Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Nisan '12

 
Kategori
Blog
 

En sevdiğim adam: Erdal Ceyhan

Evet... Bu blogta birçok adamı izliyor, okuyor, elimden geldiğince, vakit buldukça yazdıklarından faydalanıyorum ama... Kimse kusura bakmasın. Ben, burada, en çok ERDAL CEYHAN'ı seviyorum.

Sevgili Erol Işık'ın net ve kişilikli, gerekçelerini de çok iyi anlattığı muhalif siyasi duruşunu, kendine has mizah anlayışını ve birbirinden keyifli öykülerini de çok beğeniyorum ama... Ben en çok ERDAL CEYHAN'ı seviyorum.

Atanur Yıldız'ın bloglarını, Yılmaz Çetingöz'ün hemen hemen her türden yazdıklarını okuyorum ama... Ben en çok da Erdal Ceyhan'ı seviyorum.

Ata Kemal Şahin'in titiz, ince eleyip sık dokuyan, yerine göre bir kelime üzerinde günlerce düşünen ciddi edebiyatçı tavrını da, özgün şiirlerini de seviyorum ama... Sevgili ERDAL ABİ'min bendeki yeri bambaşka...

Ahmet Balcı için düşüncelerimi aylar önce yazdım zaten. Bilenler bilir. Arzu edenler de onun için yazdıklarımı okuyabilir... Ama zorla değil ya... Ben en çok ERDAL HOCAM'ı seviyorum arkadaş!

Sade Vatandaş Newyorker'ın, her satırını ince bir mizah anlayışıyla döşediği blogları da apayrı bir keyif benim için ama... EDEBİYATÇI  ERDAL CEYHAN benim gözümde bambaşka...

Kadri Kanpak'ın nesnel, tamamen fayda amaçlı yaşayışını da, yazışını da, medeni cesaretini ve akılcı, soğukkanlı, bilmeyenler için söyliyim; kendine has mizah anlayışını da seviyorum. Ama ben izninizle sevgili ERDAL USTAM'ı hepinizden ayrı tutuyorum.

Adil Serkan Satı'nın keyfine doyulmaz yazılarını da, mizahı anlatış ve yaşayışını da, her daim titizlikle yazdığı yorumlarını da çok değerli buluyorum. Ama kimse kusura bakmasın. Ben en çok ERDAL HOCAM'ı seviyorum.

Arif Öğütçü kardeşimin diplomat, dengeci, pozitif, destekleyen tavrı da, özellikle çok önemsediğini ve yazarken de hakkını verdiğini düşündüğüm öyküleri de ben ve onu okuyan herkes için de şüphesiz çok değerli ama... Yazarlığını ayrı, adamlığını ayrı sevdiğim Erdal hocam benim için bir başdeğerde...

Peki nedir mi bu sevgimin nedeni? Madem sordunuz kardeşim!... Alın işte size Erdal hocamın bence hepsini tek bir adamda bulamayacağınız özellikleri:

Bir kere, aradığınız hayatını dolu dolu yaşamış, yaşadığı her anının değerini vermeye, anlamlı kılmaya çalışmış her haliyle tam bir hayat dervişiyse... Başka bir yere bakmayın kardeşim! Erdal Ceyhan size tek başına yeter.

Eğer bir insanda aradığınız en önemli şey, gerçekten, yürekten bir samimiyetse... Ona söz verin. Erdal hocam doğrunuzu da, yanlışınızı da tek tek; ama sizi de incitmeden yüzünüze söyler.

Övgüde cömert, rehberlik yönü çok sağlamdır. Bu... Edebiyatçı yönünden de kaynaklanır belki ama... Esas kaynak, yüreğinden hiç eksik etmediği sıcacık, babacan, gün görmüş halindendir.

Sonra, hocam hiç öyle, al - ver, yaz ki - yazayım, yorumun bana - yorumum sana tavrına da yüz vermez. Kendisine yorum yazanların çetelesini tutup da: " Aaaa! Ne güzel de yazmışsın sen böyle canım! " kolaycılığı yerine; sizin yazarken verdiğiniz emeği; yazdığınız her satırı okuyarak hakkınızı size teslim eder.

Sevdiği, gerçekten beğendiği yazar ve yazıları okur. Ve herkesin hakkını herkese dosdoğru teslim eder. Eğriyse gördüğü, " Eğri! " doğruysa " Doğrudur kardeşim yazdıkların... " demekten zerrece çekinmez. Kimseye de eyvallahı yoktur. Sonra, eyyamcılık da bilmez, dalkavuklukta sevgili Erdal hocam.

En çok şiirlerini okuduğum Erdal hocamın; şiirlerini bitirip de, başkaca yazılarına gelemedim ki ben daha!

Hemen hemen her konuda ve inanılmaz bir hız ve üretkenlikte ve de kendi üslubu ve yazma prensiplerinden zerrece ödün vermeden yazan, kalitesini ıspatlamış, rahat okunan, akıcı, mizah duygusunun hiç eksik olmadığı satırlarının hoş sohbet adamıdır Erdal Ceyhan...

Geçmişte çok büyük şair ve edebiyatçılarla çalışmışlığı, edebi dergiler ve yerel gazetelerde de yazı emekçiliği vardır benim sevgili Erdal hocamın... Bence hemen hemen her türden yazdığı şiirlerinin güzelliği gücünü, biraz da o geçmişinde soluduğu muhteşem edebi havadan alır. 

Fırsat bulup da, onu daha fazla okumaya başladığında... Onun için yazdığım şu satırların, onu anlatabilmek için az bile olduğunu söyleyeceksin sen de bana.

Ona her baktığımda, her okuduğum satırında, kendi olgunlaşmış, gerçekten adam olmuş, hayatının hakkını verebilmiş halimi hayal ettiğimden... Dilerim ben de onun kadar sevecen, babacan, merhametli, destekleyen, yol gösteren, tatlı sert, hem bal, hem şerbet bir büyük adam olmayı becerebilirim; kendiliğimden...

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara