Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '12

 
Kategori
Mizah
 

Eşeğin azizliği

Eşeğin azizliği
 

Resim Çalışmalarımdan..


Pırıl pırıl güneşin aydınlattığı bir sabahın, yüreklerimize doldurduğu yaşam sevinciyle uyanmak ne güzel oldu günler süren kar ve soğuğun ardından. Çiğdem ve kardeşi uyuyor, kalkıp bu güzel günün onuruna misleer gibi bir kahvaltı hazırlayayım guzucuklarıma diye düşünüp, geçtim ocağın başına. Sigara böreği, Kayseri çamanı (  çemen) diyor kimileri, çaman anam onun adı çaman!, menemen, gül reçeli, sucuk, şu- bu.. Ne pis boğazlıyız biz insanlar değil mi? Kahvaltımızı neşe içinde yaptık, bu evdeki iki veletten bana fırsat kalmıyor Laptopu kullanmaya. Masayı öylece bıraktım, haydin bakıyım mazotunuzu aldınız, girişin ev temizliğine, verin bilgisayarı bana BLOG yazasım geldi deyip kaptığım gibi makinayı, odama kaçtım. Kayseri'nin köyünde bir yıl beraber çalışıp oturduğum canım arkadaşım Ayşe aradı, güzel bacım benim. Anıları konuştuk, güldük, güldük. Kız Ayşe, köydeki tuvalet hikayemizi yazayım mı bloğa? dedim. Bir kahkaha attı, Allahaşkına yazma Nurhan, valla çok ayıp kız! dedi. Niye ayıp? Ne çok gülmüştük o zaman, yazayım herkes gülsün! dedim. İşte yazıyorum: 

Köyde Ayşe ile yaşadığımız ev, yürekler acısı bir viraneydi. Altı ahır, üstünde oturulabilir durumda bir oda, arka tarafta da duvarları yer yer delinmiş bir başka odadan ibaret bir evdi. Tuvalet dışarıda, avlunun içindeydi. Sıcaklarda hadi merdivenlerden inip gidiliyordu da, o kış soğuğunda oof,of!  Hani buz gibi soğuk bir yandan, avlu kapısından içeri giren köpek, eşek v.b korkusu bir yandan. Hani, içine edilesi bir yaşam vesselam. Ev sahibimiz Şükrü emmi'ye ne çok yalvarırdık, şu arkadaki odaya bir tuvalet yaptıralım diye. Olmaaz, evin içinde hela mı olurmuş? Evin bet- bereketi kalmazmış. Hay ben sizin bu anormal zihiniyetinize ne diyeyim kardeşim ya?

Karlı bir kış günü, akşam yemeğimizi yedik Ayşe ile, ders planı yapıyoruz. Karşı avludan komşumuz Yaşar ağa seslendi:

- Sırııık! Hadi gelin çay demledik, felfene yapıyoz! ( Felfene, kış eğlencesi için çerez, lokumv.b işte evlerde ne varsa hazırlanıp hep beraber yenilmesiydi). Ayşe'ye sordum, tamam gidelim dedi. Kalktık gittik, lapa lapa kar yağıyor. Kaymamak için ne zorluklar çekerdik, birbirimize tutuna tutuna gittik. Canım köylülerim, o mahrumiyette kendilerini ne güzel oyalarlardı. Felfene sofrası hazırlanmış, oturduk. Oyunlar oynadık, türküler söyledik. Saat 11 gibi kalktık, sağolsunlar biz eve girene kadar evlerinin önünde o soğukta beklerlerdi komşularımız, biz avluya girince ben yağan kara bakıp, daha fazla beklemesinler diye seslendim:

  - Tamam Yaşar ağa, geldik artık girin içeri! Avlunun kapısını kapattım. Ayşe ile tuvalete giricez, Karanlıkta korktuk, avlunun duvarının dibinde oturup yapmaya karar verdik. Arkadaş, tam Türk filmi gibi. Ben oturdum, hacetimi görüp kalktım. Ayşe oturuyor hala, merdivenleri çıktım, hadi yukarda bekliyorum seni! dedim. Yukarı vardım, bekliyorum. Ayşe tam işini bitirip daha pijamasını yukarı çekmeden, avlu kapısından içeri kapkara bir EŞEK girdi mi? Direk Ayşeye doğru yürüdü mü? Allaaah! Ayşe o korkuyla pijaması yarı bacaklarında yukarı bir fırladııı, ben ölücem gülmekten. Ayşe o halde yukarı gelir gelmez, karşıdan Yaşar ağanın bağırmasıyla irkildik:

   -Aboooov! Yetişin Ayşeyi ....mişleeerrr!!!  Meğer Yaşar ağa garibim evine girmeyip, bizi bekliyormuş o karın altında. Ayşeyi öyle don paça görünceee..:))))  Artık kimde can kaldı, Ayşe çığlık çığlığa eve girdi, ben gülmekten konuşamıyorum. Yahu sus Yaşar abiii, bişey yok! Tuvalete şe'yttiydik, şey olunca.. Diğer komşular pencerelerde:

   - N'ooldu gız Sırııık? Gelelim mii?

  - Yok yahu, bişey yok girin evlerinize! İçeri girdim, garibim Ayşe almış eline kağıdı kalemi, ağlaya ağlaya İSTİFA  dilekçesi yazıyor. Canım kardeşim benim, oturdum yanına saatlerce konuştum. Çok utanmıştı, uzun süre kimselere görünmemeye karar  verdi. Bir ay kadar ne kimseyi kabul ettik, ne biz gittik. Kış boyu, arkadaki odaya suntalardan derme çatma bir kabin, kapaklı bir tenekeden uyduruk klozet benzeri bir alet yapıp, tuvalet ihtiyacımızı o şekilde karşıladık. Canım memleketim, neler  çektik neleeer:))..

 

 
Toplam blog
: 95
: 736
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Emekli öğretmenim, 52 yıllık hayatımdan amatör mizah, bağlama, sürrealist resimler, yitikler, sev..