Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlilik öncesi uzun nişanlılık dönemi iki kişinin birbirini tanımasına yetmiyor

Evlilik öncesi uzun nişanlılık dönemi iki kişinin birbirini tanımasına yetmiyor
 

Evlilik konusunda çok söylenen bir söz vardır; “evlilik aşkı öldürür”

Peki neden böyledir.

Bence herkes imzayı atıncaya kadar farklı, imza atıldıkdan sonra farklı görünmektedir. Bundan sonra sık kullanılan söz de “yazık seni tanıyamamışım, oysa senin için saçımı süpürge yapmışım.”lafıdır.

Evlilik de asıl sorun, birbirlerini yeterince tanımayan iki insanın, sırf toplumda hoş görülmek için, arkadaşlarından, anne babasından söz gelmesin diye, imza kararını almalarıyla başlar. İmzadan sonra, artık kişinin karşı tarafdaki insan tarafından iyi karşılanmayacak yanları makyajlanmamaktadır. Maskeler kaldırılmıştır. Herkes gerçek yüzünü göstermektedir. O zaman anlar iki insan, birbirlerine çok yabancı olduklarını. Ardından şiddet ve daha sonra boşanma gelir.

Neden böyle olur?

Çünkü bir insanı tanımak kolay değildir.

Bir çoğumuz üniversite okuduk. Okurken çok samimi olup da, asla kavga etmeyiz, anlaşmazlığa düşmeyiz diyerek, ev arkadaşı olarak seçtiğimiz insanın, aynı evi paylaşmaya, aynı lavaboyu, tuvaleti, mutfağı kullanmaya başladığımız zaman işlerin nasıl da değiştiği gördük. Çok iyi dostumuz olan arkadaşımızın kısa zamanda düşmanımız haline gelmiştir. Evlilikte ev arkadaşlığında olmayan ek sorumluluklarda vardır.

İnsanı tanımanın zor olduğunu anlatmak için bunları yazıyorum. Ayrıca evlilik olayında, “birbirini yeterince tanımadan yapılmış evliliklerin hepsi de kötü gidecek” diye bir kural da yoktur.

Uzun nişanlılık dönemi de birbirini tanımaya yetmez. Sanal ortamda da, telefon görüşmeleri ile de bir insanı tanıyamazsınız. Ama birkaç saatlik çarşı gezmesi bayanın durumu hakkında çok şeyin fikrini verir.

Ama yine de karşı tarafı tanımak zordur. Ben altı yıl flört edip sonra evlenen, daha sonra 15 günde boşanma kararı alan çift biliyorum.

Gazetelerden okuduğumuza göre, son yıllarda ülkemizde boşanmaların artmaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden biri, kadının ekonomik bağımsızlığını kazanmasıdır. Evde kocasına tartışma sırasında “sen çalışıyorsan bende çalışıyorum.” demesidir.

İşin içine “mantık” sokulmaya çalışılması da bilinen “evlilik stratejileri”ndendir. Ama artık bu da işlemiyor, işe yaramıyor. Evliliği kurtaramıyor.

Ne yapılması gerekiyor?

Evliliğin devamı için, çiftlerin birbirini tanımaya ek çaba harcamaları gerekir. Bunun yanında karşılıklı anlayış ve hoşgörü de olmalıdır. Bir de herkesi olduğu gibi kabül etmek gerekir. Kimse değişmez. Ancak bundan sonra göreceğiz ki, evlilik yolunda ilerleyen beraberlikler yeni ve önü açık bir boyut kazanmış olacaktır.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..