- Kategori
- Spor
Euro 2008 başladı

TEK YÜREK
Euro 2008'in başladığına çok seviniyorum. Milli takımları seyretmek nedense bana hep ayrı bir zevk vermiştir. Bu sene içinde bulunduğumuz grubun güçlü bir grup olması sevincimizi kursağımızda bırakacak gibi olsada futbol seyir zevkimiz doruğa çıkacaktır.
Bir futbol otoritesi olmasam da futbolla ilgilendiğimi bilen yakın çevrem maçlar nasıl sonuçlanır gruptan çıkabilirmiyiz ? gibi soruların cevabını istediler benden.Bu sorulara cevabım Türkiye'nin hiç puan alamıyacağı, eğer alırsa da İsviçre'den belki bir puan alacağı yönünde idi. Spor yorumcularının yarısı F.Terim'i eleştiriyor diğer yarısı ise kesinlikle aldığı kararların doğruluğunu savunuyorlar.Benim gibi sıradan bir yorumcunun F.Terim gibi bir devi eleştirmesi zaten etik değil.
Fatih Terim futbolu ve antrenörlüğü bilmiyor diyebilir miyiz ya da futbolu unuttu diyebilir miyiz? Hayır diyemeyiz. Yani Fatih Terim iyi bir antrenördür ve doğru karardır.
Şimdi gelelim diğer konulara. Futbolcular sezon içerisinde sakatlıkları, formsuzlukları, moral bozuklukları, uyumsuzlukları gibi bir çok olumsuz durumlar yaşıyorlar. Aynı şekilde bunu F.Terim'de yaşıyor. ”Yiğidi öldür hakkını yeme derler.” Koskoca Türkiye'yi ve Avrupa'da top oynayan futbolcuları takip ediyorsun, elindeki şartlara ve futbolculara göre sistem seçiyorsun, seçtiklerin sakat ya da başarılı olamadıysa yerine başkasını buluyorsun, onları güç bela bir araya getiriyorsun, antreman yaptırıp sistemi uygulatmaya çalışıyorsun. İşin kısacası bu ve hiç de kolay değil.
Yakın çevremde milli takımın başarılı olacağını düşünen hiç kimseye rastlamadım. Nedenleri ortak bir noktada birleşiyor aslında. Milli takımın hangi futbolcularla oynayacağının belirsizliği. Bu belirsizlik taraftarlara yansıyor, onlara yansıdığı gibi futbolculara da yansıyor.
Fenerbahçe'nin kadrosu bellidir. Onlar hakkında bu maçta başarılı olur yada olamaz yorumları yüzde yetmiş tutar. Milli takım Nihat'la çıkarsa gol atar, Semih golcü değil onunla çıkarsa kısır maç olur.Tuncay kötü Arda'yla çıkması gerekir.Volkan değil Rüştü çıkmalı ilk onbirde gibi herkesin değişik fikirleri var.Çünkü henüz takım olamamış bir kadro var önümüzde.F.Terim'in en büyük başarısızlığı bence takım ruhunu oluşturamaması oldu.
Takım içindeki futbolculara sorulduğunda F.Terim'i destekler tarzda bu takımın ruhu var gibi yanıtlar alıyoruz.Bu takımın ruhu sadece takım içerisindeki futbolcularla olmuyor işte.
Bu takım Milli Takım.Bu takımın ruhu taraftarıyla, spor adamlarıyla, gazetecileriyle, televizyoncularıyla hatta sokakta ayakkabı boyayan boyacısıyla bir bütün olmaktan geçiyor.
Bazı spor yazarları F.Terim'i çok ağır bir şekilde eleştiriyorlar.Ağır eleştirileri tasvip eden birisi değilim.Fakat eleştirilere kulak asmayan birisi olmakta istemem.Bu kadar çok eleştiri alan bir antrenörün, bu kadar eleştiri alan bir takımın başarı şansı bence çok azdır.Onun için bu turnuvada Türkiye'nin başarılı olamayacağını tahmin ediyorum.
Dün Portekiz maçını kaybettik.Bu benim için çok normal bir sonuçtu.İlkyarı kaleye hiç gidebildik mi ?..Zaman zaman !!!..Peki Portekiz'in takım halinde hücuma nasıl organize bir şekilde çıktığını gördünüz mü ?...Biz organize ataklar yaptık mı ?..F.Terim maçtan sonra “yediğimiz gol planlarımızı bozdu” dedi.Futbol karşı takımın planlarını bozmak değil midir ?..Planları bozan takım galibiyeti hakeden takım değil midir ?
Volkan'ın çıkardıkları, Ronaldo'nun direği ve ofsayttan atılan golü düşününce skoru çok normal kabul etmek gerekir.
Bu çocukların hepsi iyi futbolcular fakat biz takım olamadık.Bundan sonra ki maçlardada değişiklik olmayacağı kanısındayım.Taa ki takım olana kadar.
Çek Cumhuriyeti, İsviçre'yi yener diye tahmin etmiştim ve tahminim tuttu.Bundan sonra ki maçlarda Çek Cumhuriyeti ve Portekiz bu gruptan elini kolunu sallayarak çıkarlar diye düşünüyorum.
Her şeye rağmen takımımızı seviyor ve destekliyorum.