- Kategori
- Anılar
Eskiyen yıllar mı, yoksa biz miyiz?...

Yine ne kadar yaklaştık, yeni bir yıla. Böylesine hayal, görünmeyen, tutamadığımız, dokunamadığımız bir şeye neden canlıymış muamelesi yaparız onu da anlamış değilim ya, neyse...hem niye yeni ya da eski...aslında kendimiziz eskiyen ve yenilenen. Ya eskimiş hissederiz ya da, yenilenmiş. Bu bize bağlı aslında, biz insanlara.
Kızım'ı dünyaya getireli ondokuz yıl oluyor neredeyse. Onu ilk kucakladığımda, 'hoşgeldin dostum' demiştim, demiştim de, yüzüme garip garip bakan ebe'me kocaman gülümsemiştim. Bir gülümsemenin bu kadar çok şey anlatabileceğini, onun bana, manalı bakışlarıyla baktığını gördüğümde, bazen, sözlerin bile bir işe yaramadığını o zaman anlamıştım.' O', ne demek istediğimi anlamıştı. Bütün gün ve gece birlikte mücadele etmiştik onunla. Çok zor ve sancılı bir doğumdu. Doğum süreci başladığı andan, bitene dek gıkımı bile çıkarmamıştım. Ebe, ara ara bağırmamı öneriyordu ama, ben dişimi sıkmayı yeğliyordum. Öyle çok sıkmışım ki dişimi, minesi çatlamış iki diş, hatıra kaldı o günden bana. Olsundu, varsın acı versindi, kolaymıydı bir insan yavrusu dünyaya getirmek, elbette acılı olacaktı. Kızımı dünyaya getirmeye, bilinçli ve aklı başında karar vermiştim. Karar vermiştim diyorum çünkü; Babası daha endişeli bakıyordu, dünyaya bir çocuk getirmeye. Ama onu ikna etmeyi başarmıştım. 'O' hep 'bu dünyaya çocuk getirilirmi, baksana şu dünyanın haline' diyordu. Ben ise, dünyaya gelecek her çocuğun, bir umut , insanlık için bir umut olacağına inanmıştım içten içe. Çocuğumu, insanlık zincirinde bir halka, hem de sağlam bir halka olabilmesi için, itina ve sabırla büyüttüm. Bu uğurda çok savaşlar verdim. Ama başardım. 'O' şimdi benden uzakta, hayatı tek başına göğüslemeye ve büyümeye çabalıyor. Onurlu, gururlu, hoşgörülü ve tüm dünyayı sevgiyle kucaklayan bir genç artık 'O'. En önemlisi, kendini utandırmadan yaşayan biri. Bundan okadar eminim ki, ve bu öyle güzel bir duygu ki. Onu çok seviyorum.
İnsanlık, keşke her doğan güne bir şans daha verse ve her doğacak olan insan yavrusuna. Hiç birzaman umutsuz olmadım. Çünkü biliyorum ki, her karanlığın ardından aydınlık gelecek. Her geçen gün daha da artan bu kargaşa fırtınası, yerini güzel günlere bırakacak. Buna öylesine yürekten inanıyorumki!!!
Dünya, bu sancılı doğum anından sonra, öyle güzel bir barış doğuracak ki, tüm evren hayranlıkla izleyecek, biliyorum. Evet inanıyorum...ve inanmanın, varolmanın bir parçası, gerçekleştirmeye giden çok güzel bir yol olduğunu biliyorum.
Gelecek olan yeni yıla, şimdiden merhaba demek istiyorum. Eskidiğimizi değil, yenilendiğimizi düşünmek istiyorum. Bir dakikanın bile ne kadar çok umut taşıdığını düşünürsek, her 'An'ımın değerini bilerek yaşamayı istiyorum.
Ve büyük usta'nın dediği gibi,
'Yaşamak, tek bir ağaç gibi hür,
bir orman gibi kardeşçesine'
Tüm insan kardeşlerime, sevgilerimle....