Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '14

 
Kategori
Güncel
 

En iyisi plates kafası....

En iyisi plates kafası....
 

Adliyenin ortasında oturma eylemi, duruşma salonundan çıkarılan avukatlar, savcının odasından çıkarken görüntülenen MİT elamanı olduğu iddia edilen “Kaç İsmail”. Rize ve samsun’da S.Demirtaş’a destek standı açan yurdum insanına yapılan saldırılar. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu hafife alan John Keryy’in lakaytlığının gözümüze sokulduğu skandal fotoğrafları. Gaziantep’te eline paraların tutuşturulup “Kefen paramı RTE’ye bağışlıyorum”  dedirtilen yaşlı nine. “Erkek adam Rolex takar” diye röportaj döktüren plates düşünürü Ebru Şallı..

***

Erdoğan Diyarbakır’da konuşuyor, “Bana vereceğiniz her oy sürece destektir.” Diyor. Kürt siyasetinin yetiştirdiği ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olacağını ifade eden Demirtaş adına stant açanların tekmelendiği memleketin “otoriter” başbakanı konuşuyor. “İstikbalini ve istiklalini kutuplaştırıp böldüğü” yurdum insanının cehaletine ve “çözüm süreci” vadiyle alacağı Kürt seçmenin oylarına bağlayan tek adam!

***

Ekmeleddin İhsanoğlu tek adamın karşısında epeyce başarılıki,Trakya’da Ekmeleddin İhsanoğlu için, ‘itirazım var'  broşürü dağıttılar. “Sosyal demokrat seçmene, sosyal demokrasiye ve Cumhuriyetin değerlerine ihanet anlamına gelecek Emsalettin, Ekmel, Ekmeleddin, Ekmeloğlu ya da adı her neyse dayatmasına. Atatürkçülüğün ve CHP ideolojisinin bitişinin ilanı anlamına gelen alternatif ortaya koymaktan aciz, teslimiyetçi politikalara itirazım var” denilen broşürü dağıtanlar; CHP Çorlu İlçe Başkanlığı’nın şikayeti üzerine polis merkezine götürülüyor ve kimlikleri açıklanmıyor. İstanbul Esenler İlçesi nüfusuna kayıtlı broşür dağıtan 6 kişi verdikleri ifadelerinin ardından serbest bırakılıyor.

***

Kısacık bir günde yaşananlara bakıp mizah ustası Aziz Nesin’i anmadan geçmek olmaz. Memleket tiyatro, dram komedi; tam anlamıyla Aziz Nesin’lik yani. Düşünüp, yurdum insanının bu kadar travmayı nasıl atlattığına dair bir fikre varmakta olanaklı değil. Dün Sivas katliamı davası zaman aşımından düştü. Kirli karanlık siyasi tarihimiz yanıltmadı; yapanın, yaptığı yanına kâr kaldı özetle.

***

Toparlayalım, 12 Eylül faşizminin DGM’leri apoletsiz vesayet döneminde ÖYM (Özel Yetkili Mahkemeler),Sulh Ceza Mahkemelerine dönüştü. Kamuoyunun yakından bildiği Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK vb. torba davalarda iktidar/cemaat koalisyonu şimdi ortaklık bozulunca amansız bir kavgaya tutuştular.

***

Kavganın amansızlığına dair bir fikre varmak, Erdoğan’ın “Yeni Türkiyesi”, yargının siyasi iktidarın elinde nasıl infaz aracına dönüştürüldüğünü anlamak için Hürriyet’ten Taha Akyol’un yazısından uzun bir bölümü paylaşıyorum: “..17 ve 25 Aralık soruşturmalarından hemen sonra, 15 Ocak’ta Adalet Bakanı’nın talebiyle, HSYK 1. Dairesi’nin iki üyesi değiştirildi... Hemen ertesi günü, 16 Ocak’ta HSYK 1. Dairesi, olağanüstü bir kararname çıkardı, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarını yürütenler dahil 20’ye yakın hâkim ve savcıyı başka yerlere atadı.

25 Ocak’ta Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirildi, savcının emrinde soruşturma yürüten polislerin soruşturmalar hakkında emniyet müdürlerine yani hükümete bilgi vermeleri zorunluluğu getirildi! Telefonlar açılarak da emniyet müdürlerine savcıların emirlerine uymamaları talimatı verildi.

Bu sırada çıkarılan diğer atama kararnamelerinin listesi HSYK sitesinde görülebilir.

11 Haziran’da büyük “Yaz Kararnamesi” çıkarıldı. Bütün kararnamelerde HSYK kendisinin Atama ve Nakil Yönetmeliği’ni çiğnedi! Yönetmelik, “bir yerde en az iki yıl hizmet” yapmadan hâkim ve savcıların atanamayacağını belirtir. Halbuki iktidarın rahatsız olduğu bütün soruşturmalarla ilgili savcı ve hâkimler “paralel” suçlamasıyla, “en az iki yıl” şartına bakmadan, hatta bazıları 6 ay için ikinci defa atanarak, tenzili rütbe ile cezalandırıldılar.

Twitter, YouTube, ÇED raporu ve atamalar gibi konularda yürütmeyi durdurma kararı veren idari yargı hâkimleri de nasiplerini aldılar bu kararnamelerde!

SULH HÂKİMLERİ

Bu uzun hikâyenin son faslı, sulh ceza hâkimleridir... Tutuklama, tahliye, arama gibi kararları “düzene sokmak” isteyen iktidar, bu yetkileri yeni kurulun sulh ceza hâkimliklerine verdi... HSYK’da bakan tarafından atanmış bürokratlar yeni sulh ceza hâkimlerinin listesini hazırlayıp HSYK 1. Dairesi’nin önüne koydular. Daire bu atamaları yaptıktan sonra basın haberlerinden fark edildi ki, İstanbul’a atanan 6
sulh hâkiminden üçü, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarında bütün sanıkları tahliye eden hâkimlermiş! Bu tesadüf mü?!

“Paralel polisler” hakkında soruşturma, arama ve tutuklama kararlarını veren sulh hâkimi, bu üç hâkimden biri... Avukatlar itiraz ettiğinde karar verecek olan hâkim de bu üç hâkimden ikincisi!

Hâkimler polisleri tutuklarken veya serbest bırakırken doğru da yapmış olabilirler.

Fakat baştan beri ortadaki tablo, yargıya siyasi müdahale tablosudur.

Hele hâkim ve savcıların boy boy fotoğraflarını yayınlayarak, onları hedef gösterip linç etmek!... McCarthy bile bu kadarını yapamamıştı.” 

***

Başa dönelim. Adliyenin ortasında oturma eylemi, duruşma salonundan çıkarılan avukatlar, savcının odasından çıkarken görüntülenen MİT elamanı olduğu iddia edilen “Kaç İsmail”. Rize ve samsun’da S.Demirtaş’a destek standı açan yurdum insanına yapılan saldırılar. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu hafife alan John Keryy’in lakaytlığının gözümüze sokulduğu skandal fotoğrafları. Gaziantep’te eline paraların tutuşturulup “Kefen paramı RTE’ye bağışlıyorum”  dedirtilen yaşlı nine. “Erkek adam Rolex takar” diye röportaj döktüren plates düşünürü Ebru Şallı.

En iyisi plates düşünürü kafasıyla takılmak desem, topu taca atmak olur. Bayramların bayram gibi yaşandığı,  eşit özgür ,hukukun egemen olduğu bir ülke umuduyla; mutlu bayramlar…

@asiyazar62

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..