- Kategori
- Öykü
Esele ve Azral 5
Ezhlem... Ah ne güzel bir şehirdi burası... Buradan ayrıldıklarından beri sanki yüzyıllar geçmiş gibi hissediyordu ve yine işte bu şairane, gözkamaştıran,ruh okşayan şehirdeydi. Büyük ishvala'nın kristalden dökümlü eteklerinde şehri izliyordu. İşte şurada ışıl ışıl parlayan elmas sularıyla mai Ezkha uzanıyordu. Ezhlem'i diğer kardeşlerinden ayıran en güçlü en haşin ve muazzam güzellikteki koyu mai sularıyla bu deniz ayrı bir diyar gibiydi. Ah ne uzun zamandır çıkıpta bu dağın eteklerinden bu güzel kadını izleyememişti. Mahrum edilmişti bu güzellikten... Tam dört sene geçmişti Ezhlem'den Kavala'ya gelmelerinin üzerinden... Hem de gerçekte hiç tanıyamadığı ikiyüzlü alçak bir adamın sahte sevgisi uğruna... Umuyordu ki onu bir daha hiç karşına çıkarmasın Yaratıcı... Aksi takdirde bir yıl önce yapmadığı ve affedip salıverdiği o adamı bu defa acımadan öldürecekti. Bunun için ant içmişti onu düşündüğü ve affedemediği aylar boyunca, intikam ateşi ile yanıp tutuşmuştu. Alev alev yakıyordu bu hırs onu ve onun kafasını koparıp kanını ayaklarını dibine akıtmadan da kurtulamayacaktı bu duygudan... Sağ omuzunda sıcaklığıyla adeta yakan bir el hissedince dönüp bakma gereği hissetti ve o anda kaçırdı gözleri bu mavi derinlikten...
- Beni takip etmeyi huy mu edindiniz,Bay Azral... Neden buradasınız? Beni nasıl bulabildiniz? Yine...
- Nasıl bulduğumu iyi biliyorsunuz? Bazı arkadaşlarım yardımcı oldular dedi sağ yanına yanaşarak.
- Biliyor musunuz tavırlarınız beni rahatsız etmeye başladı. Şayet o arkadaşlarınız size bir kere daha yardımcı olmaya kalkışırsa benim için canlarını biraz yakacağım. Anlatabiliyor muyum dedi sesini yükselterek.
- Oldukça net... Ancak öfkelenmenize gerek olan bir durum var mıydı ortada,Bayan Esele... Sizi onların yardımı olmadan da bulabilirdim. Ezhlem'e geldiğinizden bu yana sürekli buradasınız,değil mi? Sadece tam konumuz için biraz yardım aldım diyelim.
- Tanıdıklarınız arasında gücümüze denk çok az varlık var,Bay Azral... Buraya gelmeyi ve birçok şeyi kabul etmiş olabilirim ancak bu özel hayatıma müdahale etme hakkını vermiyor size... Yalnız kalmaya ihtiyaç duyduğum anlarda yalnız olmalıyım. Çevremde bir ses ya da bir varlık istemiyorum.
- Haklısınız. Düşüncesizliğime verin hatamı...
- Bu çevrenizdekilere son kez olarak müsamaha gösterişimdir... Varlıklarını çevremde bir kez daha hissedecek olursam sonu hiç iyi olmayacaktır.
- Yeterince iyi anlaşılmıştır,küçükhanım.
- Buna sevindim işte,Bay Azral. Şimdi eğer izniniz olursa kendime ait özel zamanımı yalnız kalarak değerlendirmek isterim. dedi inatla ve ima ile gözlerine diktiği bakışlarını...
- Elbette diyerek geldiği yöne dönüp ağır adımlarla yanından uzaklaştı.