Ermeni Tasarısı Geçti! Oh Be!

“Oh be” dedirten bir karar oldu.
“Oh be” dedik milletçe.
Bütün manşetleri Ermeni Tasarısı aldı.
Ülkem derin bir “oh” çekti.

Uzatma dakikalarında golü yedik (mi?). Son dakikada tasarı kabul edildiği için böyle ifade ediliyor. Bence HAYIR. Son dakika golüyle yenilmedik.

Yenileceğimiz gün gibi aşikardı.
Daha maç başlamadan belliydi.
Hakem başlama düdüğünü çaldığı anda yenilgimiz ilan edilmişti.

***

Gelelim başlığa.

Yetkili zat: “Bence de Ermeni Soykırımı oldu, ama şu an bunun için doğru zamanlama değil. Irak’ta Afganistan’da askerimiz var.” gibi bir şeyler söyledi. Yani Soykırıma EVET, Tasarıya HAYIR diyordu bir anlamda.

Bir diğer zat-ı muhterem ise (galiba oturum başkanıydı) “Tam 27 yıldır buradayım. Her yıl “zamanı değil” denildi. Zamanı ne zaman gelecek acaba?” diye karşılık verdi.

Buradan iki çıkarımım var:
1- Demek ki onlarda da uzun yıllar görev yapan diplomatlar ya da her neyse onlardan var. yani dinozor dedikleri cenah oluyor. Biz de olunca “vay efendim kazık mı çakmış” diye eleştiririz. Adam temsilciler şeyine kök salmış be! :)

2- 27 yıldır “zamanı değil” diyerek bu tasarı hep reddedilmiş. Bıçak kemiğe dayanmış gayri. Adam ölüp gitse gözü arkada kalacak yahu!

“Sen manyak mısın? Ne biçim Türk evladısın. Vatan haini misin?” diye kızanlar olabilir. Ama ben “OH BE” dedim.

Çünkü:

1- O meclise kök salan zatın da dediği gibi 23 yıldır bu tasarı konuşuluyor. Her defasında geçtiydi-geçmediydi tartışılıyor. Tartışmadan gına gelmişti

2- Tasarının geçmesiyle tabiri caizse “ak koyun kara koyun belli olmuştur”. Bunun argodaki tabirini ise yazamıyorum :)

3- ABD sanki bizim yanımızdaymış gibi davranıyordu, artık öyle olmadığını da görmüş olduk. Obama’nın da bunda etkisi olmayacağını anladık (ben çoktan biliyordum:)))

4- Tasarı geçince kıyamet kopar mı? Kopmadı. Şimdilik. En azından bunu da gördük. Bundan sonrasını bekleyeceğiz.

5- Bir şeyin olasılığı olmasından daha can sıkıcıdır. Mesela her an DEPREM olacak korkusuyla yaşamak deprem olmasından daha çok can yakar. Madden değilse de manen. Bu da öyle. Her yıl geçti-geçmedi derken psikolojimiz bozuldu. Bakın Orhan Pamuk bile kendi kendine gelin güvey olarak Ermeni Katliamı yapılmıştır deyiverdi.

6- “Diyet” isimli bir hikâye vardı. Yazarını birden hatırlayamadım. Orada hatırlarsanız kişi en sonunda kolunu kendisi kesip diyeti ödeyen şımarık zengine fırlatıyordu. Tasarı da adeta diyet gibi bir şeydi. Her seferinde “uslu durun yoksa tasarıyı tasarız” deniliyordu. Tasarının nasıl tasıldığını da gördük. Allah’a şükür. Oh be!!

7- Güzel ülkemin güzel insanları “ayıdan post ecnebiden dost olmaz” anafikrinde hemfikirdir sanırım. Bu örneği defalarca gördüğümüz halde “ne olur bizi dostluğa kabul” edin dilenciliğinden kurtulamıyorduk. İyi oldu, ders olsun bize!

8- Batılı ülkeler kendi çıkarları olmadığı müddetçe hiçbir Müslüman ülkeyi ve dahi Türki Cumhuriyeti dost addetmezler. Dostlukları da çıkarlarıyla sınırlıdır. Temsilciler Meclisi Dışİlişkiler Komisyonu bunu bir kere daha gözümüze sokmuştur. Buna da şükür..

Sevgi ve Muhabbetle...

Murat HACIOĞLU

Haber: Milliyet Web