Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '12

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Estetik

Estetik
 

Değer teorisi ya da aksiyolojiadı verilen felsefeninbir dalıdır.

Güzel üstünde düşünme sanatıdır.

Estetik kavramı güzel olanı aramak, duyumsamak şeklinde açıklanır

Duygu ve beğeninin yargılanması olarak da geçen duyusal-duygusal değerleri inceler.

Sanat felsefesi ile yakından ilişkilidir.

Güzel olanve güzellik hakkında ya da güzelllik değeri,

Güzellik yargısıfelsefe tarihinde her zaman değerlendirmeler söz konusudur.

Bu bağlamda hemen her felsefe eğiliminin epistemoloji Mantıkve etikbölümleri olması gibi genelde açık ya da Örtük olarak estetik bir bölümü de olduğu söylenebilir.

*

Estetik denilince aklımıza yaptırılacak ameliyatlar mı geliyor? Yoksa estetik açıdan bir yerin görünümü mü? Ya da her hangi bir olayın estetik halimi?

Bunun gibi sıralayacağımız bir çok şey…

Benim bu gün yazacağım konumda estetik ve felsefesi var.

Felsefe disiplininde güzelliği onun ve tabiatını anlamanın anahtar temalarından biri estetiktir deniliyor.

Yunanca duygu, duyum ve algı anlamına geliyormuş.

Felsefede doğruluğu temel alan mantığın ve iyiliği temel alan ahlakın yanında üçüncü inceleme alanı güzelliği temel alan estetikmiş.

Bakın şurada ne yazıyor?

Terimi 1750 yılında ilk ortaya atan Alman düşünür Alexander Gottlieb Baumgarten'in tanımladığı şekliyle estetik, duyusal bilginin bilimidir; konusu da duyusal yetkinliktir.

Besteci ve eleştirmen Robert Schuman iki çeşit güzellik ayırd etmiştir, tabii ve şiirsel. İlki tabiatın tefekküründe görünür, hâlbuki ikincisi insanın bilincinde ve tabiata yaratıcı müdahalesinde yatar. Schuman, müzikte veya başka bir sanatta her iki türlü güzelliğin de ortaya çıktığını ama tabii güzelliğin duyumsanan zevkler olduğuna işaret eder. Şiirsel güzellik tabii güzellğin bittiği yerde başlar.

Estetik denildiğinde aklımıza hemen güzellik geliyor. Biz kadınların estetikle ilgili meraklarımız bir hayli fazladır. Bizim düşündüğümüz estetik eğer güzelleşmemizle ilgili ise ki estetiğin bir anlamı güzellik; bizim aklımıza kendi yüzümüz ve bedenimiz gelir. Genel anlamda bir estetik ise bunu anlatmak çok uzun sürer. Her şeyin güzel olması muhakkak ki doğru olanı… Ne kadarı başarılı olunuyor bu zor işte…

Müzikle güzellik elbetteki bir arada.

Resimle, sanatın her dalında, tabiatın her alanında ve yerinde, yaşamın en gerektirdiğinde estetik var zaten, olmalı da. Güzel olmayanı sevmek istemek için yinede onun güzelliklerle bezeli başka yönlerinin olması gereklidir ki, estetik açıdan bizleri tatmin edebilsin…

Bakın bir başka yerde estetik ve güzellik hakkında yazılanlara…

Güzellik meselesi üzerine Alman felsefesi ve özellikle Alman Romantizmi ile birlikte belirgin bir teorik gelişme döneminin başladığı söylenebilir. Estetik termini ilk olarak Alman Filozof Alexander Gottlieb Baumgarten aynı isimli kitabında kullanmıştır. Estetik kuramıyla bu konuda söz sahibi olan filozof Immanuel Kant, güzelliğin hem öznel hem de nesnel niteliklere sahip olduğunu kaydetmiştir. Buna göre  "güzellik, sonsuzun sonlu olarak kendini göstermesidir".

Kant, güzellik deneyimini vurgular; burada özne ya da nesneden öte, deneyimin kendisi önemsenir. Kant için güzellik, farklı bir felsefi kategori olarak, nesnelerin duyusal görünümleridir ve duyusallık bu anlamda deneyimle ilintilidir.Hegel'de güzelliği bir idea olark değerlendirmiştir. Bu düşüncede güzellik-doğruluk ilişkisi bir özdeşlik olarak ele alınmaktadır. Güzellik, idea'nın bir sanat yapıtı olarak gerçekleşmesidir. Hegel'e göre tabiatın kendisi mutlak ruhun bir yansımasıdır ve duyular ile algılanan aslında maddeden ayrılmış olan mutlak ruhun kendisidir.

Burada yazılanlara kulak kabartığımızda gülümser gibi oluyoruz. Ne güzel yazmışlar.

Diyorlarki:

Bakan kişide beğeni ve hoşlanma etkileri bırakan, haz duyumlarını uyaran nesnelerin niteliği ya da özelliği olarak tanımlanması genel olarak fenomenolojik estetik (estetik gerçekcilik) olarak adlandırılır.

Öte yandan güzellik duyumunun, nesnenin bir niteliği olmaktansa, öznenin duyumsayış şeklinin yapılanmışlığıyla ilintili olduğu varsayımı vardır.

Buna göre güzellik, bakılan ile ilgili değil asıl olarak bakış ile ilgilidir.

Yukarıdaki cümle düşündürücü… Diyor ki güzellik bakılan ile ilgili değil. Ne ile ilgiliymiş. Bakış ile ilgiliymiş.

Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin bir sözü var. Çok hoşuma gider…

“Gül düşünür gülistan olursun - Diken düşünür dikenlik olursun.''

Düşünmenin güzelliğinin getirisini söylemiş, Mevlana bende yukarıda yazılanlarda bir bağdaşlık buldum. Düşüncenin güzeli gibi, bakışında güzeli olduğunu varsaymalıyız. Güzel bakarsak güzel görürüz…

Yine devam edelim yazılanlara:

Bu eğilimse psikolojik estetik (estetik öznelcilik) olarak adlandırılır. Güzellik kavramının nesnel mi yoksa öznel temelli mi olduğu süregiden bir tartışma konusudur. Estetik gerçekçiliğin güzelliği belirleridiğini ve nesnel olduğunu savunanlar objedeki simetrinin, altın oran'a uygunluğun ve Fibonacci serisine göre dizilişin tabiatta varlığını savunurlar. Estetik öznelciliğin ağır bastığını vurgulayanlar ise tarih boyunca güzel diye tantılan insanların vasıflarının zaman içinde ne kadar farklılaştığını ortaya koyarlar. Güzel denilenin dış etkenlere göre nasıl değişiklik gösterdiğini irdelerler. Buna göre 1800'lü yıllarda yapılmış bir Goya tablosundaki tombul görünüşlü güzel kadın tasviri ile günümüz süpermodel'leri arasında çok büyük farklar vardır. Toplumların beğenileri estetik öznelciliğe göre zaman içinde farklılaşmıştır.(alıntı)

 

En güzel günlerde olmanız dileğiyle…

 

Nazan Şara Şatana

 http://www.facebook.com/nazansara.satana.5

 https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....