- Kategori
- Anılar
Evler el değiştirince
Şeref Akdik,
Misafirini kendisinden önde tutanların içinde bulunduğu toplumda yaşıyoruz.
Yıllar boyu kirlenmesine izin verilmeden sürekli temizlenerek kapısı kapalı salonlarda büyüyen çocuklarımız var. Kendi evimde de baba evimde de her alan hepimizin kullanımına açıktı, aksi davranışı olanları anlamaya çalıştım. Hatta söyleyebildiklerime bu uygulamanın yanlış olduğunu söyledim.
Yıllar sonra gözünden esirgediği emanetleri ayaklar altında kalan insanlarımız olduğunu gördükçe de doğru yolda olduğumu anladım. Kendisi oturmaya kıyamadığı koltukları, üzerine basmaya kıyamadığı halıları, aile yadigarı albümleri zamanının birbirinden değerli hanımefendileri beyefendilerinin arzı endam ettiği, bizlere izletirken bile zarar vereceğimizden korkarak içi titreyen, elimizden alırken kutsal bir emanet gibi dolapların en yüksek bölümlerine yerleştiren ev sahibi gittiğinde, hem öksüz de yetim kaldı hepsi birden, tertemiz temizlenerek kapısı kapatılan salonda tertemiz misafirleri bekleyen koltuklar, sehpalar, halılar ve sehpaları süsleyen kolalı dantel örtülerle nadide biblolar, tabaklar, bardaklar, şahane fincanlar birbirinden güzel masa örtüleri, mis kokulu nevresim takımları, yatak örtüleri, astragan kürkünden, çeşit çeşit kaşmir kabanlar, seçkin kumaşlardan özel dikim (Hot kotur) elbiseler, etekler hepsi hepsi boynunu bükmüş öylece izliyorlardı olup biteni sessiz ve çaresiz!.. Ev sahibi gider gitmez, evi satın alan yeni sahibi elini bile sürmekten çekinerek, taşıyıcılar bulmuştu evi boşalttırmak için, Oysa çok değil daha birkaç yıl önce apartmandaki komşularını kıskandıran eşyalar kocaman birer çöp olarak atılıyordu.
Saygı, sevgi, vefa, insaf, merhamet, alma verme ve paylaşma gibi duygularımızı daha sıkca kontrol etmeliyiz belki de!..