- Kategori
- Mizah
Eyfel Kulesini de biz yapmıştık...

Net'ten :)
Çok mütevazı bir milletizdir...Kendimizle övünmeyi pek bilmeyiz...
Eller, uyduruk bir traş makinesi icad eder; her yerde konuşur da konuşur...
Duygularımızı açıklamakta da çok içe kapanık bir mizacımız var...Köyün güzeline âşık oluruz...Gidip de bir türlü aşkımızı açıklayamayız... Kasılıp durururuz...
Kız, kendi ayağıyla gelsin de bize aşkını ilân etsin diye bekleriz...
Kızlar da öyledir...Oğlana camdan cama bakar; herifi dellendirir... Sokağa çıkınca da koca delikanlıyı görmezden gelir... Kasılır da kasıılır...Gâlü belâya kadar bekler...
Sonra ne mi olur ?..Oğlanı bezdirir; delikanlı inadına gider dişi dökülmüş zengin bir kadın alır; parasını çatır çatır yer... Dalgasını da başka yerlerde geçer...
Kıza ne mi olur ?.. Bakın çevrenize evde kalmış binlerce kız kurusu yok mu ?..
Bir de bana sormayın !..
Delikanlı için de böyledir...Derdini, aşkını bir türlü anlatamadığından; ilân-ı aşkını bir türlü yapamadığından; evde kalır ...
Kahve köşelerinde; meyhanelerde derdini unutmaya çalışır...
* * * * * *
Günlerden bir gün, köyün en yakışıklı ve en delikanlısı olan Zühtü, köyün ağası olan Zerzavat Ağa'nın kızı Zöhre'ye zibil gibi âşık olur...
Kız ve oğlan, aşk ateşinden yanmaktadırlar. Hatta öyle ateşlilerdir ki kız da oğlan da köyün deresine, ayrı yerlerde çimmek için girdiklerinde, dere suyundan '' Cosss !..'' diye ses çıkmaktadır...
Bu durum böyle sürer gider... Zöhre, oğlana ne zaman yanaşsa oğlan, aşırı gururundan kaçacak delik aramıştır.
Zühtü, aşkından her gün erimektedir; fekat kızın tüm yaklaşımlarına rağmen, ona aşkını açıklamaktan sürekli imtina ederek kasım kasım kasılmaktadır...
Bu kasıntlı durum, Zöhre'yi iyice bezdirmiştir...
Haber salar ve kendisini bir an önce istetmesini; yoksa başka kocaya bile kaçabileceğini ilânen tebliğ eder...
Zühtü, halen aşkını belli etmemekte ısrarcıdır; fekat artık bu kara sevda yüzünden yatağa düşmüş; ayladır bir lokma ağzına koymamış ve bir deri bir kemik kalmıştır...Ölmek üzeredir...
Tüm köylü, annesi, bubası; gardaşları neyim başına toplanmış; bu delikanlının derdinin ne olduğunu ısrarla sormaktadırlar...Tüm hekimler de hastalığa bir türlü teşhis koyamamışlardır.
Zühtü, bağlanan serumları da fırlatıp atmaktadır...
-Yavrım derdini söylemeyen derman bulamaz... Haydi söyle de derdine derman olalım...
- ....
- Zühtü, haydi söyle de senin yarana merhem bulalım da hemen iyileş...
-....
Altı ay önce, seksen iki buçuk kilo olan Zühtü, şimdi bürüt: 22... Net: kemiksiz: 13 kiloya kadar düşmüş ve Azraille muhabbete başlamıştır... Aradan iki gün daha geçer ve Zühtü aniden yatağında doğrulur... Eliyle, herkese işaret eder...
- Gelin buraya ... Derdimi söyleceğim...
- Oooo oolleeyy... haydi yavrım söyle de seni gurtarak...
- Ben ağanın kızı Zöhre'ye âşıkım !..
- ????...!!!!.. Neeeeyy ?... Ülen daha önce neden söylemedin...Ağa da Zöhre de seni severler... Zöhre'yi sana alırdık !..
Zühtü, aniden dikilip haykırır...
- ÇAKTIRIR MIYIM LEEEEEYNNN !..?.. ?..
****************************
:))
....
İşte böyle duygusal milletizdir... Mütevazıyızdır... Tevazu sahibizdir... Çok şey biliriz... Çok zekiyizdir... Çok becerikliyizdir...Çok okuruz; çok buluşlar yaparız; Dünyada çook büyük keşiflerin sahibiyizdir...
