- Kategori
- Anılar
Eski günlerimiz
Şimdi, arkadaşları tarafından dışlanmış, köşede bir banka sinmiş, onların oyunlarını uzaktan izleyen bir çocuk gibi eski günlerimiz…
Şimdi, bütün sürüsü hain bir balıkçı ağına takılıp çekilmiş de, soğuk sularda tek başına dolanan bir balık gibi eski günlerimiz…
Şimdi, eski bir battaniye, herhangi bir çekyat altına istif edilmiş; hala sıcak, hala sımsıcak…
Şimdi, bir oyun parkı, bütün oyuncuları, oyun çağını çoktan geçmiş…
Şimdi, sonbaharda yaz, kışta sonbahar, ilkbaharda kış, yazda ilkbahar…
Şimdi, koştukça yetişemeyen, yoruldukça arkada kalan…
Şimdi, senden önceki sen...
Şimdi, benden önceki ben…
Şimdi, burnumuzun dibinde,
Şimdi, uzatsak elimizi yetişemediğimiz…
Şimdi, yitirdiğimizin farkına varamadığımız en büyük kaybımız...
Şimdi, her geçen gün ziyaretçisi azalan bir mezar,
Eski günlerimiz…
T.Ö.
(Ezginin Günlüğü’nden Eski Günlerimizi dinlerken…)