- Kategori
- Deneme
Eriyen zaman...
Ahval-i umumiye üzerine serzenişler...
Gecedir, uykuda geçer sanırsın, geçmez; zamandır geçen. Uyanırsın sabah, aynı karanlık hep. Durur zaman. Geçer sanırsın, bu da geçer, geçmez; biriktirir zaman. Hep aynı, hep aynı bıktırcı ortam, dursa ya; durmaz. Susuzluk değildir içini kavuran, iyi bir yüz gibi özlemini çektiğin sabaha uyanamamaktır oysa...
Geriye akar mı zaman?
Güzellikleri, iyilikleri bulmak için, ikide bir sen içinden geriye döndürsen de durmaz zaman; işler durur derinlerinde bir tahta kurdu gibi, durmaz; kemirir içini zaman. Vurur habire, bir haşin yontucunun elindeki çekiç gibi alın çizgilerine, azalan saçlarına, bakışlarına. En acımasız darbeyi de hislerine indirir...
Su olur akar bazen, götürür içinin dertlerini; ya da sen götürdüğünü sanırsın. Akışından bellidir bu gidişin sonu oysa. Bir dönemeçte biriktirir aynı dertleri, iki adım sonra karşılaşacağın.
Zaman hırpalar, aşındırır su.
İyisi mi,
*"Deniz kıyısına gidelim,
Sulara ağ atalım,
Suların tazeliğini çekelim."
Kim bilir, kalmıştır belki de..
*Sohrab Sepehri