Bugün Dünya milletlerinin keyifle kullandığı birçok çağdaş ileitişim aracının, binlerce elektronik aletin mucidi bizimkilerdir... Fekat bu gözü kör olası aşırı gururumuz ve duygusallığımız yüzünden, bu müthiş keşiflerimizin ve buluşlarımızın gerçek mimarı bizler olduğumuzu bir türlü açıklamamışızdır...
Peki niye ?..
Çaktırırmıyız üleeeeyn ?..
* * * * *
Fekat, bir gün tüm bu duygusallık ve aşırı gurur perdemizi yırtıp tüm gerçekleri; tüm Dünya kamuoyuna duyuracak olan bir yiğit ulema adamımız çıkar ve haykırır !..
-Amerikayı biz keşfettik üleeeyynn... Dellendirmeyin adamı !.. İlla ki o tarihi gün, ABD Adasında, bir ağaç gövdesine adımızı mı kazısaydık yani ?.. Oraya bir mescid; bir kervansaray; iki de cami yaptırmadıysak sorun bakiiim niye ?..
- Peki niyeee ?..
-Çaktırır mıydık yani?.. Biz hava atmayı sevmezük... Kıymet bilenler biliyor... gerisi teferruat...
......
Evet, işte budur !.. Suskunluğumuız asâletimizdendir... Her söze, soruya cevap vermezük ?.. Bilen bilsin isterük...
Bu yiğidimizden cesaret alıp ben de konuşacağım artıkın !..Sustuğumuz yeter !..
* Çin seddini kim yaptı sanıyorsunuz?.. Biz, o gün oraya tüm maden işçilerimizi götürüp çift vardiya çalıştırdık bee !..
* Bâbil Bahçelerini ekip biçen kim ?.. Elbette biz !..
* Mısırdaki piramitleri kim yaptı ?.. Elbette biz !.. O gün mısır hasadı içen giden ecdâdımız; ürünü nereye depolayacaktı ha ?..
* Niyagara Şelâlelerinde değirmenin suyu nerden geliyor ha ?.. Oraya yağmur bombalarını atıp suyu coşturan kim ?.. Nankörlük itmesinler !..
*ABD, Özgürlük Anıtını bize yaptırmak için az mı kapımızı aşındırdı ?.. Bunları bi kenara yazdık !..
* Berezilya Adası'na ilk ayak basan bizim İbn-i Sina değil de kimdi?.. Haritalarını çizmek için sakin bir yer arıyordu...Gitti... Orayı keşfetti...buldu rahmetlik..
* Cebeli Tarık Boğazına asma köprü projemiz yakında gerçekleşecek... Söyletmeyin adamı !..
* Peki neden 1300 odalı saray yaptırdık ?.. Ha?..Bilin bakeem !..
Caponya'da, Kore'de 90 yaşında çekik gözlü bilim adamları, Suzuki Dede, Toyota Amca, Subaru Dayı, Honda Emmi, Mitsubişi Kirve hep bizim zamanında oralara yolladığımız Orta Asya yiğitleri dedelerimizdi..
İşte beklenen gün gelmiştir!...Tüm Dünya'ya serpiştirdiğimiz yaşlı bilim adamlarımızı sarayımızda, o odalara topluyoruz... Onlara kurban olsun bu saray !..
* Pizza Kulesi neden eğridir?.. Bilin bekeem !..Tamamlamaya, düzeltmeye fırsat mı bıraktı kefereler ?..
* Eyfel Kulesini yapmak için az demir taşımadık, bizim demir çelik fabrikalarımızdan !..
* Berlin Duvarını örmek için koca bir taş ocağımız feda etmiştik !..Yapmayın , ayıptır !.. Bölmeyin ülkenizi dedük...Dinletemedük...
Peki şimdi ne oldu ?.. Aha utançlarından yıktılar...
* Çarlık Rusyasını nasıl devirmiştik ?.. Şimdi anlattırmayın bana...
* Zavallı Nagazaki ve Hiroşimayı kim onardı... Unuttunuz tabi... Kim olecek elbette TOKİ...
* İstanbulu fethetmekle kötü mü yaptık ?.. Şimdi orada 3 milyon Sivaslı yaşıyor !..
* Kuzey Denizindeki buzulların erimemesi için oraya yatırımlarımız başlayacak yakında...
Daha söylenecek çok şey var; emme gururumuz el vermiyor...
Çaktırmayız !..
:))
: