Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Eski günlerin özlettiği duygular

Eski günlerin özlettiği duygular
 

Eski zamana ait ...

Bahsedeceğim dönem taş plakların aşınmış sesleri ile dinlendiği, siyah beyaz filmlerin sinemalarda gişe yaptığı, insanların takım elbise ve fötr şapka ile maça gittiği zamanlar değil. Fenerbahçe stadının; Saraçoğlu Arena’ya dönmeden önceki yılların hemen öncesi...

Fenerbahçe’nin futbol endüstrisinin temel dişlilerinden birisine dönüşmeden önce gündüz maçları vardı sabahları bayram çoşkusu ile kalktığımız günlerde; Fenerbahçe maçlarının saatler öncesinden dolduğu, erken gelenin maçı en iyi yerden izlediği, Maraton tribünün Fenerbahçe’nin kalbi olduğu zamanlarda bu stad içinde maç izleyenler o günlerin büyüsünü eminim hala içlerinde yaşatıyorlardır.

O yıllar Fenerbahçe tarihinin en başarısız dönemlerine denk gelir.. 80’lerin ikinci yarısı ile 90’ların sonuna kadar geçen süre Fenerbahçe taraftarlarının “arkası gelmez dertlerimin” şarkısını söylediği, acı zamanlardı. Hiç unutmam televizyonlarda “Fenerbahçe nasıl kurtulur?” programlarının yapıldığı; Fenerbahçe’de idman basmanın, üç maçta teknik direktör göndermenin, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur gibi seslerin hayatımızın arka fonunu süslediği bedbah yıllarda bu güzelim ülkede sportif başarı adına çıkışı bulamayan tek takım Fenerbahçe oldu. 90’larda Türk Pop müziği patladı, özel televizyonlar, özel radyolar patladı ama bir tek Fenerbahçe futbol takımı bu patlamalardan nasibini alamad. İstikrarsızlık, başarısızlık, hazımsızlık Fenerbahçe’nin temel yol haritaları olmuştu ama herşeye rağmen Fenerbahçe maraton tribünü çakı gibi ayaktaydı...

Sonra ne oldu?

Milenyum’a girdik ve hayatımıza kurumsallaşma, tesisleşme, kulüplerin kendi ekonomisini yaratma becerileri ve belki de en zoru yönetim ve teknik kadro istikrarı gibi kavramlar girdi. Ömer Üründül’ün total futbol terimini zor anlamamız için kullandığı bloklar arası mesafeler ve hassas kadro yapısı gibi jargonları daha bir sık duyar olduk. Can Tanrıyar Fenerbahçe muhabirliğinden Televole patronluğuna terfi etti. Futbol sadece Pazar sabahları sevgilimizle buluşma heyecanı dışında onun matematiğini anlamamız gerekiyormuş gibi işin tutkudan, destekden profesyonelleştiği bir döneme de giriş yapmış olduk...

Fenerbahçelilinin tanımının yeniden yapıldığı bir dönem yaşıyoruz artık, bu dönem eski kodların çözüldüğü, yeniden yapılmış bir stadın numaralı koltuklarına lisanslı formaları ile gelen part time taraftarların çoğunlukta olduğu bir dönem. Artık daha çok bağıran değil daha çok para harcayanların iyi taraftar olarak kabul gördüğü bir dönem

Fenerbahçe’nin ekonomisini büyütmek adına yaptığı hamleleri, tüm kurumsallaşma çabalarını ayakta alkışlarken eski değerlerin ve güzelliklerin paraya teslim edilmesini kabul edemiyorum. Fenerbahçe sadece minimum 55 lira ödeyerek maçı izleyebilenlerin takımı olmamalı. Fenerbahçe satın alınabilir bir meta haline getirilmemeli...

Fenerbahçe taraftarının Fenerbahçe’yi büyütmek adına kattığı herşeyi Fenerbahçe’de bu taraftara geri vermeli...

Bu geri verme süreci eski maraton ruhunu gecikmiş bir kararla da olsa bir şekilde canlandırılarak başlandı. Bir şekilde bunun devamı gelmeli.. 55 lira yerine Fenerbahçe tribünlerini bütçeleri ölçüsünde daha düşük ekonomili ancak kalpten Fenerbahçe’lilerin izlemesine izin verilmeli.. Fenerbahçe taraftarını sadece tüketim yapan çılgınlar olarak görürseniz bir gün o tribünlerde takımından daha çok o maçı almak için mücadele eden insanları bulamayabilirsiniz...

Futbol bizim çocukluğumuzun futbolu değil Fenerbahçe’de çocukluğumuzun Fenerbahçe’si, herşey büyür ve değişirken bir şeyleri de ait olduğu değerlere teslim etmemiz gerekiyor..

Fenerbahçe’yi izlemenin bedelini makul seviyelere çekilmesini istiyoruz. Fenerbahçeliliğin çocukluğumuzda bizi kendine aşık eden o temiz duyguların en azından bir kısımı yeniden yaşamak isriyoruz. Paranın, rakamların yerine futbolun duygusal taraflarının yaşandığı ve yaşatıldığı özenlerini bir kısmını yeniden yaşamak istiyoruz. Bunu Fenerbahçe yönetiminden bekliyoruz..

Sevgiler..

 
Toplam blog
: 8
: 895
Kayıt tarihi
: 12.12.08
 
 

Kasım 76 İstanbul doğumluyum. Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunuyum. 2000 yılından ber..