Evdeki hesap Chelsea'ye uymadı! 2:0

13 sayısının uğursuzluğuna şimdi inandım, İstanbul'daki maçta 13. dakikada Deivid de Souza kendi kalemize gol atmıştı. Bugün ise 13 numaralı Michael Ballack, 3. dakikayı henüz geçmişti. Hem de kupaya 3 maç kala...O gün Deivid'in attığı golü umursamamıştım, hatta dalga bile geçmiştim. O golün değeri şimdi anlaşıldı. 2-0 olsaydı belki maç uzayacaktı.

Fenerbahçe, beklenilen Chelsea akınını ilk dakikalarda durduramadı, o kadar olacak, kolay mı? Kendi sahasında seyircisiyle bir İngiliz takımı, dev filan da değilmiş üstelik, bu sadece benim görüşüm değil, herkesin ortak görüşü. Yine de ben Fenerbahçe ile gurur duydum, tebrik ediyorum çok güzel oynadılar, daha fazlasını bekliyorduk ama olmadı. Hayaller başka bahara kaldı. Chelsea de çok rahat değildi, başabaş gitti oyun 87. dakikaya kadar. Hakem ve şans diğer maçtaki kadar bizim yanımızda değildi.

Teknik direktör Zico, lig maçlarına göre takımı farklı bir düzenle çıkardı, Semih ilk onbirde, Kezman sonra girdi oyuna. Kazım önplandaydı ama, yeterli değildi. Deneyimin önemli olduğunun göstergesi, hoş diğer oyuncularımızda Avrupa'da çok deneyimli değiller, en deneyimli olan Roberto Carlos, Sevilla maçında aldığı darbeden sonra hala iyileşemedi.

En özverili ve etkili oynayan Lugano'ydu, bırakın savunmayı neredeyse gol atacaktı. Edu ve Gökhan Gönül de öyle. Volkan yine mükemmele yakın oynadı. Yerinde kurtarışları oldu. Vederson'un kaptırdığı toplar olmasa belki goller bile olmayacaktı.

Mehmet Aurelio yine iyi oynadı, ona kimse bir kulp takamaz, bugüne dek oynadığı her maçta elinden gelenin fazlasını yaptı. Alex, çabaladı ama olmadı. Sanki biraz geride kaldı. En büyük hayal kırıklığımız ise buradaki maçın kahramanı Deivid oldu. Her maçın kurtarıcı adamı olmaya alıştırdı bizi. Kadıköy'de çektiği gibi bir şut attı ama kaleye uzak düştü. Yine son dakikalarda Lugano ve Gökhan Gönül son vuruşları kaleye gönderemedi.

Keşke Uğur Boral daha önce girseydi ya da ilk başta çıksaydı! Onun dışında başka diyecek bir sözüm yok. Selçuk, Maldonado değişikliği iyi olabilirdi, Maldonado gripten antrenmana bile katılmadı, çok yavaş ve etkisiz oynadı. Bu lig için büyük umutlar beslediğimiz Carlos, hazır olmadığı için yoktu kadroda. Son dakikalarda Ali Bilgin'in girmesi de gereksizdi, zaten maç bitmiş, koşmayan adam ne yapacak?

Eee, turu geçemedik, ne yapalım, önümüzdeki maçlara bakacağız, Türkiye Ligi'ne döneceğiz. (Klasik futbolcu deyimiyle) Üzüldüm, hem de çok, çünkü yenemeyeceğimiz kadar iyi değildi Chelsea. Ne kadar zengin ve güçlü takım olursa olsun, formda değildiler. Onlar da şanssızlık yaşadılar, dünyanın en iyi kalecisi seçilen Cech sakatlanmış, ikinci kaleci Cudicini de oyunda sakatlanınca, henüz ısınamadan 3. kaleci Hilario devraldı kaleyi, biraz daha uzaklardan sert şutlar denense ve hücum edilse bu bizim için iyi bir şans olabilrdi..

Biz turu kaybettik, Zico'nun değeri düşmez, ama onlar elenseydi, Avram Grant çukura düşecekti. "Yenersek tarih olur, yenilirsek ben tarih olurum, demiş gazetecilere. Onlar bu turda gider nasıl olsa...Diğer İngilizlerden Liverpool, Arsenal'i eledi.

Şimdi bu turda Beşiktaş'ı eleyenle Fenerbahçe'yi eleyen karşılaşacaklar. Liverpool bizim intikamımızı alır nasıl olsa!

Buraya kadar bizi getiren maçlar bize deneyim olsun, aynı hataları birkez daha yapmayalım!

Artık maç sonucu yazılarım bir eksik olacak, yorumlar azalacak, tüh bee! Hemen MB.'de bir turnuva düzenlemek gerek, acilen...

İyi geceler, buruk rüyalar Fenerli ve Feneri bu yolda destekleyen arkadaşlar!


****
Resim:
http://www.antu.com.