Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Erkeksen Kralsın!

Erkeksen Kralsın!
 

Görsel : Yiğit Özgür


Erkek egemenliğine dair karalamalarımıza devam ediyoruz. Hemcinslerim beni erkeklikten aforoz etmeyi düşünebilir belki. Düşünmek serbest :) “Erkeksen kralsın” bir slogan olarak kullanılabilecek harika bir önerme. Kısa ve öz bir cümle olmasına rağmen içinde dünyaları barındırıyor. Düşünün bir kere erkek lafı geçiyor ve hemen yanı başında da kral! Bundan daha kralı mı olur? Günümüzde erkek egemenliği dediğimiz şey bir nevi erkek krallığı zaten. Yani sloganımız hamasi bir nutuk sloganı değil açık bir gerçeğin ifadesidir.

Bu gerçek kimimizin içini acıtsa da, bazılarımızı sinirlendirse de, kimilerini huzursuz etse de hava kadar, su kadar gerçek. Bu satırlar yazarının da yazarken içi sızlıyor ama gerçek bu ve biz bu gerçeği dillendirmekle mükellefiz.

Olur ya, belki aklı başında, fikri hür, vicdanı hür, yürekli hemcinslerimiz okur ve kendilerine paye çıkartır. Bugün bir kişi yarın iki kişi, diğer gün üç… Böylece giderek artan bir aydınlanma… Hayal mi? Evet, galiba ayaklarımızı yere sağlam basmalıyız, bu kadar da hayalperest olmamak lazım. O zaman düzeltiyorum..

Olur ya, belki okuyanların kafalarında bir şimşek çakar. O güne kadar düşünmedikleri bu ayrıntıya kafa yormaya karar verirler ve ilk iş kendilerini süzgeçten geçirmek olur… Bu süzgeçten geçirme sonrasında gerek yakın dostları olsun gerekse akrabaları arasındaki hemcinsleri ile konuyu paylaşır ve küçük ölçekte bir hareketlenme meydana gelir dünyalarında.. Yine mi hayale kaçtım? Durun durun, yeniden deniyorum..

Olur ya, belki okuyan hemcinslerim yazılan satırların neresinde olduklarını düşünürler. İlk önce kendilerini sonra da sevdiklerini düşünürler. Sonra insanın sevdiği bir insana neden egemenlik taslaması gerektiği konusuna eğilir. Egemenlik taslamanın aslında bir nevi özgüven eksikliği olduğu düşünür. Hatta şiddet eğiliminin bu özgüveni bir an önce yerine koyma telaşı olduğunu da.. Hay Allah! Yine hayallere daldım.. Ama usanmak yok, yine deneyeceğim..

Olur ya, Allah’ın bir kulu yazdıklarımızı okuyunca umursamaz. Umursamaz ama kafasında bir yere okudukları kazınmış olur. Ne bileyim bir gece kâbus görür. Rüyasında erkeklik organı tarafından terkedilir. Sırılsıklam ter içinde uyanınca yazdıklarımızı hatırlar. Önce okkalı bir küfür savurur bu fakire. Ama sonra düşünür de az da olsa haklılığımıza kanaat eder. Hemen ilk olarak kendini yeniden yapılandırmayı iş edinir. E sonrasında da gelsin…. Ne gelsini yahu.. Off! Hayalciliğim üstümde bugün.. Tekrar başa alayım..

Olur ya, bir arkadaş yazılanlardan etkilenerek kendini ve toplumu yeninden ama başka hatta bambaşka bir gözle değerlendirir. Bizim eksik bıraktığımız hususları ele alır ve bizden daha iyi ifade eder. O da yazar. Yazdıkları yankı bulur. Toplumsal bir barış hareketi olarak bu egemenlik yeniden ele alınır. Genlerimize kadar işlemiş olan bu egemenlik dürtüsünün kodları çözümlenir. Öyle ki bilgisayara format atmak kadar basit bir işlemle yeniden Adem ile Havva oluruz.. Peh! Pes bana!

Kusuruma bakmayın dostlar. Azıcık üşütmüşüm. Ondan olsa gerek, sürekli hayal âlemindeyim. Bir şeyler yazayım istiyorum ama gördüğünüz gibi hayallerden öteye geçemiyorum. İyisi mi burada “dur” diyelim. İyileşince yine gelirim. Ben şurdan nane limon kaynatayım bari.. 

Murat HACIOĞLU

 
 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..