Evliliğin anlamı

Evlilik hayalleri kurarız. Birlikte yaşamak, aile kurmak, çoluk çocuğa kavuşmak hayalleri..

Sonra ne olur, büyük bir çoğunluk için hayal kırıklığı..

Neden beraberce bir yaşamı paylaşmak için çıkılan yolda, zamanla bazı duyguların öldüğünü, eskisi gibi heyecanlı ve tutku dolu olmadığımızı hissederiz?

Peki neden beraberken kendimizi mutlu hissettiğimiz, bütün bir ömür boyunca birarada olmayı düşlediğimiz kişilerle, evlilik hayalleri kurar veya böyle bir beklenti içine gireriz?

Başlarda aşk, sevgi, tutku, duygularıyla kuşatılmış evlilik kurumu, zamanla yara alıp yıpranmaya, aradaki saygı kaybolmaya başlayınca, neden terkedip gitmeyi düşünürüz?

Beklentiler zamanla ilişkiyi yıpratmaya başlar. Ortak kurulan hayaller artık tek tek kurulan farklı hayallere yerini bırakır. Karşılıklı beklentiler ne kadar yüksek olursa hayal kırıklığına uğrama oranıda o kadar yüksek olur.

Zamanla çiftler aynı evin içinde, aynı havayı solumaktan bile rahatsızlık duymaya başlar.

Düzenli ve sevgi dolu ortak bir hayat yaşama amacıyla başlayan evlilikler, bir süre sonra kişilerin birbirlerini malı gibi görmeye başlamalarından ötürü, aradaki sevgi ve saygı kaybolmaya başlar.

Bizler birbirimizle mutlu olabilmek yerine beraberce nerelerde, ne şekilde eğlenip, nasıl daha iyi vakit geçirerek mutlu olabileceğimizin hesabını yapmaya başlıyoruz. Halbuki "İki gönül bir olunca samanlık seyran olur" demişler.
Eğer mutluluğu tek bir odada, başbaşa yakalayamıyorsanız, yanlış kişiyle, yanlış bir yolda yürüyorsunuz demektir.

Kendi içinizde mutluluğu ve huzuru yakalayamışsanız, bir başkasından mutluluğun geleceğini beklemek, kendi kişisel eksikliklerimizi bir başkası vasıtasıyla tamamlamaya çalışmak son derece yanlış bir düşünce tarzıdır.
Önce kendi kendine yetebilip, kendi kendini mutlu edebilmeyi öğrenmek gerekir. Yaşamınızda mutsuz ve yalnızsanız, yine mutsuz ve yanlız bir eş, sevgili, arkadaş olacaksınız, demektir.

Birbirimizi yürekten sevip, yetinmeyi öğrenmeliyiz. Mutluluğu bir başkasından beklemeden, kendi içimizde yeşertip, bu mutluluğu hayat arkadaşımızla paylaşabilmeyi, amaçlamalıyız. Bir ömür boyu mutlu olabilmek, aradaki sevgiyle, ruhsal uyum ve paylaşımla mümkündür.

Kısacası mutlu bir evliliğin koşulu, yeni arayışlar içine girmekten çok, anın, sahip olduğunuz şeylerin, birbirinizin değerini bilmek, "Yeter ki sen ol yanımda, başka hiçbir şeye ihtiyacım yok" diyebilmektir.