Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Erozyonla Mücadele Haftası

Erozyonla Mücadele Haftası
 

Resim: TEMA.org.tr


Erozyon kısaca aşınma; bir nesnenin varlığından, yerine getirilmeyecek şekilde bir şey kaybetmesidir. Toprak erozyonu, çeşitli etkenlerle toprağın verimli sayılan üst tabakasını aşınma, taşınma yoluyla kaybetmesidir.

Dünyanın yanı sıra ülkemiz de son yıllarda hızlı bir erozyona maruz kaldı. Ülke genelinde yaklaşık 67 milyon hektarlık bir arazide toprak giderek yok olmaktadır. Erozyon büyük ölçüde tarım alanlarında yaşanmaktadır. İşlenen tarım alanların %75'inde yoğun erozyon görülmektedir.

*Erozyonun nedenleri:

-Yağmur ve sel suları,

-Akarsular,

-Buzullar,

-Rüzgârlar

-Yangınlar

Bu etkenlerle toprağın yanısıra en çok tahrip gören doğal kaynakların başında kuşkusuz ormanlar gelir. Bu tahrip sonucu bugün yaşanan yeşil kaybı dünyada ve ülkemizde hızlı bir erozyona, ardından çölleşmeye yol açmaktadır.

*Erozyonun sonuçları

-Millî servet olan ülke topraklarının yok olmasına,

-Su rejimin bozulmasına,

-Sel, çığ, heyelan, kuraklık gibi felâketlere,

-Açlığa,

-Göçlere yol açmaktadır.

Bu kayıplarla Erozyon en çok tarım alanlarını vurmakta, şehre yönelen göçlerle verime sekte vurmaktadır. Geçmişte Türkiye kendi kendini besleyebilen 7 ülkeden biriyken, bugün dışardan buğday ithal etmektedir. Bu durum salt ülkemize özgü değildir. Dünyada erozyonun yol açtığı açlık oranı, her altı kişiden birinin açlık sınırının altına düşmesine yol açmıştır. Bugün 6 milyarlık dünyanın 1 milyarı açtır!.. Tüm çabalara karşın, özellikle Batılı zenginlerin bencilliği yüzünden, -bu oran ülkemiz gibi toplumsal dayanışmanın güçlü olduğu yerlerde yer yer azalsa da- açlık günden güne artmaktadır. Aç insanlar yol açtığı toplumsal sorunlar bir yana; ilerde isyanlara, toplu göçlere hatta yerel değil, küresel savaşlara neden olabilir.

*Erozyon nasıl önlenir?

Çözüm insanla başlar. Erozyonun olduğu bölgedeki insanların ikna edilerek, bu işin yararına inandırılmaları gerekir. Sosyal sorunlar çözülüp, ardından teknik çalışmalar başlatılırsa olumlu sonuç alınır. Yöredeki sosyal sorunlar çözülüp , ekonomik çözümler üretildikten sonra halkın katılımı sağlanırsa, diğer teknik çalışmalar daha rahat gerçekleştirilir.

*Teknik çalışmalar:

-Meyilli arazilerde yamaçları sekilemek.

-Arazi etüdleri yapıldıktan sonra teraslar, kuru duvar eşikler, örme çitler yapılarak, suyun yıkıcı gücünü önlenmek.

-Arazinin bozulan yapısı onarıldıktan sonra, yeşertme çalışmalarını başlatmak. Ağaç dikmenin yanı sıra; dere yataklarını bitki örtüsüyle güçlendirme, otlandırma ve mevcut meraların ıslâhı gibi çalışmalar yapmak.

-Yamaçlardaki tarlaları eğime dik doğrultuda sürmek,

-Baraj gölü yamaçlarını ağaçlandırmak,

-Nadas yerine, ürünleri nöbetleşe ekerek, arazinin çıplak kalmasını önlemek.

*Erozyonla mücadelede binlerce ele ihtiyaç var. Genç-yaşlı, soğuk-sıcak, gece-gündüz demeden herkes katkıda bulunmalı…

*Meyve çekirdekleri!

Dünyaya 10 yılda bir çok yağmur yağıyormuş. Bu yıl 10 yıllık periyotdaymışız… Bu nedenle yediğiniz ; kaysı , şeftali , kiraz, vişne, erik vb. çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın ve herhangi bir yerde, toprağın 10 cm altına gömün ve üzerine bir bardak su dökün. Dikilen bu meyvelerinn en az yarısı yeşerip ağaç olurmuş. Ekonomik yoldan ülkemizi yeşillendirmek için dikebildiğimiz kadar meyve çekirdeği gömelim.

Bence en büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılmasıdır. Bu ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet... Bu uygulamayı TEMA da yaptı ve teşvik ediyor. Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacak. Lütfen herkes bir şeyler yapsın. .

*İleti için sevgili öğrencim İnşaat Mühendisi Gülgün Kocamış Küçük’e teşekkürlerimle…

 
Toplam blog
: 214
: 5488
Kayıt tarihi
: 03.08.08
 
 

Emekli eğitimci, araştırmacı yazar, şairim. Ülkemin cennet ile cehennemi bir arada yaşadığı bir zama..