Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '13

 
Kategori
Aile
 

Evlatlarınız emanetinizdir. Emanetinize sahip çıkın…

Biyolojik savaşlardan ölmez bir çocuk, asıl sevgisiz kalınca ölür. Ve “Git başımdan çocuk!” tan sonra binip giderler uçan halılarına çocuklar.

Kırk Güzeller Çeşmesi (İskender PALA)
 
- Ahhh ahhh evladın mı var derdin var!
- Bana bak tepemi attırma babana söylersem görürsün! (Meali; baba demek güç demektir ama kontrolsüz güç. )
- Yavrucuğum ben sana güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum! (Aslında hiçbirinize güvenmiyorum )
- Ellerin çocukları ne kadar çalışkan, ne kadar akıllı ya sen? İşin gücün dalavere! (Amaç gaza getirmek olsa da, strateji özgüven bunalımına sürükleyecek kadar güçlü)
 
Ve benzeri nice cümleler dökülür ebeveynlerin ağızlarından… Aslında niyet temizdir ama sonuç hayra çıkmaz genellikle. Miras olarak aktarılan ve bilimsel yanı olmayan çocuk yetiştirme taktikleri gelecekte sorunlu bireylerin yetişmesine zemin hazırlar. Sorunlar baş gösterdiğinde suçlu hep çocuktur büyüklerin gözünde. Olayların başkahramanı olarak gösterilen çocuklar kadar suçludur aslında o çocukları yetiştiren aileler… Suçlanan yeni nesil emanet edildikleri büyüklerin eseridir oysa ki.
 
Çocuk yetiştirmek bir sanattır. Hamur gibi yoğrulmayı bekler dünyaya getirilen her çocuk. Muhatap oldukları ilk insanlar onlar için son derece önemlidir. Genlerinizi aktardığınız gibi sosyalliğinizi de aktarırsınız yavrularınıza. Şimdiye kadar getirdiğiniz tüm birikimlerinizi paylaşırsınız onlarla. Sizi model almaktadır evladınız. Her davranışınız çocukların hafızalarında resmedilir ve hiç beklemediğiniz bir anda size döner eylemleriniz. ‘Aman canım çocuk bu, unutur gider’ dediğiniz o minik beyinler aslında her şeyi bilinçaltlarına kaydederler. Yapılan araştırmalar kişilik gelişiminde 0-3 yaş arası dönemin son derece önemli olduğunu kanıtlamakta. Freud der ki ‘Babanın gizlediği şey oğulda açığa çıkar’ Benzer bir sözün hadislerde de geçtiği rivayet edilmektedir ‘Evlat babanın sırrıdır’ Herkesin ektiğini biçtiği dünyada hasat vakti geldiğinde emeğinizin karşılığı neyse alacağınız ürün de o derece kaliteli olacaktır. Elbette sadece anne babalara yüklenmek doğru değildir. Ergenliğe doğru aileden kopmaya ve arkadaşlarına yönelmeye başlayan yetişkin adayımız hormonlarındaki değişimlerin de etkisiyle eskisi kadar bağlı değildir ailesine. Model alacağı yeni bireyler girer hayatına. Gelişim dönemi değişse bile o zamana kadar ona kazandırdıklarınız ya da kaybettirdikleriniz her zaman onunla olacaktır. Temel çoktan oluşmuştur sıra binayı inşa etmeye gelmiştir. Sağlam bir temel varsa zaten kolay kolay çatlamaz o bina.
 
Temeli oluştururken özellikle dikkat edilmesi gereken kültürel mirasın doğru ve nefret ettirilmeden aktarılmasıdır. İnançları sağlam olan ve karar verme mekanizması bozuk olmayan bir çocuk emin olun size iyi bir evlat olmaya hazırdır Yaradan’ın izniyle. Son zamanlarda aile kurumunun korunması amacıyla sosyal hizmetler kapsamında çok önemli çalışmalar yapılmaya başlandı. En önemlisi de Aile Okulu oldu bana göre. Çocuk yetiştirme konusunda anne babalara zamanında verilecek sağlam bir eğitimle bu sıkıntıların büyük ölçüde azalacağını umuyorum. Uyuşturucu bağımlısı bir babanın her akşam düzenli olarak dövdüğü ve henüz 13 yaşında olan bir erkek öğrencimin etrafını boş gözlerle izlediğine şahit olmuştum yıllar önce. Titriyordu çocuk, acayip tikleri vardı ve şu satırları yazarken halen daha etkisinden kurtulamadığımı hissettim bir anda. Buna benzer o kadar çok örnek var ki hafızamda… Eğitim sistemimizin sürekli değiştiği ve değişimin okulları formaliteden başka bir hale getirmediği çok açık son yıllarda. Bakalım yeni düzenlemeler bu sıkıntılara çare olabilecek mi? Şikâyet etmeyi bırakıp çözüm arayışlarına başlamak için daha neyi bekliyoruz ki…
 
KÖŞE YAZARLIĞI DENEMELERİMDEN...MEHTAP ÖZAY 2013
 
Toplam blog
: 22
: 8398
Kayıt tarihi
: 17.03.13
 
 

Öğretmen, Yazmaya çalışan,yazarak konuşanlardan...'Kelimelerin gücü adına!'    ..