- Kategori
- İlişkiler
Estağfurullahsız erkeklik dersi-1-
Madem böyle bir ders vermeye kalkışıyorum, başlığımdaki kelimenin doğruluğunu kontrol etmem gerekir diyerek Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne baktım buraya gelmeden önce. Estağfurullah: ünlem (esta’ğfurulla:h) Arapça: esta\firullah: Teşekkür edilen veya övünülen bir kimsenin söylediği bir incelik ve alçak gönüllülük sözü imiş.
Beni tanırsın öyle inceliklerle, alçak gönüllülük göstergesi hareketlerle işim yoktur onun için vereceğim ders de estağfirullahsız oluyor arkadaşım. Buyur, anlat seni dinliyorum. Saçmalama niye tek taraflı kadın penceresinden bakayım ki olaylara, feminizm kim ben kim? Madem emin değilsin benden, niye bana anlatıyorsun yaşadıklarını? Herhangi bir erkek arkadaşınla git-otur meyhaneye, arabesk müzik eşliğinde anlat ve onaylat.
İlişkiler sürerken bozulmasın diye, kızların yanındayken erkeklerin, erkeklerin yanındayken de kızların tarafındaymışım gibi görünürüm. Ama bitme noktasında taraflardan biri kafasında netleştirmişse bitirme meselesini hiç engellemeye kalkmam. Bilirim ki o noktadan sonra devam etseler bile tadı kalmamıştır ne yenilen ekmeğin ne de içilen suyun. Koşuyolu’nda şık bir mekana dönüştürülmüş villanın ferah bir masasında oturuyorum arkadaşımla. Seçimi ona bırakıyorum, adını bilmediğim yemekler söylüyor sen seversin diyerek. Garsonla konuşurken rahat ve güvenli, yakışıklının ötesinde karizmatik denen cinsinden fark edilen bir erkek tiplemesi. Görüntüsünün aksine yumuşak kalpli olduğunu biliyorum, hiç söylemesem de severim onu, o da onu sevdiğimi bilir. Garson gittikten sonra kırgın çocuk ifadesiyle gözlerimin içine bakıyor. Birlikte olduğu kadının beni sevdiğini biliyor, söyleyeceklerini de değiştirmeden anlatacağıma duyduğu güven için buradayım. Özünde kötülük içermeyen bir çıkar yemeği. Benim çıkarım ilişkiler hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmek. Al gülüm-ver gülüm hesabı gibi. Kendini haklı çıkarmak için değil konuşması belki rahatlama mücadelesi. İki taraftan ayrı gözlerden net bildiğim konular bunlar. Birlikte olduğu kadının artık kendisini görmek istemediğini ve başka biriyle ilgilendiğinden şüphelendiğini söylüyor.
Bütün ilişkiler sonuç ister arkadaşım, istemeyen böyle dış mekanlarda kız arkadaşıyla sohbet eder diyorum. Tanışırsın, evlenirsin, çocuk olur, ev-araba alınır, eşyalar yenilenir, yeni bir çocuk istenir ve bu eylemlerle ilişki rutini yaşar gibi görünür ama hareket asıl bunlardadır. Hareketsiz kaldığı anda bitim noktasına yol alınmaya başlar. Bu kız seninle ne konuşsun ya da sonuç hiç değişmiyorsa niye konuşsun söyler misin diye soruyorum. Kaç senedir sessizce konuşuyor, sen de konuştuklarını, isteklerini dikkate almadın hep erteledin. Kız hedeflerini belirlemiş evlenip yurt-yuva sahibi olmak istiyor. Sevdiğiyle olmadı onu seven birini tercih edeceği için mi şaşırıyorsun? Hangimizin yok ki öç alma zamanları ama onu iyi tanıyorum bu öyle “Bak neler yaptığıma” cinsinden davranışlar değil. Hayatını düzene koymak istiyordu ve sıraya koymaya çalışıyor. Ve bunu senin kadar telaşlı ve panik halinde de yapmıyor.
Sen, sizin ortak paydanızı erteledin bu güne kadar o da artık ertelenmek, senin hayatının önem sırasının en sonlarında yer almak istemedi. Aynı eve girmeden tükettin bazı duyguları. Hepinize (bütün erkek arkadaşlarıma) söylüyorum kadın kısmı sabırlı ve kendi rızalarıyla kandırılmaya müsait oluyor söylenenleri gözardı etmeyin, sabırları bitti mi ikna etmek imkansızdır diye. Enson balık yemeye gittiğimizde onun durgunluğundan birşeyler olduğunu ben anladım sen anlamadın mı? Boş boş bakma suratıma şimdi, yaptığın şakalara bile gülmüyordu uzun süredir. Planlar yapılırken “kısmet” demesinden de mi anlamadın? Cıvıl cıvıl hali bile durgunlaşmıştı.
Elbette görüyorum duvara nasıl çarptığını, bunu söylemekten nefret ediyorum ama seni uyarmıştım. Tabi ki söylediklerini ve nasıl perişan olduğunu abartmadan anlatacağım. Evet, her zaman böyle oluyor, ortalığı batırıyorsunuz sonra da toparlamanıza yardımcı karakterler giriyor senaryoya.
Benden sana küçük bir ipucu, bence seni hala seviyor ama çok kırgın o yüzden seni görmek istemiyor. Bütün kararlarını “Bizimkiler ne der, bizimkiler buna hoş bakmaz, bizimkiler şöyle yapar, bizimkiler böyle söyler” lerle erteledin ya da isteklerini görmezden geldin. Bu kız peygamber ya da sabır taşı değil ki. Bir kere sen ne ve nasıl olmasını istiyorsun diye sormadın o da hep bunu sormanı bekledi. Biraz özele giriyor ama sizin birlikteliğiniz için sadece ikinizin verilmiş bir kararı var mı?
İnsanlara mikrofon uzatırsan herkesin söyleyecek bir şeyleri mutlaka olur. Ama özel ilişkilerde asıl önemli olan iki insanın ortak kararları ve mutluluklarıdır diğerlerinin memnuniyetleri sonra gelir. Etrafındaki insanların tümünü mutlu etmeye kalkarsan sen ve birlikte olduğun insan mutlu olamazsınız. Artık çocuklarımıza bile laf geçiremiyoruz. Sen, her zaman sıranın en sonuna onu koydun. Kendi yok Allahı var yine de çok ses çıkarmadı. Sessiz atın tekmesi pek (sert) olur diye bir laf vardır bu araya cuk diye oturuyor söylemeden geçemeyeceğim. Senin için gemiler yakmaya, savaşmaya, zorlukları göğüslemeye hazır bir kadın vardı. Görmedin. Kadınlar görünmediklerini sandıkları ilişkilerden kötü yaralar alarak çıkıyorlar, kırgınlıkları oranında da beyaz bayrak çekip, aradaki mesafeleri uzatıyorlar. Bu onların kırıldıkları adamları sevmedikleri anlamına gelmiyor. Kırılganlıklar sevginin önüne geçerse de sevgi gündem dışı kalarak kapalı yürek sandığında üzerine kilit vurularak en derinlere saklanıyor. Bu cümleden bir şey anlamanı umarak söylemiyorum anlayabilsen şu anda benimle olmazdın. Eğer tekrar seni görmek isterse ona da ne istediğini ve nelerden hoşlandığını sor olur mu?
Elbette elçiye zaval olmaz ben konuştuklarımızı noktası virgülüne anlatırım merak etme keşke canımızı yakan sonuçları değiştirme gücümüz olsaydı ama yok. Yemek çok güzeldi arkadaşım teşekkür ederim.
Kevser Şekercioğlu