Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Ekim '08

 
Kategori
Siyaset
 

Erdemi yüksek kelime

Erdemi yüksek kelime
 

-Bence!
-Gerçekçi olmak evladır a dostlar.

-Daha geçen sene değil miydi Dağlıca baskını?
-Yaşamını kaybetmedi onlarca asker?
-Ya o zamandan beri devam eden ölümler.
-Sayısı kaç bilmiyoruz.
-Otuz yıllık isyanın faturasını konuşmaya bilmiyorum gerek var mı?
-Gerek var mı kaç ailenin ocağına ateş düştüğünü konuşmaya?
-Kaç insanın gazi olduğuna?
-Kaç insanın hayatının en güzel çağlarında sakat kaldığına?
-Apansız bir yaşam sürdürdüğüne?
-Bilmiyorum gerek var mı tekrar ve tekrar dile getirmeye?
-Ve annelerin ve babaların yaktığı ağıtları gözümüzün içine içine sokmaya gerek var mı?

-Ne diyordu TSK yaptığı açıklamalarda?
-“İnlerini geçirdik başlarına.”
-Öyle miydi?
-İnler geçmiş miydi başa?
-Genel Kurmaya akredite olan basın manşetten çakıyordu haberleri.
-İnler geçmişti başa.
-Tepe noktadakiler bir bir öldürülmüştü.
-Ve hedefler tam da on ikiden vurulmuştu.
-Ne oldu o zamandan bu zamana?
-Koca bir hiç.
-Demek ki çözümün ta kendisi bu değil.
-Demek ki bu bir çözüm yöntemi değil.
-O zaman da söyledik.
-O zamanda dikkat çektik.
-Aklı başında birçok çevre bu hadiseyi dile getirdi.
-Ve popüler kültürün has temsilcisi Bülent Ersoy bile ettiği bir laftan dolayı yargılandı.
-Vatandaşı güya askerlikten soğutuyormuş

-Tarihe göz attınız mı hiç?
-Bence tekrar bir Osmanlı tarihini okumakta fayda var.
-Tekrar Kurtuluş Savaşını incelemekte kesinlikle yarar var.
-Ve biz kimlerle savaşmıştık?
-Neden savaşmıştık?
-Niçindi savaşlarımız?
-Ve dönünde bir arkanıza bakın.
-İyice bir bakın.
-Tam otuz yıldır bir isyana tanıklık ediyoruz bu topraklarda.
-Ve bu isyan bastırılamadı.
-Bu isyanı bastırmak adına öneri olarak ortaya sunulup, uygulanan yöntemler, bu isyanı bastıramadı.
-Gerçek budur.
-İstesek de budur gerçek.
-İstemesek de budur.
-Amuda da kalkılsa gerçeğin ta kendisi, bastırılamayan bir isyandır tam da orta yerde duran.
-Ve bu isyanın aktörleri diz çökmemiştir işte.
-Bundan daha yalın bir gerçek yoktur orta yerde duran.

-Dönün dedik.
-Bir bakın tarihinize.
-Var mı tarihte otuz yıldır süre gelen bir isyan.
-En baba isyan üç yıl bile sürmemiş Osmanlı tarihinde.
-Sahi Osmanlının en uzun savaşı hangisi olmuş?
-Ve kaç yıl sürmüş Osmanlının en uzun savaşı?
-Ya Kurtuluş Savaşı kaç yıl sürmüş?
-Yıl mı?
-Yanıldım kusura bakmayın.
-İngilizlere ne yaptık biz?
-Yunanlılarla ne yaptık?
-Fransızlar İstanbul’a keyfe mi gelmişlerdi?
-Ya İtalyanlar?

-Şimdi hangisi bizim düşmanımız?
-Hangisi ile masaya oturmadık ki?
-Hangisi ile çözümler için adım atmadık ki?
-Ve bir şekilde hepsi yürüdü gitti.

-Şimdi ortada bir PKK sorunu var.
-Ortada Kürt Sorunu var.
-Ne kadar kabul edilmese de en yalın gerçek budur.
-Ve bir isyan bastırılamıyorsa.
-Ve bu isyan sebebi ile oluk oluk kan dökülüyorsa, işte masa ortada.

-Bu işin başkaca bir çözümü olduğunu düşünenler, bence, akan kandan, akmakta olan kandan ve akacak olan kandan sorumludur.

-Barış.
-Uzlaşma.
-İşte en yalın çözüm.
-Çok basit.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara