Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '08

 
Kategori
Spor
 

Scolari'nin Profesyonelliği

Scolari'nin Profesyonelliği
 

www.skysports.com


Milli takımımız ile ilgili sahip olduğum ve bundan önceki bir yazılarda da altını çizmeye çalıştığım tereddütlerimin yanı sıra özellikle orta sahamızın kötü bir gününde olması şampiyonaya moralsiz bir başlangıç yapmamıza neden oldu. Portekiz-Türkiye maçının ikinci yarısının ortalarında, Portekiz’ın 1-0 önde olmasının yanı sıra futbol adına sahada bize oranla daha iyi işler yaptığı ve köyün yavaş yavaş kılavuz istemeden göründüğü dakikalarda, maçı anlatan Erdoğan Arıkan’ın söylediği sözün, aslında o dakikada değil maçtan önce hatta gruplar belli olduktan sonra söylenmesi gerektiğini dün akşam bir kere daha tüm gerçekliliği ile gördük. Arıkan, sözüne ettiğim dakikalarda, Portekiz’in her mevkide bizden daha iyi futbolcularla güçlü bir kadroya sahip ve aslında sadece bu maçın değil tüm turnuvanın favorilerinden biri olduğunu söylemesi için o ana kadar beklemesinin nedeni, biz taraftarlardan teknik direktörümüz Fatih Terim’e kadar herkesin, tunurnuvaya nasıl kaıldığımızı görmezden gelerek bu büyük şampiyonadaki büyük hedeflerimizi gerçekleştirebileceğimize önce inamak istemesi ve sonra da gerçekten inanmasıdır.

Maçtan önce iki teknik adamın açıklamaları bakış açımızdaki farklılığın -ki bu farklılık için artık “yanlış” sıfatını kullanmak hatalı olmayacaktır- ne denli görünür olduğunu ortaya koymuştu. Bir tarafta müzesinde 2002 Dünya Kupası şampiyonluğu ve 2006 Avrupa Şampiyonası finalistliği bulunan Scolari’nin favori gösterildiği maç öncesinde rakibe saygılı olduğunu ve milli takımımızın kendisini gerçtekten korkuttuğunu açıklayarak bu nendenle turnuvanın ilk maçında bizimle oynamaktan çok memnun olmadığını belirtmesi diğer tarafta ise Terim’in rakip kim olursa olsun takımımızın gücünü kanıtlayacağına dair kendimize ne denli güvendiğimizi gösteren sözleri bu bakış açısı farklılığının sözcüklere yansımasıdır. Peki, sizce de burada bir yanlışlık yok mu? Futbolcular ve takımlar kıyaslandığında çekinmesi gereken taraf biz değil mi ya da favori olan rakibimiz bizden çekiniyorsa bizim de onlardan daha çok çekinmemiz gerekmez mi?

Şu bir gerçek ki beklenti ne kadar büyük olursa travma da aynı oranda güçlü oluyor. Daha düne kadar kendisinden övgü ve gururla bahsedilen milli takımımız bu aklı selimden uzak ortamda bugün tepeden tırnağa eleştiriliyor ve bu olumsuzluk muhtemelen bundan sonraki maçlara da sirayet edecek. Halbuki biz de olaylara Scolari’nin profesyonelliği ile yaklaşıp Portekiz’in çok güçlü ve formda futbolculardan oluşan bir takım olduğunu görüp maçla ilgili ciddi çekinceler taşısak ama bu maçtan olumsuz bir sonuç çıkması durumunda dahi kendimize daha denk olan İsviçre ve Çek Cumhuriyeti maçlarında elimizden geleni yaparak gruptan çıkmayı hedeflemiş olsak dün gece alınan yenilgi şu dakikarda çoktan unutulmuş olacak, kamuoyundaki hava sakinliğini koruyacak ve gruptaki diğer rakiplerimizin birbirleri ile yaptıkları maçın aslında bizi her şeye karşın umutlandırdığından bahsedilecekti. Ancak bugün yaşadığımız “gereksiz” üzüntü, kalan maçları da sağlıklı değerlendirebilmemizi engelliyor.

Sözün özü, Euro 2008 ile ilgili aslında en baştan sahip olmamız gereken ama en azından bugünden itibaren sahiplenmemiz gereken görüş Portekiz’in grubumuzun favorisi ama milli takımımızın da özellikle orta sahası ile ön plana çıkabilecek güçlü bir ekip olması ve kalan maçlarda özellikle İsviçre maçının bize yakın olduğunu düşünerek Çekler ile yapacağımız maçın aslında bizim için final maçı niteliği taşımasıdır ancak futboldaki kazanma olasılığı ile kazanma olanağını çoğu zaman birbirine karıştırdığımız ve kulüp takımlarımızdan milli takımımıza kadar tüm ekiplerimizi katıldıkları tüm turnuvalarda önce finale layık görüp sonra bu düşüncemizin gerçeklik duvarına çarptığında neye uğradığımızı şaşırıyoruz. Kendimizi galibiyetler kadar yenilgilere de hazırladığımız zaman eminim futbolumuz epey yok katetmiş olacaktır.
 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..