- Kategori
- Şiir
Evham
kimse kendisiz gitmiyor bi yere
kilidi bozuk bavul gibi taşıyor yanında kendi
öz bedenini
sular gibi peşisıra yaşlı kumrular
ve çocuklar
her güneş battığında keşke kaldırıp yüzünü baksa güne
nasıl toprağa sımsıkı sarılıp kırıldığını
ondan sevmesi bu denli sabah kuşlarının şarkılarını
elinden gelen bu
kapı açılır
seyrelir bi iki gülüş sıkılır el
içi boş ev gibi dolar içeri sessizlik
evvel ölüm arkam sobe
bi de küçük pencere
dibi kuş tutmuş
evham
ellerim var ya en çok
o ıtırlı o
delişmen kavi sardunyadan bi
dal gibi
tutunurdu allah a
ağır büyürdü yoklayıp
sağı solu
lambasız akşamlarda duvarlarda gezinirdi badi
kuş olurdu
kanat var o zamandır hep parmaklarımda
kaldır bak taşları
ah allah
durdura babama benziyor yüzüm
bu çok sena bi şey
o orada ekildiği yerde toprağı yaracağı günü beklerken tohum
ben hasadı bekleyen gelgeç dane
aynı şeyin parçayız biliyorum
hangimiz er ama
hangimiz merdane
ne çok minnetim var sana birikmiş
ne çok önü arkası dolu sayfam
sen bana öl de gel diyorsun
ben kapanıyorum sevgine senin
kolay değil sevdiklerinden ayrılmak