Evlilik özgürlüğümü yok etti, boşanmayıp da ne yapayım?

Evlilik özgürlüğümü yok etti, boşanmayıp da ne yapayım?

“Eşimle 3 yıldan bu yana evliyiz. Bu evliliğimizden şu anda 1 yaşında olan bir oğlumuz var.

Evlenmeden önce onu çok seviyordum. Evliliğimizin ilk yılı da fena geçmedi. Ama ikinci yıldan itibaren hem ondan hem evlilikten soğudum.

Her akşamüzeri arayıp da ‘Akşam kaçta geleceksin?’ diye sorması beni çileden çıkartıyor.

Arkadaşımla buluşup bir bara gitsem, hesap soruyor. Nereye gidersem, kendisine bilgi verecekmişim, gecikirsem telefon açacakmışım.

Bu nedenle kaç kez kavga yaptık. ‘Niye böyle yapıyorsun?’ dediğimde ‘özlüyorum, kaygılanıyorum,’ gibi bahaneler ileri sürüyor.

Amacı, her akşam eve gelmemi sağlamak.

Bekarken, istediğim yere gider, sabahlara kadar eğlendirdim. Şimdi üzerimde sürekli baskı var.

Anne olduktan sonra daha da hassaslaştı. Biraz tartışsak hemen ağlamaya başlıyor.

Ben özgürlüğüme düşkünüm. Bana birisi hesap sorduğunda çıldırırım. Beni biraz rahat bıraksa evliliğimiz belki yürüyecek.

Bir sabah uyandım ki, cep telefonumdaki mesajları kontrol ediyor. Ben de telefonu elinden alıp yere fırlattım.

‘Kiminle görüşürsem görüşürüm. Hiç kimse hayatıma karışamaz,’ diye bağırdım.

Evlilik özgürlüğümü yok etti, boşanmayıp da ne yapayım?”

Bu beyefendiyle uzun uzun konuştuk. Evliliğin ne olduğunu, dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım.

Onunla konuştuklarımı kısaca özetlersem, evlilik, “Başıma buyruk yaşarım, istediğimle olurum, bana kimse karışamaz,” diyenlere göre değildir. Evlilik düşünmek, düşünülmek, özlemek ve özlenmektir.

***

Değerli dostlarım sizlerle evliliğin tanımını tartışalım. Sizce evlilik nedir? Nasıl olmalıdır? Eşlerin özgürlükleri nereye kadardır? Eşler birbirlerine nasıl davranmalıdır? Boşanma sayısının bu denli artmasının nedenleri nelerdir? Nerede hata yapılıyor?

Yorumlarınızla, farklı düşüncelerinizle buradaki çalışmalarımıza kattığınız değerden dolayı çok teşekkür ediyorum.

Mutlu ve sağlıkla kalın.

Cengiz Hortoğlu