Etekli İktidar

Elime geçti ve ben onu bir içimlik su gibi okudum. Evet Sinan Akyüz’ün “Etekli İktidar” kitabından bahsediyorum.

Kitap erkeklerin hayatta her şeyin belirleyicisi olduğu yanılgısını, en çok da kentli, iyi eğitimli, kariyerist, ve çalışan kadınların erkekler üzerindeki gizli açık tüm iktidarlarını (yazarın deyişi ile erkeklerin canlarına nasıl okuduklarını) örnekleyerek ortaya koyuyor.

Belirtmeliyim ki, konu eğlenceli olduğundan ve basit anlatımıyla “acaba yazar burada ne demek istedi” sorularını sordurmaması bakımından kolay okunabilir bir kitap.

Kadın erkek ilişkilerini, geçmişten bugüne, geleneksellikten moderniteye, ev yaşamından iş yaşamına, feminist hareketlere ve bu hareketler karşısında erkeklerin sürekli mevzi kaybetmesi çerçevesinde oldukça keyifli sorular röportajlar ve yaşanmış tecrübelerle irdelemiş.

Burada kitabı anlatacak ne sütunun ne de zamanım var. Ancak yazar, feminist hareketlerde vücut bulan kadın başkaldırısının, öyle göründüğü gibi erkeklerle eşit olmak değil, onlara egemen olmak amacını duyduğunu haykırıyor kitabında. Bu nedenle de yazar, ”erkek hakları savunucusu” olduğunu bunu feminizm gibi bir harekete çevirmenin gerekliliğini ifade ediyor kitabında.

Gerçi feminizmin yıllarca aldığı yolun ve toplumlarda gördüğü genel kabulün kolay aşılamayacağının da farkında ama, biryerlerden başlamalı erkek hakları hareketi diye düşünmüş

Yazar böyle bir kitap yazmaya karar vermiş. Çünkü erkekler eziliyordu, ezildiğini söylemeye de utanıyor, suskunlaşıyordu. Birilerinin kalkıp bu erkeklerin bu iç sesini haykırması onların düşüncelerini kitle iletişim kanallarında anlatması ve onları savunması gerekiyordu. Feministlerin sert saldırıları nedeniyle bu, riskli bir tavırdı, ama birilerinin risk alıp öncü olmanın bedelini ödemesi gerekiyordu.

Medyada feminist egemenliği nedeniyle kadın okurlarını kaybetmekten korkan köşe yazarları, kadınlar hakkında gerçek düşüncelerini yazmıyor, yeri geldiğinde erkekleri savunmuyorlarmış. Tabii Hıncal Uluç’u hariç tutuyor bu kaynaklardan.

Kadınların erkeklere bakışını “Kadınlar erkeklerden dört şey ister; yatağında kaplan, sırtında vizon, garajında jaguar ve bütün bunların parasını ödeyecek bir eşek” (İvana Trump) olarak özetliyor.

Fikirlerine katılıp katılmamak bir yana, cesur düşündüğü, olaya birde buradan bakalım diyebildiği ve keyifli anlatımı nedeniyle okunmasını tavsiye ederim.

Eminim eğer birtakım önyargıların esiri değilseniz, kadın erkek ilişkileri konusunda siz de kendinize bazı cesur sorular sorabileceksiniz

Her ne kadar kitapta, karınızın veya sevgilinizin ulaşamayacağı yerde saklayınız uyarısı varsa da, kanaatimce kitap cinsiyetten bağımsızdır.