanıkların acısına değil, onu kaybetme korkum için ağladım. Hergün Rabbime dua ettim, onu benimle karşılaştırsın diye.

Hastanedeki 17.günüm yani; 17 temmuz 1992  hayatımın dönüm noktası oldu, doktorlar fısıltıyla konuştular ve apar topar beni ameliyathaneye aldılar.Cuma günü saat 20.00 de.

Kendime geldiğimde hasretle beklediğim, görmeden sevdiğim, hasretim yanımdaydı.

Allahım dünyada tadabilinecek en güzel duyguydu.

İşte tüm meraklarım gitmişti. Çok güzeldi, hatta erkeklerin en yakışıklısı, boylu poslusuydu. Ne kadar derin bakıyordu. Dünyadaki ilk saatleriydi. Artık o benim bebeğimdi.

55 cm. boyunda, 4.500 gr.ağrlığında, siyah saçlı, pamuk gibi bembeyaz tenli ve grimsi gözlü bebeğim. Bedenimden, canımdan, ruhumdan bir parça.

Birlikte geçirdiğimiz son günlerimiz kötü geçsede, o direnmişti, hayata karşı savaşmıştı ve o gün hastanede doğan  bebeklerin en irisiydi. Çok güzel bir bebekti. Doktorlar, hemşireler ve doğum yapan diğer kadınlar onu görmeye odamıza geliyorlardı. Ona aldığımız bebe tulumlarının içine ayakları zor sığmıştı,40 günlük bebek gibiydi. Doktorumuz bizi hemen eve yolladı.

O günden bu tarihe kadar 19 yıl,4 ay geçti. Hayatımızın her anı birlikte olduk. O kocamdan sonraki aşkımdı. Halen de öyle. (Emre'den sonra 3.aşkım Berkay'ımda var. Kızım Gizem ise tek gözbebeğim....)

3 Hafta önce onu Amerika'ya uğurladım. Şimdi Boston'da bir dil okulunda eğitim alıyor. Yoluna biz olmadan devam ediyor ve hayatı farklı bir kültürde öğrenmeye çalışıyor.

O artık 1.93 boyunda, yakışıklı, güçlü, kendine güvenen, ne istediğini bilen ve bu isteğine ulaşmak için neler yapması gerektiğini bilen,sabırlı bir delikanlı.

Canım oğlum, seni hepimiz çok seviyoruz ve seni "Senin bizi özlediğinden daha fazla" özlüyoruz.

Her zaman arkandayız ve sana bir ses kadar yakınız, Dualarım seninle, Rabbim seni iyi insanlarla karşılaştırsın ve gücüne güç, sabrına daha çok sabır versin. Hayat senin hayatın... Ailenden aldığın doğrular yoluna ışık olacaktır. Her zaman ayakların yere sağlam bassın. Amerika'daki yaşamında tatlı anıların okyanus gibi biriksin....Yaşayacağın her an oluşacak karekterine ışık olsun.

ANNEM, CANIM; Sen hoşlanmasan da söyleyeceğim; benim asabi bebeğim.

SENİ ARTAN SEVGİYLE SEVİYORUM .   İYİ Kİ RABBİM SENİ BANA BAĞIŞLAMIŞ.  

ŞİMDİ ELİNİ YÜREĞİNE KOY.... BAK İŞTE ORDAYIM.      BUNU HİÇ UNUTMA....

 

 
Toplam blog
: 103
: 1399
Kayıt tarihi
: 21.03.08
 
 

Hacettepe Ün. mezunuyum. Öğrencilik yıllarımda ve okulu bitirdikten sonra bir gazetenin muhasebe ..