Evliliklerde eşler birbirlerinden ne ister?

Evliliklerde eşlerin birbirlerinden beklentileri vardır. Ancak bu beklentiler kadının bakış açısıyla erkeğin bakış açısına göre farklılıklar gösterir. İzlediğim kadarıyla bu tip programlarda aynı sorulara erkekler başka, kadınlar başka cevap veriyorlardı.

Örneğin, kadınların ne istediği sorusu erkeklere yöneltildiğinde ortaya çıkan cevaplar şöyle oluyordu.

- Kadınlar alışveriş yapmak ister.

- Kadınların istekleri bitmez

- Kadınlar bizim verdiklerimiz kadar istemeli.

- Para isterler

derken, Kadınlar kendi isteklerini şu şekilde sıralıyorlardı.

- Karşımızda iyi bir dinleyici bulmak istiyoruz

- Duygusallık istiyoruz

- İlgi istiyoruz

- Kıskanılmak istiyoruz ama baskı istemiyoruz.

Erkeklerin ne istediği konusunda erkeklerin söyledikleri ise şöyleydi:

- Huzur istiyoruz

- Dırdır istemiyoruz

- Çoraplarımızı toplamanızı, ayağımıza terliklerimizin verilmesini istiyoruz

- Sadakat istiyoruz. (Aslında olması gereken bu kelimeyi insanların içindeki korku söyletiyormuş. Sosyologun ifadesi bu yöndeydi.)

Erkeklerin ne istediği konusunda kadınlar şunları söylediler.

- Ev işlerinin eksiksiz yapılması

- Maç seyretmek ister. Maç seyrederken konuşulmamasını isterler.

- Güleryüz isterler

- Özgürlük isterler. (İstedikleri zaman arkadaşlarıyla halı saha maçı yapmak, kahvede oyun oynamak v.b.)

- Duygusal durumumuza bakmadan seks konusunda ısrarlı oluyorlar.

Bu arada erkekler ve kadınlar arasında ilginç diyaloglar da vardı.

Erkekler kadınların güler yüzlü olmasını isterken; kadınlar, bizi güler yüzlü görmek için sizler neler yapıyorsunuz? sorusunu yöneltiyorlardı.

Erkekler dırdır istemiyoruz derken, kadınlar neden her konuşmamızı dırdır olarak algılıyorsunuz? diyorlardı.

Bir emekli polis anlatıyor.

- Dışarıda 14 saat hırlısıyla, hırsızıyla uğraşıyoruz.Eve geliyorum. Daha gelir gelmez eşim; Yok Ayşe hanım böyle demiş, Fatma hanım şöyle demiş, üst kattaki komşu aşağıya kilim silkelemiş ve bunun gibi konuları bana anlatmaya başlıyor. Bana ne kardeşim, senin Ayşe’nden, Fatma’ndan.

Bu durumda kadın anlatmak istiyor, ama erkek dinlemek istemiyor.

Erkekler huzur isteriz derken, kadınlar; “İşinizde çok mu huzursuz oluyorsunuz da evde huzur istiyorsunuz?” sorusu karşısında şöyle bir sonuca varıldı. .

Kadınlar sorunlarını erkeklerle paylaşmak isterken, erkekler sorunlarını kadınlarla paylaşmıyorlar. Ben kendimden biliyorum, İş hayatımda yaşadığım hiçbir sorunu eşimle paylaşmadım. Ama sorun kafamı meşgul ettiğinden, problemin yüz ifademi ve davranışlarımı etkilemesine de mani olamıyordum. Eşim ne derdin var? dediğinde ben onun canını sıkmak istemediğimden hiçbir şey söylemiyordum. Kadınlar ise böyle durumlarda eşlerinin sıkıntılarını paylaşmak isterken bizler onların işle ilgili bu sorunu çözemeyeceğinden emin olduğumuz ve onların da canını sıkmak istemediğimiz için dertlerimizi paylaşmıyoruz. Bu durum aslında bizlerin yanlışı. Çünkü bir söz vardır. “Sorunlar paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır.” sözünü uygulamamızda yarar vardır.

Eşler arasında terlik vermek, çorap toplamak veya maç seyrederken çay istemek gibi konular sorun oluyorsa, sosyolog Uğur Özdemir’e bu durumda hayatın çok zorlaşacağını söylüyor. Erkeklerin bu yaşamda isteyebilecekleri çok güzel şeyler varken eğer bunları istiyorlarsa o zaman eşlerin aralarında daha büyük sorunların olduğu düşünülmelidir diyor.

“Neden isteklerinde dokunma, düşünce ve duygu içeren şeyler olmasın? Mesela eşimin elini tutmasını istiyorum, beni öpmesini istiyorum, gibi taleplerde bulunmuyorlar? Önemli olan eşlerin birlikte olmalarının coşkusunu yaşamak ve bunun değerini anlamak gerekir.” diyerek ekliyor.

Sosyolog, son olarak, anne ve kadın arasındaki farkın erkekler tarafından öğrenilmesi gerektiği konusuna dikkati çekiyordu.