Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Erkekler

Erkekler
 

PİYALE MADRA ADEMLER HAVVALAR RADİKAL GAZETESİNDEN ALINMIŞTIR


''Erkek olmak, sosyal olarak özellikle bizim kültürümüzde, basitçe sorumluluk sahibi, kadınını seven, koruyan, sahiplenen, ailesinin geçimini sağlayan, kendisine yaslanılan gibi algılansa da içerden bir erkek gözüyle durum farklıdır. Erkekler güçlü görünüp algılanmak yanında böyle olmadıklarının da bir yandan bilinmesi ama belli edilmemesini isterler. Onlar da sonuçta bir kadın tarafından yetiştirilirler ve yine kadınlar için yetiştirilirler. Duygularını ifade etmeden partnerlerince anlaşılmayı beklerler. Eleştirilmek yerine sessizliği, sorgulanmak yerine kabullenilmeyi, özgürlüklerinin tanınmasını, zaman zaman kendilerine ait alan bırakılmasını ister ve özellikle de şüphe duyulmak yerine güvenle bir kenarda beklensinler isterler. Bir yandan otorite olsunlar diğer yandan da karşı cins tarafından sessizce yönlendirilsinler. İstekleri budur. Kolay incinir ve değilmiş gibi davranırlar. İncindiklerinde hızlıca uzaklaşır kendi içlerine kapanırlar. Zordur erkek olmak. Güçlü , koruyan ve kollayan kadınları beklerler bir yandan da. Duygularını ifade etmek yerine tersi olmaları konusunda yönlendirilmişlerdir çünkü. Hem avcı hem av olmak zordur. Onları oldukları gibi kabullenip çoğunlukla suskunca sevecek partner arayıp dururlar. Bir erkeğin aslında kadından daha çok ihtiyacı var ilişkinin doğasını öğrenmeye. Ancak buna ihtiyacı yokmuş gibi yaklaşılmasıdır beklentisi. Zira bu cümle bile incitir onları.''(1)

Sevgili Dr.Faik ÖZDENGÜL bir erkek gözüyle erkekleri anlatmış. Bir erkek ve psikiyatr tarafından kaleme alınmış bu satırlar son derece doğru ve kadınların gözlerinden de erkeklerin nasıl görüldüğünün çok yalın bir ifadesi. Oysa hep kadınların anlaşılmaz olduğu, söylediklerinin ve söylemek istediklerinin birbirinden farklı olduğu, istediklerinin ve beklediklerinin aynı şeyler olmadığı sözün özü zor varlıklar olduğu söylenir. Hiç de öyle değilmiş.

''8 haftalık olana kadar bütün fetüs beyinleri kadın beyni gibi görünür. Yaşamın başlangıcı dişidir. 8.haftadan sonra başlayan testesteron üretimi iletişim merkezindeki hücrelerin bir kısmını öldürerek uniseks olan beyni erkek beynine dönüştürür. Aynı süreçte cinsellik ve saldırganlık hücrelerinde artış görülür. Eğer testesteron seli gerçekleşmezse kadın beyni değişmeden büyümesini sürdürür. Fetüs halindeki dişi beyin hücreleri duygusal gelişimi de belirleyen iletişim ve bağlantı merkezlerinde yoğunlaşır.''(2)

Nöropsikiyatris Dr.Louann BRİZENDİNE in KADIN BEYNİ adlı kitabında okuduğum bu paragrafı hatırlayınca kendime şunu sordum.

''bir kadın tarafından yetiştirilirler ve yine kadınlar için yetiştirilirler. '' cümlesindeki payımız nedir?

8 . Haftadan sonra biyolojik ve fizyolojik olarak değişimini ve gelişimini kontrol edemediğiniz oğullarımızı (ki bu süreçte beynin farklı bölgeleri de kadın ve erkeklerde farklı gelişmekte) bir başka kadın için sorun olacak şekilde büyütebiliriz.?
var olan payımızı da inkar etmezsek bu acaba ne oranda olabilir?

ACABA BU İFADE DE KLASİK BİR ERKEK KAÇIŞI MI?

Siz ne dersiniz?



(1) Dr Faik ÖZDENGÜL,
semazen.net
(2) Dr.Louann BRİZENDİNE,
Kadın Beyni, Kelebek Yayınevi, 6.baskı, şubat 2007

 
Toplam blog
: 32
: 1690
Kayıt tarihi
: 16.09.08
 
 

1970 yılında istanbul'da doğdum. Marmara üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunuyum. Psik..