Ensest ve töre cinayetleri

Zülfü Livaneli'nin mutluluk kitabında enfes bir şekilde işlediği töre cinayetlerine giden yolda ensestin ve tecavüzün rolü içimize işleyen bir duyarlılıkla verilmişti. Kadının hayatını cehenneme çeviren hatta hayatına mal olan tecavüz ve ensest sanırım sosyolojik olarak kapalı toplumlarda daha bir etkin. Bunun en temel nedenleri kadının savunmasız oluşu, ekonomik bağımsızlığının olmayışı, haklarını bilmeyişi, eğitimsiz oluşu ve aşırı baskı altında yetişmesi gösterilebilir.

Günümüzde hala dünyanın bir çok yerinde kadına yönelik cinsel ve fiziksel şiddet devam etmektedir. Kapitalist dünyanın suç istatistikleri sosyalist ülkelere göre daha bir yüksekti. Dağılan sosyalist ülkelerde de ne yazıkki cinsel suçlar da artış istatistiklere ve haberlere yansımaktadır. Bu durum cinsel suçların yönetim biçimi ile bağını göstermektedir. Sosyalist ülkelerdeki eğitim hizmetlerinin tüm topluma ücretsiz verilmesi ve kadının ekonomik bağımsızlığı güvencesinin yanında yasal korumalar etkin olarak bu suçları azaltmış gibi görünüyordu.

Bizim ülkemizde ise ensest ilişkiler daha çok kırsal kesimde, eğitim düzeyinin düşük, sosyal hayatın dinsel baskılarla baskılandığı bölgelerde daha fazla görüldüğünü söylemek abartı olmayacaktır. karadenizde nataşa furyasından sonra azalan bu tür suçlar, cinsel tatminsizliğinde önemli bir faktör olduğunuda bize göstermektedir.

kadının tecavüze uğramasını saklaması bu tür suçların/suçlunun ortaya çıkmasını engellemektedir. kadının peşin yargıyla mahkumiyeti ve olayın toplumsal olarak kadına ağır yük yüklemesi kadınların, hatta küçük yaşta tecavüze uğramış çocukların bile öldürlmesi ile sonuçlanmaktadır. Gazetelere yansıyan çok sayıda kamu görevlilerinin de adını geçtiği bir olayda ne yazıkki çocuk yaştaki mağdur neredeyse suçlu ilan edilmişti. Bu durum elbette suçu işleyene geniş bir hareket alanı sağlamaktadır.

İnsalık suçu olan ensest ve tecavüzden kadınların korunması toplum sağlığı ve geleceği açısındaki önemi kavranmadığı sürece sanırım bu suçlar ülkemizde daha uzun süre bizi meşgul edecektir.

kadınlarımıza karşı suç işlemeyn nesillere ihtiyacımız vardır. Bu kadınlar bizim, kızınız, eşiniz veya anenizde olabilirdi değilmi?

Tecavüzün ve ensetin yaşanmadığı sevgi dolu bir yaşam için kadınlarımıza sahip çıkmalıyız.

• Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70'i eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülüyor.
• Dünyada her 3 kadından 1'i hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor.
• Her 5 kadından 1'i hayatının bir döneminde tecavüz veya tecavüz girişimi kurbanı oluyor.
• ABD'de her 90 saniyede 1 kadın tecavüze uğrarken, Irak'ta nisan 2003'ten bu yana savaş sırasında ve sonrasında, en az 400 kadının tecavüze uğradığı İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarında yer alıyor.
• Dünyada, ağırlıklı olarak Afrika kıtasında 135 milyondan fazla kadın sünnet ediliyor.
• Gelişmekte olan ülkelerde okur-yazar olmayan her 3 kişiden 2'si kadın.
• 280 milyonluk Arap dünyasında her 2 kadından 1'i okuma yazma bilmiyor.
• Dünyada 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunurken, 'namus savunması' Peru, Bangladeş, Arjantin, Ekvator, Mısır, Guatemala, İran, İsrail, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Venezuella'nın ceza yasalarında yer alıyor.
• İran'da çok istisnai durumlar haricinde kadının boşanma hakkı yok.
• Şeriat'la idare edilen ülkelerde zina yapan kadının cezası Recm yani taşlanarak ölüm.

*veriler cnn türk internet sitesinden alınmıştır.