En çok sevdiğim Çiçektir Gelincik

Hani sorarlar en çok sevdiğin çiçek nedir diye, hiç düşünmeden GELİNCİK  derim.

Şu an ne çok isterdim gelincik tarlalarının arasında dolaşmayı ama yazarken bile sanki yaşıyorum, içimde inanılmaz bir mutluluk.

Bu  yazımı okurken sizler de hayal kurun yeşillikler içinde gelincik tarlasında dolaştığnızı ve aylardan da Mayıs olsun çünkü Mayıs ayında başlar gelinciklerin açma zamanı ve Ağustos’a kadar sürer yani tam bir yaz çiçegi rengi kırmızı, 20-30 cantim boylarında bir ya da çok senelik ve beyaz sütlü çiçekler açar tarlaların arasında.

Buğday tarlalarinda, ekilmemis yerlerde çok rastlarsınız. Türkiye’de hemen hemen her yerdedir ya da benim gezdigim her yerde. Kırmızı deyince zaten anladınız ama, gelinciklerden bahsediyorum. Biz onların zarif ve narin güzelliklerine meftunuz ama, gelin görün, daha pek çok maharetleri var.

Türkçenin en eski kelimelerinden bir olan ve Göktürk kitâbelerinde geçen "gelin" kelimesine küçültme ve sevgi ifade eden -cik ekinin ilâvesiyle meydana geldiğini okumuştum. Kısacası halk dağ lâlesini küçük bir geline benzeterek adlandırmış. Türk töresinde gelinlik rengi beyaz değildir aslında, kırmızıdır.

Gelincikleri dalından kopardığınız anda çiçeklerini döker. Ne çok narindir, ben gelinciklerde kadınların ruhunu hissederim. Kırılgan nazik ve erkegine en güzel gelindir aslında. Duygusaldır gelincikler, tarlaların içinde güvendedir. Rüzgarda dökmez yapraklarını ama koparıldıgında tüm gücünü elinden alırsınız. Tıpkı eşinin yanında huzuru mutluluğu güveni bulan kadın, eşinden ayrıldıgı an solar bir gelincik gibi...

Gelincikler benim için en özel çiçeklerdir. Onda aşk, sevgi ve eşine hasretlik vardır..

Gelinciklerin aşk şurubunu bilir misiniz   Dedim ya gelincikler aslında aşkı temsil eder. Şurubundaki kırmızısı yaz akşamlarında içine serinligini verir içtikce içesin gelir. Bir aşk gibi tutkuyla.

Eski İstanbul konaklarında, evlerinde ve hatta saraylarda soğuk kış gecelerinde içilen ve tatlı sohbetler eşliğinde insanın içini ısıtan bazen de sıcak yaz akşamlarında insanın içini ferahlatan içecekler varmış.  Kim bilir içilen gelincik şuruplarıyla ne çok sevdalar  göz göze bakışmıştır gizliden gizliye

Ve  şimdi yazarken  düşündüm ki; "eskiye dönüş modası" her yerde karşımıza çıkıyor, insanların içinde hissettikleri "eski'ye dönüş'ü" belki siz de bu yazımdan sonra bir gelincik şurubuyla yeniden bir aşka pencere açarsınız .

Size şu güzel yaz aylarında sevdiklerinize sunacagınız bir küçük tarif vermeye ne dersiniz.


300 gr. gelincik çiçeği, yaprakları alınıp bir kaseye koyun ve üzerine 2 limon sıkılıp elle ezin. 15'er gram bahar, tarçın, karanfil, karabiber, zencefil, pespeye, kına kabuğu iyice dövülerek bir elekte eleyin. 1,5 kilo şekerle iki taşım kaynatın. Sonra bir tülbentten süzülerek tekrar ateşe konyun, şurup kıvama gelinceye kadar kaynatın. Soğuyunca şişelere konarak buzdolabında bekletin

Bunları hazırlamak sizlere zahmetli gelebilir ama gerçek aşklarda zor olan değil midir... ya da siz en güzeli gelincik şurubu sunan  birldiginiz bir yer varsa alın sevdiklerinizi bu yaz akşamında gözlerdeki sevgilerle serin serin için.

En çok sevdigim çiçektir gelincik

Bir kadın gibi narin

Aşkı için  şurup olan

En çok sevdigim çiçektir gelincik

Kırmızının en güzeliyle

Erkegine gelin olan

En çok sevdigim çiçektir gelincik

Tarlanın arasında göz kırpan

Koparıldıgında yapraklarını tek tek döken

Ve benim en çok sevdiğim çiçektir gelincik.

Sevgilerimle

Emine zaimoğlu