- Kategori
- Siyaset
Ermenilerin KARABAĞ’a imzası : Hocalı Katliamı !..
Bu ne ki ? Bunun daha kötüleri yaşanmış Karabağ'da...
Gün doğmadan neler doğar derler ya, bu arlar Türkiye’de gün doğmadan da, batmadan da neler doğuyor, neler ?
Türkiye, haftaya operasyonlarla başladı. Kimse DTP’den başka Diyarbakır operasyonunu tartışmadı bile. Ama Atatürkçü düşünce ve ilkelere sahip olan insanların gözaltına alınmaları neredeyse gündemin en geniş kapsamlı tartışmasıdır.
Bir diğer gündem ise Türkiye’nin Ermenistan sınır kapsını açıp, açmayacağı konusudur. Azerbaycan haftalardır diken üstünde duruyor, bir anlamda kazan kaynatıyorlar.. Halk oldukça sinirli ve kardeş belledikleri, ağabey dedikleri Türkiye’ye sırt dönme noktasına geldiler. Peki sebep neydi? Sebep belli ! Türkiye’nin Ermenistan sınır kapısını açabileceğini açıklaması bu gerginliği tırmandırdı. Peki, bu kapı neden kapanmıştı?
Bu kapının kapanmasının hikâyesi 1992 yılına dayanıyor. Azerbaycan'nın 1991 yılında Sovyetler Birliği halkasından ayrılıp, bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, bölgede çok çetin çatışmalar olmuştur. Rus güçleri ile birlikte hareket eden Ermeni çeteleri ve silahlı güçleri, bu bölgede(Hocalı) tam bir katliam yapmışlar, bildiğim kadarı ile 1500 civarında sivil halkı öldürmüşler, 20 bin civarında Azeri’nin de bölgeden uzaklaşmasını bir anlamda silah zoruyla sürülmesini sağlamışlar.
Karşılıklı şiddetli çatışmalar neticesinde Ermeniler arkalarına Rus güçlerini de alarak sistematik bir katliam yapmışlar. Çoğu kadın ve çocuk 1492 Azeri’nin kimini asmışlar, kimini yakmışlar, kimini parçalamışlar (bu resimleri bir görseniz, insanlığınızdan utanırsınız), kimi hamile kadınların karınlarını deşerek karınlarındaki bebekleri çıkartıp, kafalarına kurşun sıkmışlar, genç kız ve kadınlara tecavüz etmişler, esir aldıkları birçok Azeri’yi “Karabağ Ermeni Toprağıdır” şeklinde konuşmadıkları için, kafalarını bedenlerinden ayırmışlar, hayatta kalan birçok Azeri vatandaşını da kendilerine hizmet etmek için köle gibi kullanmışlardır.
Bu olaydan sonra da kurulan mecliste Sovyet dönemindeki olan olaylar nedeni ile halktan çok yoğun baskılar gelmesi karşısında o zamana kadar özerk bölge statüsü olan Dağlık Karabağ’ın özerk bölge statüsünün kaldırılmasıyla, bölgede çoğunluğu Ermenilerin oluşturduğu referandum sonucunda Dağlık Karabağ Parlamentosu bağımsızlığını ilan ederek 6 Ocak 1992 tarihinde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti kurulmuştur. Ermenistan dahil hiçbir ülke tarafından tanınmayan bu bağımsızlık ilanının ardından 1992’de Sovyet birliklerinin de bölgeden tamamen çekilmesiyle, Ermeniler Dağlık Karabağ’ın tek hakimi olmuştur. Ancak, Azeriler bu işin peşini hiç bırakmamış, hakkını diplomatik ilişkilerle aramasına rağmen, zaman zaman da çatışmalar devam etmiştir.
Karabağ’ın bu durumu karşısında Türkiye devreye girmiş, diplomatik ilişkiler fayda etmeyince de sınır kapılarını giriş-çıkışa kapatmıştır. Bunun üzerine de Ermenistan o gün bugündür, sınırların açılması için her türlü uluslar arası girişimi gerçekleştiriyor. Ermeni lobisinin Avrupa ve ABD’deki gücü malum. Hem Amerika, hem AB Türkiye’yi her seferinde köşeye sıkıştırıyor. Kapıları açması için baskı yapılıyor.
Türkiye gerek yapılan baskılar, gerekse Ermenistan ile barış rüzgarlarını estirmek maksadıyla Ermenistan ile ilişkilerini diplomatik sıklaştırmış, bunu milli maçla da perçinleştirmiştir. O günden bu zamana kadar da Türkiye devleti kapıların açılabileceğini ifade etmiştir. Bunun üzerine de Azerbaycan halkı da bugünkü tavrını takınmıştır. Haksız da sayılmaz.
Peki sınır kapıları açılacak mı ? Belki !.. Ama bunun için öngörülen bazı şartlar var. Bunlar öncelikle, Ermeniler Dağlık Karabağ’ı terk edip, burayı Azerbaycan’a bırakacaklar, sonra soykırım iddialarından vazgeçecekler..
Ermeniler bu eylemleri gerçekleştirirler mi ? Bu Dağlık Karabağ’ı işgal etmekten daha zor bir durum !..